Güncelleme Tarihi:
Kapatılan RP'nin lideri Erbakan, 28 Şubat'ta DYP'deki çatlaklar yüzünden komutanları görevden alamadıklarını söyledi. Erbakan, Çiller'in ‘‘Partime güvenmiyorum. 50 kişi, komutanların alınmasına karşı çıkıyor’’ dediğini aktardı.
Erbakan, irtica konusunun, 28 Şubat'tan 2-3 ay önce MGK'larda konuşulduğunu anlattı. Erbakan, buna rağmen dönemin Cumhurbaşkanı Demirel'in konuyu 28 Şubat 1997 günkü MGK gündemine aldığını öne sürdü.
Komutanları görevden almayı Çiller önledi
HIDİV Kasrı'nda bazı basın mensuplarıyla biraraya gelen kapatılan RP'nin yasaklı lideri Necmettin Erbakan, 28 Şubat sürecinde, DYP'deki çatlaklar nedeniyle, komutanları görevden alamadıklarını söyledi. Erbakan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in kendisine, ‘‘Ben partime güvenmiyorum. 50 kişi, komutanların görevden alınmasına karşı çıkıyor’’ dediğini söyledi.
Erbakan, irtica konusunun, 28 Şubat'tan 2-3 ay evvel MGK'larda konuşulmaya başlandığını, ancak dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in konuyu 28 Şubat 1997'de yapılan MGK'nın gündemine aldığını söyledi. Erbakan, ‘‘MGK'larda Hizbullah konuşuldu mu?' sorusuna ‘‘Lafı dahi geçmedi’’ yanıtını verirken, bu konuda askerden hiçbir uyarı gelmediğini söyledi.
ÖZELEŞTİRİYE RET
Konuşmasına, bir Japon gazetesinin kendisiyle yaptığı röportaja, ‘‘20'nci yüzyılın en büyük problemi nedir?’’ sorusunu yönelterek başladığını belirten Erbakan, bu sorunun yanıtının ‘insan hakları ve demokrasi' olduğunu söyledi. Hürriyet Gazetesi yazarı Cüneyt Ülsever'in ‘‘20'nci yüzyıldan, 21'inci yüzyıla geçmek için özeleştiri yapmak lazım. Siz bunu yapmayı düşünüyor musunuz?’’ sorusuna sinirlenen Erbakan, özeleştiri yapmayı reddetti. Erbakan, her insan gibi kendisinin de hata yapmış olabileceğini belirterek, ‘‘İnsanların son tavırları önemlidir’’ demekle yetindi.
YARGI MECLİS'İ DİNLEMEDİ
TCK'nın 312'nci maddesine, 1995'te ‘açık tahrik'in ilave edildiğini belirten Erbakan, ‘‘Halbuki benim ve Tayyip Erdoğan'ın yarglanmasında, 95'ten evvel geçerli olan dolaylı tahrik kullanıldı. Yargı, Meclis'i dinlemedi’’ dedi. Hapis cezasına neden olan konuşmayı 1994'te yaptığını, oysa konuyla ilgili bandın 1997'de ‘üretildiğini' ve 9 ay sonra piyasaya çıktığını ileri süren Erbakan, ‘‘Elimde bandın 31 Ekim 1997'de üretildiğine dair, üretici firmanın raporu var. Benim yaptığım konuşma, hükümet komiserinin raporunda 11.05-11.25 saatleri arasında 20 dakika olarak gözükmektedir. Ancak, bant 45 dakikadır’’ diye konuştu.
BAŞBAKANLIK KRİZ MASASI
Başbakanlık Kriz Masası'nın kendi başbakanlığı döneminde 9 Ocak 1997'de kurulduğunu ve başbakan olarak bunun altına imza attığını belirten Erbakan, ‘‘Bu benim önüme sadece afetlerle ilgili bir masa olarak getirildi’’ dedi. ‘‘Aldatıldınız mı?’’ sorusuna ‘‘Herhalde’’ yanıtı veren Erbakan, gazeteci Ali Bayramoğlu'nun ‘‘Siz kriz masasının kuruluşunun sadece bir maddesinden bahsediyorsunuz, Oysa 7 maddenin diğerlerinde irtica da bölücülük de vardı’’ itirazı üzerine, ‘‘Siz uygulamaya bakın, benim uygulamamda, bu tür şeyler yoktu’’ yanıtını verdi.
RUHBAN OKULU
Erbakan, her türlü inancın özgür olması gerektiğini savunarak, inançların ibadetlerinden ve öğrenilmesinden yana olduğunu söyledi. Bir soru üzerine Heybeliada'daki Ruhban Okulu konusunda, Dışişleri'nin ‘Karşılığında Yunanistan'da da bir cami veya ilahiyat fakültesi açılması' görüşü olduğunu iddia eden Erbakan, konuyla ilgili devlet görüşünün dışına çıkamayacağını söyledi.
DEMOKRAT GAZETECİLER
Toplantıya, gazeteciler Mehmet Barlas, Gülay Göktürk, Ali Bayramoğlu, Fehmi Koru, Can Ataklı, Avni Özgürel, Cüneyt Ülsever, Ali Bulaç, Ahmet Hakan, Ahmet Taşgetiren, Hakan Coşkun, Ekrem Kızıltaş, Necdet Kutsal ve Abdülkadir Türker katıldılar. Erbakan, gazetecileri davet etme kriterinin ‘demokrasiden yana olmak' olduğunu söyledi. Kapatılan RP'nin en büyük eksiğinin basınla iyi ilişkiler kuramamak olduğunu belirten Erbakan, toplantıya katılan gazetecilere ‘Demokrat Gazeteciler Birliği' kurmalarını önerdi.
11.30'da başlayıp, 15.30'da biten toplantı sırasında Mehmet Barlas, Erbakan'ın hapse girmesine yönelik oylama önererek, espri yaptı. Erbakan, uzatma nedenini evdeki tamirat yerine ‘demokrasi mücadelesi' olarak belirtmemesinin nedenini soran gazeteciye ise bunun hukukun icraatından kaynaklanan, teknik bir konu olduğu yanıtını verdi.
FP'DEKİ TASFİYELER
Erbakan, FP'de tartışmalara neden olan tasfiyelere yönelik bir soru üzerine de, ‘‘FP haklı bir mücadele yapıyor. Bu mücadeleyi yıpratanlar, engel olanlar haliyle tasfiye olacaktır’’ yanıtını verdi.
Karadayı bizzat teşekkür etti
BAŞBAKANLIĞI döneminde devletin iç borçlarını azaltarak, memurlara zam verdiğini belirten Erbakan, askerlere de özel bir zam yaptığını söyledi. Erbakan, ‘‘Zamanın Genelkurmay Başkanı Karadayı, bana bizzat gelip teşekkür etti. ‘Cumhuriyet tarihinde, dolar bazında en yüksek ücreti sizin sayenizde alıyoruz' dedi’’ diye konuştu.