Hizb-ut Tahrir’i polis yüklemiş

Güncelleme Tarihi:

Hizb-ut Tahrir’i polis yüklemiş
Oluşturulma Tarihi: Ocak 27, 2011 00:00

İkinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin telefonuna Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddia edilen Mahmut Oğuz Kazancı’ya ait 139 telefon numarasının emniyet tarafından yanlışlıkla yüklendiği ortaya çıktı. HTS (Historical Traffik Search-görüşmelerin tarihi dökümü) dökümlerinin incelenmesinde ise Kazancı ile Çelebi’nin birbirleriyle irtibatlarının olmadığı, dökümlere göre Kazancı da Çelebi de, Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddia edilen Ergenekon davası sanıklarından Süleyman Solmaz ile görüşmeler yapmış. Çelebi’nin avukatı sorumluların bulunması için suç duyurusunda bulundu. İçişleri Bakanlığı ise olayla ilgili müfettiş görevlendirdi. Suç duyurusunda bulunan avukatlar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün yazılı açıklamasına yazılı açıklamayla cevap verdi

Haberin Devamı

İSTANBUL EMNİYETİ'NDEN AÇIKLAMA

TEĞMENİN AVUKATINDAN SUÇ DUYURUSU / WEB TV

İSTANBUL Emniyeti Müdür-lüğü’nün Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin cep telefonuna, Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddia edilen Mahmut Oğuz Kazancı’ya ait rehber bilgilerini yanlışlıkla eklediğini itiraf etmesinin ardından, Çelebi’nin avukatı Hüseyin Ersöz suç duyurusunda bulundu. Ersöz, Çelebi’nin bu kayıtlar nedeniyle 3 yıldır hapiste olduğunu savunarak, Fatih Cumhuriyet Savcılığı’ndan sorumluların bulunmasını istedi.

Kaynanalı bekar 

İkinci Ergenekon davasının 20 Eylül 2010’daki oturumunda, 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Sedat Sami Haşıloğlu, Teğmen Mehmet Ali Çelebi’ye “Telefonunda eşin ve kaynanan diye kayıtlı kişiler var. Ancak sen bekarsın. Bu numaralar da Hizb-ut Tahrir üyesi Mahmut Oğuz Kazancı’nın telefon rehberiyle aynı. Kazancı ile ilişkin nedir?” diye sordu. Çelebi’nin, Kazancı ve bu numaralarla ilişkisinin olmadığını belirtmesi üzerine mahkeme heyeti, cep telefonunun sinyal kayıtlarının TİB’den alınması ve telefonun da bilirkişi tarafından incelenmesini kararlaştırdı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden mahkemeye gönderilen tespit tutanağında, “Mahmut Oğuz Kazancı ve Mehmet Ali Çelebi’den el konulan telefon ve sim kart çözüm tutanaklarının yapılan incelemesinde, Mahmut Oğuz Kazancı’nın telefonuna ait rehber bilgilerinin, Mehmet Ali Çelebi isimli şahsa ait sim kart ve telefon çözüm tutanağında da bulunduğu görülmüştür. Konu ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda Mahmut Oğuz Kazancı’nın telefonuna ait rehber bilgilerinin ‘sehven’ Mehmet Ali Çelebi’nin telefonuna ait rehber dökümlerinin içerisine eklenmiş olabileceği değerlendirilmiştir” denildi.

Açıklaması yok

HTS (Historical Traffik Search-görüşmelerin tarihi dökümü) dökümlerinin incelenmesinde ise Kazancı ile Çelebi’nin birbirleriyle irtibatlarının olmadığı, dökümlere göre Kazancı da Çelebi de, Hizb-ut Tahrir üyesi olduğu iddia edilen Ergenekon davası sanıklarından Süleyman Solmaz ile görüşmeler yapmış.

Çelebi’nin avukatı Hüseyin Ersöz, Emniyet Müdürlüğü’nün bu konudaki yazısını 21 Aralık 2010’da göndermiş olmasının büyük bir ihmal örneği olduğunu ve bunun hiçbir makul açıklamasının bulunmadığını söyledi. Ersöz, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Müvekkilimizin sorgusu sırasında sorulan sorulardan da anlaşılacağı üzere özgürlüğünün kısıtlanmasına temel gerekçe, şimdiye kadar kim tarafından ve ne zaman yüklendiğini bilmediğimiz bu telefon numaralarıdır. Bir başka ifade ile müvekkilimizin özgürlüğü kasıt mı, yoksa bir ihmal mi olarak değerlendirmemiz gereken bu olay nedeniyle 3 yıla yakın bir süredir kısıtlanmaktadır. Bu konuda sorumluların bulunması için Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Çelebi’nin telefonunun, gözaltındayken 1 dakika 23 saniye süreyle açıldığını ve 1 dakika 1 saniyelik süre içinde telefona 139 yükleme yapıldığı TİB raporu ile sabittir. Müvekkilim ile sonradan kaydedilen 139 tane telefon numarası arasında hiçbir iletişimi gerçekleşmemiştir. Tesadüf eseri müvekkilimin telefonunun 19 Eylül 2008’de, Fatih’ten sinyal verdiği süre de 1 dakika 22 saniyedir. Bir başka ifadeyle bu iki süre birbiriyle örtüşmektedir. Bu noktada sorulması gereken soru, müvekkilimizin telefonuna 139 tane kaydın kim ve kimler tarafından yüklendiğidir? Bu sorunun cevabının bulunması müvekkilimiz üzerinden oynanan oyunların da açığa çıkmasına hizmet edecektir. Söz konusu telefon kayıtlarının Hizb-ut Tahrir’den gözaltına alınan Mahmut Oğuz Kazancı’ya ait olduğu iddia edilmekte, bu yolla müvekkilimiz adı belirtilen örgüt ile irtibatlandırılmak istenmektedir.”

