Güncelleme Tarihi:
Ankara 1 No'lu DGM, Mahkeme, örgütün askeri kanat biriminde görev yaptıkları belirtilen tutuklu sanıklar Mehmet Emin Alpsoy, Mustafa Gürlüer ve Şeyhmus Alpsoy'u, TCK'nın, "devletin anayasa ve temel nizamlarını bozma" hükmünü düzenleyen 146/1. maddesine göre idam cezasına mahkum etti.
Karar duruşmasına 6'sı tutuklu 10 sanık ve avukatları katıldı. Sanık avukatları, esas hakkındaki savunmalarında müvekkillerinin beraatlerine karar verilmesini, ceza verilecekse hafifletici nedenlerin uygulanmasını istediler.
Sanıklar da esas hakkındaki savunmalarında ve son sözlerinde suçsuz olduklarını ifade ederek, beraat talebinde bulundular.
BAŞKAN KALEM KIRDI
Mahkeme Başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, tutuklu sanıklar Mehmet Emin Alpsoy, Mustafa Gürlüer ve Şeyhmus Alpsoy'un, Türk Ceza Kanunu'nun 146/1. maddesi gereğince idam cezasına mahkum edildiklerini bildirdi. Mahkeme Başkanı Karadeniz, kararı açıklarken kalem kırdı.
Mahkeme, suçun işleniş şekli yeri, zamanı, dosyadaki bilgiler, sanıkların kişilikleri dikkate alınarak cezalarında indirim yapmadı.
1 No'lu DGM, sanıklar Aysel Aldanmaz, Ayşe Sudan, Veli İnce, HalitKarslı, Ahmet Akbulut ve Hüseyin Tamer'in mahkumiyetlerine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraatlerine karar verdi.
HAPİS CEZALARI
Eski Başbakanlık görevlisi Abdulsamat Yıldız, Sadullah Arpa ve Abdurrahman Alpsoy da "yasadışı silahlı örgüt üyesi olma" suçunu düzenleyen TCK'nın 168/2. maddesi ve 3713 Sayılı yasanın 5. maddesine göre 15'er yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı.
Sanıklar Hasan Alpsoy, Burhan Özlük, Fahrettin Yıldız, Nurettin Şahin, Abdülselam Öztürk, Hayrettin Şahin, Dursun Uslu, Mehmet Şevki Kocaağa, Mehmet Ali İçen, Murat Aydın, Yaşar Gültekin, Veysel Direk, Rasim Saygın, İbrahim Halil Aksakal, İmran Öztürk, Velit Altın, Cahit Ekinci, Mehmet Zahir Yıldız, Mehmet Sırrı Zorci, Mehmet Sait Zorci, Bilal Yılmaz, İbrahim Halil Aktaş, Ahmet Bereket ve Burhan Örnek hakkında "yaşadışı silahlı örgüte yardım ve yataklık" hükmünü içeren TCK'nın 169. maddesi uyarınca 3'er yıl ağır hapis cezasına mahkum oldular.
Mahkeme, sanıklar hakkında 3713 sayılı terörle Mücadele Yasası'nın5. maddesini uygulayarak cezalarını 4'yıl 6'şar aya çıkardı.
Ankara 1 No'lu DGM, suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanıklar Mahmut Kaya ve İsmail Kaya'yı TCK'nın 169. maddesine göre 3'er yıl ağır hapis cezasına mahkum etti.
Mahkeme sanıkların cezalarında indirime gerek görmedi. Burhan Özlük'e verilen ceza miktarı ve tutuklu kaldığı süre dikkate alarak tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Üye İsmail Tiryaki, sanıklar Abdulsamat Yıldız ile Abdurrahman Alpsoy hakkında TCK'nın indirim öngören 59. maddesinin uygulanması gerektiği gerekçesiyle karara muhalefet şerhi koydu. Yıldız ve Alpsoy dışındaki sanıklar hakkındaki karar ise oybirliğiyle alındı.
İDDİANAME
İddianamede, örgütün amacının, "Mevcut anayasal düzeni yıkarak yerine şeri hükümlere dayalı bir devlet kurmak olduğu" belirtiliyordu. İddianamede, "Diğer örgütler kendilerini tanıtmak ve propagandalarını yapmak için eylemlerini üstlendikleri halde Hizbullah terör örgütü eylemlerini kesinlikle üstlenmeyerek casus bir örgüt olduğunu ortaya koymaktadır" deniliyordu.
"Hizbullah" terör örgütünün, 1979 yılında Müslüman Kardeşler Teşkilatı'ndan etkilenerek Hüseyin Velioğlu, Edip Gümüş, İsa Altsoy, Molla İhsan Yeşilırmak, Süleyman Direk, Hasan Dalgıç ve Burhan Başçı tarafından Batman'da oluşturulduğu ifade edilen iddianamede, örgütün kurucusu olan Velioğlu'nun, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde terör örgütü PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ile aynı dönemde öğrenci olduğu kaydediliyordu.
Örgütün, tebliğ, cemaatlaşma ve cihat olmak üzere 3 aşamasının olduğu ifade edilen iddianamede, örgütün devlet kurumlarının işgali ile İslam devletinin resmen ilan edilmesini hedeflediği bildiriliyordu.
İddianamede, sanıkların, Tarsus'ta 9 Ekim 1997 yılında Mustafa Özkan'ın, 10 Ekim 1997 tarihinde de Oktay Bul'un öldürülmeleri olaylarına karıştıkları öne sürülüyordu. İddianame, Adana'da 8 Aralık 1998 tarihinde Mehmet Beşir Can adlı kişinin kaçırılarak öldürülmesi olayını da örgütün gerçekleştirdiği ifade ediliyordu.