Güncelleme Tarihi:
DEÜ Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Havıtçıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada uzun kemik kırıklarının tespiti için yapılan ameliyatlarda kırık bölgesini tespit için x ışınına maruz kalındığını anlattı.
Ekip arkadaşlarından Prof. Dr. Önder Baran'ın bu tür ameliyatları sürekli yaptığını ve maruz kaldığı x ışınları nedeniyle beyninde tümör oluştuğunu anlatan Havıtçıoğlu, asistan doktorlardan Savaş Düzel'in hocasının durumuna üzülerek, ışına maruz kalmadan kırık tespitinin yapılabilmesini sağlayan yeni buluşa imza attığını kaydetti.
Patent alındı
Eski yöntemle kullanılan çivilerde kırık bölgesinin tespitinin daha zor olduğunu, x ışınlarına maruz kalındığını, bölgenin bazen bulunmasındaki sıkıntıdan dolayı kemiğin tahribata uğradığını, çeşitli komplikasyonların oluşabildiğini ifade eden Prof. Dr. Havıtçıoğlu, şöyle konuştu:
“Eski çivilerde kırık bölgeler ışın verilerek tespit ediliyor ve daha sonra vidalanıyordu. Bundaki en büyük sıkıntı ışınlara maruz kalınmasıydı. Önder Hocamız da bu ameliyatları sık yapan bir arkadaşımızdı. Hocamızın rahatsızlığında bu ışınların büyük etkisi var. Yeni genç doktor arkadaşımız hocasının bu durumundan etkilenerek konuya yoğunlaştı ve bu çiviyi geliştirerek yeni bir buluşa imza attı.
Yeni sistemde çivinin içerisinden geçen teller herhangi bir ışın vermeden kırık bölgeyi buluyor. Radyasyon verilmeden daha hızlı şekilde, komplikasyonsuz operasyonun yapılma imkanı doğuyor. Daha önceki çiviyle bunun malzemesi aynı. İç dizaynı yaptık, biyomekanik araştırma grubuyla mekanik yüklemelerini yaptık ve prototipler üzerinde deneyler yaptık. Kesilmiş insan bacaklarında ön denemeler yapıldı. Hayvan deneyi çalışmalarıyla birlikte bu geliştirildi. Çok Kanallı, Kendinden Kılavuzlu İntramedüller Tespit Çivisi için TÜBİTAK'ın desteğiyle Avrupa Patent Ofisi'nden patent aldık.”
4 saat süren işlem yarım saatte yapılabilecek
Prof. Dr. Havıtçıoğlu, daha önceki çivide kırık bölgesini bulup orayı vidalamanın 3-4 saati aldığını, yeni buluşma ameliyatın yarım saat gibi kısa bir sürede tamamlanabildiğini söyledi. Yeni sistemle çivi içerisindeki kanallardan geçen tellerin, kırık bölgesini radyasyona maruz kalmadan bulacağını belirten Prof. Dr. Havıtçıoğlu, şöyle devam etti:
“Hem kemik tespit problemleri önleyecek, hem çeşitli komplikasyonların oluşmasının önüne geçecek. En önemlisi de x ışınlarına maruz kalınmayacak. Yurtdışında yeni geliştirilen sistemlerden bu sistem daha kolay ve güvenli. Üstelik daha ucuz olabilecek. Böylece ekonomik katkıda bulunulacak. Bundan sonraki aşamada bu ürünün sanayiye dönük olarak üretilmesi aşamasına gelindi. İnsanlarda kullanımı için Etik Kurul kararını bekliyoruz.”
Prof. Dr. Baran'ın beyin tümörüyle mücadele ettiğini ve ameliyat edildiğini, kemoterapi, radyoterapi aldığını anlatan Havıtçıoğlu, “Bu yeni buluşa “Savaşan Önder Çivisi” adını vererek hocamıza ithaf ettik. Hocamıza hastalığında destek vermek için bu buluş ortaya çıktı. Hocamız benim beynimin yarısı diyebileceğim kadar değerli bir bilim adamıdır. Kendisinin sağlığına kavuşmasını diliyoruz. Bir hastalık, bir buluşa neden oldu” dedi.
Dr. Savaş Düzel ise bu tür ameliyatlarda sürekli radyasyona maruz kalınması ve hocasının da ışınlar sonucunda beyin tümörü rahatsızlığına yakalanmasının kendisini etkilediğini anlattı. Radyasyonsuz yeni bir yöntemin olabileceği düşüncesini sürekli taşıdığını ve bunun üzerine çalışma yaptığını dile getiren Düzel, yeni buluşa imza atarak bunu hocasına ithaf etmelerinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Önder Baran'ın eşi Mine Baran da “Eşime ekip arkadaşlarının yaptığı buluşu anlattım ve bunu kendisine ithaf ettiklerini söyledim. Çok mutlu oldu” dedi. Öte yandan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün ile DEÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tülay Canda, buluşa imza atan Havıtçıoğlu ile Dr. Savaş Düzel'e ve Prof. Dr. Önder Baran'ın eşi Mine Baran'a teşekkür belgesi verdi.