Polis: Görüntüleri var

Konuyla ilgili İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, Çelebi’nin örgütle irtibatının telefon rehberine dayandırılmadığı belirtildi. Polisin yazılı açıklamasında, Mehmet Ali Çelebi’nin Hizb-ut Tahrir üyeleriyle 90 kez görüşme kaydının bulunduğu, 3 ayrı Hizb-ut Tahrir üyesiyle de görüntülü olarak tespit edildiği vurgulandı.

Haberin Devamı

AVUKATLARDAN EMNİYETİN AÇIKLAMASINA CEVAP

Haberin Devamı

ERGENEKON davası tutuklu sanığı Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin telefonuna "sehven" yükleme yapılmasına ilişkin görevli polisler hakkında suç duyurusunda bulunan avukatlar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün yazılı açıklamasına yazılı açıklamayla cevap verdi. Emniyetin açıklamasına yanıtı Hasdal Cezaevi’nde tutuklu olan Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin avukatları Celal Ülgen, Hüseyin Ersöz ve Serkan Günel verdi. Açıklamada, "İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mahkeme yerine geçip müvekkil hakkında kanaat getirmek yerine öncelikle masum insanlara delil yüklemek yoluyla tutuklanmalarını sağlayan suç odaklarını bulup ortaya çıkarması gerekmektedir" denildi.

"SEHVEN YÜKLEMENİN NEDENİ AÇIKLANMAMIŞ"

Haberin Devamı

Açıklamada, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde yaptığı basın açıklamasında Çelebi’nin telefonuna 139 adet kaydın ‘sehven’ yüklenmiş olduğunun tekrarlandığı ancak bu eylemin nedeni ve gerekçesine yer verilmediği ifade edildi.

"MÜVEKKİL HAKKINDA AĞIR İDDİALAR"

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün söz konusu eylemi gerçekleştirenleri koruma içgüdüsüyle hareket ettiğinin belirtildiği açıklamada, "Hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmayan müvekkil hakkında ağır ifadeler kullanıldığı bu basın açıklamasında görülmektedir" denildi.

"SEHVEN YÜKLENEN GÖRÜŞMELER SORULDU"

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakimleri Sedat Sami Haşıloğlu ve Hasan Hüseyin Özese’nin çapraz sorgu sırasında Çelebi’ye, telefona sonradan eklenen 139 adet telefon kaydı ile ilgili onlarca soru sorduğunun belirtildiği açıklamada, "İddianamede yer almayan bu irtibata ilişkin sorulara o anda raporlar ile cevap veremeyen Çelebi şüphe altında kaldı. Sonuç itibarıyla kanaatimiz odur ki bugün gelinen noktada müvekkilin 29 aylık tutukluluğunun devamı yönünde Mahkeme Heyetinin iki üyesinin çoğunluk oyu bu konuda ‘yaratılan’ şüpheye dayanmaktadır" denildi.

Haberin Devamı

"EMNİYET ÖZÜR DİLEMELİ"

"İstanbul Emniyet Müdürlüğü, mahkeme yerine geçip müvekkil hakkında kanaat getirmek yerine öncelikle masum insanlara delil yüklemek yoluyla tutuklanmalarını sağlayan suç odaklarını bulup ortaya çıkarması gerekmektedir" ifadelerinin yer aldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"İstanbul Emniyet Müdürlüğü ‘Halk için Emniyet Adalet İçin Hizmet’ sloganının sadece lafta kalmadığını ortaya koymalı ve masum insanlara iftira atan bu kötü niyetli insanları bulup bir an önce adalete teslim etmeli ve kamuoyundan bu konuda özür dilemelidir. Çağdaş, Demokratik Hukuk Devletlerinde beklenen yaklaşım budur"

BAKANLIK'TAN MÜFETTİŞ

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “Ergenekon  tutuklusu aleyhine delil üretildiği iddiası” ile ilgili iki müfettiş  görevlendirdiğini bildirerek, “Yanlış yapan varsa cezasını görür” dedi.

Mecliste gazetecilerin sorularını yanıtlayan Atalay, ikinci “Ergenekon”  davasının tutuklu sanıklarından Teğmen Mehmet Ali Çelebi aleyhine delil  üretildiği iddialarına ilişkin soru üzerine, bu konuda iki müfettiş  görevlendirdiğini ve konuyu incelettiğini söyledi.

Aynı zamanda ilgililerin de yargıya başvurduğunu belirten Atalay, “Hem  yargı hem idari inceleme yoluyla takip ediyoruz. Sonucu, biz de önemli görüyoruz.  Yanlış yapan varsa cezasını görür” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!