Hizbullah'ın lideri Hacı İnan gözaltında

Uzun tutukluluk süreleri nedeniyle Hizbullahçılar davullu-halaylı tahliye edildi. Tartışmalar sürerken 186 kişiyi öldürmekle suçlanan Hizbullah liderlerinin Türkiye'den firar ettiği ortaya çıktı. Polis evlerini bastı ancak kimseye ulaşamadı. Örgütün askeri kanat sorumlusu Hacı İnan ise diğerlerinin aksine her pazartesi günü Sultangazi Polis Merkezi'ne gidip imza verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, CMK'nın 102. maddesi kapsamında tahliyelerine karar verilen ve yurt dışına çıkış yasağı konulan 8 sanık arasında bulunan Hizbullah terör örgütünün sözde askeri kanat sorumlusu Hacı İnan bu sabah İstanbul'da gözaltına alındı.

10 cesetten ömür boyu�

Hizbullah’ın beyin takımında yer aldığı ve ‘gölge lider’ olduğu belirtilen ‘binbir surat’ Hacı İnan’ın, örgütün sözde İstanbul sorumlusu İlyas Kutulman ve 10 kişinin cesedinin çıkarıldığı Üsküdar’daki evin kiracısı Cevat Işıklı’nın da aralarında yer aldığı 10 sanığın, “Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak” suçundan ömür boyu ağır hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor. İddianamelerde, diğer 16 sanığın da “Yasadışı örgüt üyesi olmak” ve “Yasadışı örgüt üyelerine yardım ve yataklık etmek” suçlarından 4.5 ile 22.5 yıl arasında çeşitli ağır hapis cezalarına çarptırılmaları isteniyor.

Diyarbakır'da kimse yakalanamadı

Tutukluluk süresini kısaltan CMK 102’nci maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından tahliye edildikten sonra kayıplara karışan terör örgütü Hizbullahçılara yönelik Diyarbakır’da jandarmanın düzenlediği operasyonda, hiç birinin izine rastlanmadı.

CMK’nın 102’nci maddesinin yürürlüğe girmesinin ardından terör örgütü Hizbullah’ın aralarında üst düzey yöneticilerinin de bulunduğu 12 kişi Diyarbakır ve Batman’da tutuklu bulundukları cezaevlerinden 4 Ocak 2011 gecesi denetimli serbestlik yasası kapsamında serbest bırakıldı. Tahliye olan Hizbullah’ın üst düzey yöneticileri Cemal Tutar, Edip Gümüş, Abdulkerim Kaya, Fuat Balca, Şeyhmus Kınay ve Mustafa İpek, M.Emin Varol, Kemal Gülşen, Sinan Yakut, Mahmut Demir, Lütfü Sertkaya ve Bilal Taş kayıplara karıştı.

Yurtdışına kaçtıkları da öne sürülen Hizbullahçılara yönelik Diyarbakır’da İl Jandarma Komutanlığı ekipleri dün gece eş zamanlı operasyonlar düzenledi. Merkez Bağlar İlçesi Dökümtaş Köyü ile Çınar İlçesi’nde ikamet gösteren Şehmuz Kınay ve Mustafa İpek’in adreslerine, gidebilecekleri yerlere yönelik yapılan operasyonlarda hiç kimseye rastlanılmadı.

Yakınlarından tepki

Hizbullah operasyonunda gözaltına alınanlardan biri olan İlyas K’nın yeğeni Hayrullah Kutulman, amcasının sebepsiz yere gözaltına alındığını öne sürdü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne giden Hayrullah K., gözaltındaki amcası İlyas K., ile görüşmek istedi. Ancak amcası ile görüşemeyen Kutulman, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kutulman yaptığı açıklamada "Gece yarısından sonra saat 1 gibi geldiler. Amcamı götürdüler. Ama niye götürdüler bilmiyoruz. Cezaevinden tahliye olduktan sonra ilk önce Bolu’da ben kendisini teslim aldım. Herşey gayet resmi bir çerçevede oldu. Ailesinin evine yerleşti. Hiçbir mahkeme kararı tebliğ edilmemesine rağmen kendisi sabah Sultançiftliği Karakolu’na gidip tebligatta bulundu. Düzenli olarak imzasını veriyordu. Sonra Beyoğlu askerlik şubesine gitti. Askerlik işlemleri vardı. Nisan celbine gününü aldı. Onunla ilgili işlemleri yaptıktan sonra Beşiktaş 13. Ağır Ceza’dan kararını aldı. Sonra da  adli işlemlerini kendisi başlattı. İlk günde bugüne kadar defalarca rahatsız edilmesine rağmen hiçbir şekilde kendisi illegal bir yapı içerisinde illegal bir düşünce içerisinde değildi. Tamamen yasal bir zeminde hatta kendisi hukukçu avukat olduğu için stajer işlemlerini ve hazırlıklarını yaptı. Gözaltına alınmasına bir anlam veremiyorum"

Kutulman, basın mensuplarının "Şöyle bir iddia var. Cezaevinden çıktıktan sonra Hizbullah üyeleriyle görüştüğüne dair" sorusuna ise "10 yıl cezaevinde kalmış bir insan. Eşi de gelir dostu da gelir akrabası da gelir. Komşusu da gelir. Dün de emniyet mensupları geldi. Emniyet mensuplarına içeri girme deme yetkimiz var mı? Gelenlere misafirperverlik yapmak zorundasınız. Yani birini misafir aldınız diye yargılanmanız mı gerekiyor. Yasalar bunu mu gerektiriyor" cevabını verdi.

 "Alınma gerçeksi ne?" sorusuna ise "10. Ağır Ceza Mahkemesinin tutuklama kararı olduğunu buna istinaden geldiklerini belirttiler. Tamam da bunu gerektirecek durum ne. Bunu bize izah etsinler. İmzaya gitmemişse bir hukuksuzluğu varsa mahkemenin kararının aksine bir durum varsa bunu birileri izah etsin. Ama böyle bir durum yokken olanları anlamıyoruz. Hukuk devleti diyoruz" şeklinde yanıt verdi.