Hoca'nın tuhaf arkadaşı

Neonazi yanlısı İsviçreli Müslüman Achmed Huber, ‘‘yakın dostum’’ dediği Erbakan'ın aşırı sağla ilişki kurulmasına onay verdiğini ileri sürdü.

Necmettin Erbakan'ın seçim kampanyalarında yanıbaşında bulunan tuhaf arkadaş Huber, ‘‘Onu Le Pen ile ben buluşturdum’’ dedi.

KAPATILAN Refah Partisi lideri Necmettin Erbakan'ın seçim kampanyasına katılan ve son günlerde Almanya'da kapatılması tartışılan neonazi partisi NPD toplantılarında sık sık boy göstererek tebliğ sunan ‘İsviçreli müslüman’ Achmed Huber, aşırı sağ ve islamcıların Amerika'ya ve Yahudilere karşı güçbirliği yapmaları gerektiğini savundu. Çok yakın dostu olarak nitelediği Erbakan'ın da aşırı sağla ilişki kurulmasına onay verdiğini belirten Huber, Hürriyet'e yaptığı açıklamada şunları söyledi:

1992 seçimlerinde iki hafta Erbakan'ın uçağıyla yanında dolaştım ve Refah Partisi için seçim kampanyası yaptım. Mikrofona çıkıp ‘Ben İsviçreli Müslüman Achmed Huber. İsviçre’de sosyal demokratım, ama Türkiye'de Ecevit'i seçmem' diyordum.

Erbakan'la İran üzerine ve yeni sağla işbirliği konusunu konuştuk. İran'a sıcak bakmıyordu. Yeni sağla ilişki kurmamızın önemli olduğunu söyledi. Ama bunu istihbarat birimlerinin bilmemesi lazım.

Ben aşırı sağ kelimesini kullanmıyorum. Buna, ‘‘yeni sağ~’’ diyorum. Yeni sağla İslamcıların ortak yanları var ve bu gücümüzü birleştirmemiz lazım. Ben bunu NPD'nin gençlik örgütü toplantısında anlattım. Biz dünyanın Amerikanlaşmasına, giderek artan Yahudi etkisine ve dünyanın modernleşmesine karşıyız.

Hitler Yahudilere karşı mücadelenin doğru olduğunu ve bunun için ‘Müslümanlarla ittifak kurun’ diyor. Arap dünyası Hitler hayranıdır. Nasır, Osmanlı bayrağınının yerine Alman bayrağı rengi olan siyah, beyaz ve kırmızı renkli yeni Mısır bayrağını yaratmıştır.

Yeni sağcı aydınlar İslamcılarla işbirliğine çok önem veriyor. NPD'nin İran'la iyi ilişkileri var.

Ben önce müslümanım, yeni sağı da destekliyorum. Gizli gizli nazi bayramları kutluyoruz.

Amerikan başkan adayı Georg W. Bush'un en yakın kolu Henry Fisher'le ve Le Pen'le görüştük. Bush Cumhuriyetçi partinin sağcı lideri ve geleceğin Amerikan Başkanı olarak görülüyor. Bu nedenle Arap dünyası Yahudilerin desteklediği Gore'e karşı Bush'u destekliyor.

Meclis'ten sesler:Puşt, eşoğlu, şerefsiz

SOKAKTAKİ gerginlik, Meclis'e yansıdı. Önceki gün FP ile MHP arasındaki kavganın bir benzeri, bu kez de DYP ile DSP'liler arasında yaşandı. Önceki günkü tartışmada, Başbaban Bülent Ecevit'e yönelik eleştirilerde sessiz kalmakla suçlanan DSP'liler, bu kez canhıraş bir şekilde genel başkanlarını savundular.

TBMM Genel Kurulu'nda bütçe görüşmeleri sırasında DSP milletvekilleri, Ecevit'e, ‘Sağlıksız, yorgun, bitkin’ diyen DYP'li Fetullah Gültepe'ye sert tepki gösterdiler. DSP'liler, ‘‘Puşt, eşşek oğlu eşşek, şerefsiz, sözlerini geri al’’ diye bağırdılar. DYP'linin sözlerinde ısrar etmesi üzerine kürsü önünde arbede yaşandı. Tartışmanın ardından kulise çıkan DSP milletvekili Hasan Akgün, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in yolunu kesti. Akgün, Genel Kurul'daki olayı anlatarak, ‘‘O adam, Meclis ayakta kaldığı sürece bu binaya girmesin. Girerse gereğini yaparız’’ diye bağırdı. Çiller de bu milletvekiline sinirli bir şekilde, ‘‘Böyle şey olmaz, bu tavır çok yanlış'' dedi.

Fetullah Gültepe (DYP): Son olarak polisi de sokağa döktünüz. Sağlıksız bir başbakan...

DSP sıraları: Terbiyesiz

Gültepe: Edepli ol edepli, terbiyesiz sensin.

DSP sıraları: Akılsız, terbiyesiz.

Gültepe: Sağlıksız, bitkin ve yorgun bir başbakan. Buraya gelip sizin konuşmalarınızı bile dinleyemiyor.

Sebahat Vardar(DSP): Bir başbakan hakkında nasıl böyle konuşursunuz.

Gültepe: Memuru sokağa döken aynı başbakan.

Emrehan Halıcı: Terbiyesizlik etme

Aydın Tümen: Ruh hastası adam

Murat Sökmenoğlu (Oturumu yönetiyor): Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'na haddi aşan sözler sarfetmeyin.

Mustafa Vural(DSP): Başkan susturun şu şerefsizi.

Fetullah Gültepe: Yürü, yürü

Bu sözler üzerine milletvekilleri ayağa kalkarak birbirlerinin üzerine yürüdü. İdare amirleri kavgayı önlemeye çalışırken, Sökmenoğlu oturuma ara vermek zorunda kaldı.

Ardından başlayan oturumda da tartışmalar aynı şekilde sürdü.

Erbakan'ı Le Pen'le ben görüştürdüm

FRANSIZ aşırı sağcı parti Başkanı Jean Marie Le Pen ve ABD Cumhuriyetçi Parti'nin sağcı kanat temsilcisi Henry Fisher ile birlikte aşırı sağ- İslamcı ittifakını görüşen Huber, Erbakan'ı da bu ittifakı desteklediği için Le Pen'le Antalya civarında görüştürdüğünü söyledi. Huber, ‘‘Erbakan o zaman Türkeş'le işbirliği yapıyordu. Türkeş'le de tanıştım. Türkeş bana Hitler üzerine ne bildiğimi sordu. Ben de Hitler'i olumlu bulduğumu belirttim. Türkeş bundan çok mutlu oldu’’ dedi.