Güncelleme Tarihi:
Kapatılma davası için Batı ülkelerinin durumuyla ilgili rapor hazırlatan RP Lideri Erbakan, müthiş hayal kırıklığına uğradı. Ertan Yülek'in raporuna göre, Avrupa'da siyasi partilere çok ciddi yasaklar uygulanıyor. Almanya, ‘demokratik düzeni bozmaya yönelik davranış’ gösteren partinin özgürlüğünü derhal kısıtlıyor, Portekiz'de ‘milli’ ve ‘dini’ sembol kullanılamıyor.
RP'nin, Anayasa Mahkemesi'nde kendisiyle ilgili açılan kapatma davasında ‘savunma’ amacıyla hazırladığı rapor, ‘demokrasinin beşiği’ sayılan gelişmiş Avrupa ülkelerinde de, siyasi partilerle ilgili çok ciddi yasak ve kısıtlamalar bulunduğunu ortaya koydu.
Adana Milletvekili Ertan Yülek'in hazırladığı rapora göre, RP Lideri Erbakan'ın doktorasını yaptığı Almanya, ‘Federal Cumhuriyet’in varlığını tehlikeye atan ya da serbest demokratik temel düzeni bozmaya yönelik davranışlar' gösterilmesi halinde siyasi partilerin özgürlüklerini kısıtlıyor. Yülek'in, Erbakan'a sunduğu raporda yer alan, bazı Avrupa ülkelerinde siyasi partilerle ilgili uygulamalardan bazıları şöyle:
HESAPLAR ŞEFFAF OLACAK Siyasi partilerin durumlarını düzenleyen Alman Temel Hukuku'nun 21. maddesi bir yandan, ‘‘Siyasi partiler halkın siyasal isteklerini düzenlemek için yarışırlar’’ derken, bir yandan da partilerin özgürlüklerine şu gerekçeyle kısıtlama getiriyor:
‘‘Federal Cumhuriyet'in varlığını tehlikeye atmaya veya serbest demokratik temel düzeni bozmaya yönelik taraftarlarının davranışları ya da kendi amaçları sebepleriyle faaliyette bulunan partiler Anayasaya aykırıdırlar.’’
Almanya'da, ‘Anayasaya aykırılık’ gerekçesiyle, 1952'de sağcı Sosyalist Devlet Partisi, 1956'da da Komünist Almanya Partisi hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatma kararı verildi. Alman Parti Kanunu, partilerin demokratik olarak çalışmalarını sağlamak amacıyla partilerin iç yapılarını da ciddi bir biçimde kontrol ediyor. Buna göre, partiler hesaplarını açıklamak ve gelir kaynaklarını göstermek durumundalar.
DİNİ SEMBOL YASAĞI Portekiz Anayasası'na göre siyasi partiler, ‘milli’ ve ‘dini’ sembolleri çağrıştıran amblemleri kullanamıyorlar. Buna göre, siyasi partiler, herhangi bir dine ya da kiliseyle ilgili bir kavram içeren isimleri ya da milli ve dini sembolleri çağrıştıran amblemleri kullanamıyorlar. Portekiz Anayasası, isim ya da programları itibariyle yöresel nitelik taşıyan partileri de yasaklıyor. Aynı şekilde, faşist ve paramiliter organizasyonlar da yasak kapsamında.
‘AŞIRI’ PARTİ OLAMAZ Hollanda'da ise özellikle küçük partilere yönelik çok ciddi engellemeler uygulanıyor. Bu konuda önemli kısıtlama yetkilerine sahip yürütme organı, bir partiyi ‘aşırı’ olarak ilan edip, Yüksek Mahkeme kararına bile gerek kalmaksızın kapatabiliyor. Sağcı Hollanda Halkının Birliği adlı parti, 1977'de bu gerekçeye kapatıldı.
İtalya ise Kızıl Tugaylar örneğinde olduğu gibi terörizme bulaşmış partileri ‘yasa dışı’ olarak niteleyip, yasaklıyor. Aynı yasak, Faşist Parti için de geçerli.
ADAY LİSTESİNE DENETİM İsrail'de ise siyasi partilerle ilgili en önemli kısıtlama, aday listelerinin hazırlanışı sırasında uygulanıyor. Buna göre, ‘devleti ya da siyasal sistemi tahrip amacı benimsedikleri’ gerekçesiyle aday listeleri reddedilebiliyor. Yeni kurulan bir partiler, seçim kampanyasına başlamadan önce destekleyicilerinin imzalarını toplayıp, bunu da ilgili makamlara iletmek durumundalar. Seçime katılan yeni partinin, en az bir sandalye kazanamaması durumunda ise resmi izni iptal ediliyor.