Nesrin COŞKUN/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 07, 2011 15:47
İZMİR’de dizine protez takıldıktan iki gün sonra HIV pozitif olduğu belirlenen 65 yaşındaki A.L., doktorların bu nedenle kendisiyle ilgilenmemesi nedeniyle 3 yıldır cehennem azabı çekiyor.
Enfeksiyona yol açan protezin çıkarılması ve yerine yenisinin takılması için İzmir’de gitmedik hastane, başvurmadık doktor bırakmadığını belirten A.L., doktorların, HIV’li olduğu için kendisine el sürmediğini söyledi. A.L., "Doktorlar, sorunumun çok basit bir ameliyatla giderileceğini belirtmelerine rağmen, HIV’li olduğumu söyleyince bahane bulup başından attı. Çaresizim, ne yapacağımı şaşırdım" dedi. Ege Üniversitesi HIV/AIDS Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz Gökengin de, "Söylemesi acı ama doktorlar bu hizmeti vermekten kaçınıyor" diye konuştu.
A.L.’nin dizine, 3.5 yıl önce İzmir’deki bir devlet hastanesinde yapılan ameliyatla protez takıldı. Ameliyattan çıkan A.L.’ye iki gün sonra, yapılan kan tetkikinde HIV pozitif (AIDS hastalığına yol açan virüsün taşıyıcısı) olduğunun anlaşıldığı söylendi. A.L., ameliyat sonrasında gelen kötü sürprizi ailesiyle paylaştı, bir süre sonra da taburcu olarak evine gitti.
PROTEZ YERİ İLTİHAPLANDI
Ancak 5- 6 ay sonra protez enfekte oldu. İltihabın temizlenmesi için antibiyotik tedavisine başlanan A.L.’ye yeniden ameliyat önerildi. Protezin çıkarılıp iltihaplı bölgenin temizlenmesi ve yeniden protez takılması gerektiği söylendi. Ancak bundan sonra A.L. için kabus dolu günler başladı.
İlk ameliyatını yapan doktora başvuran A.L. ilk ret yanıtını da aldı. Üç yılı aşkın süredir dizindeki enfeksiyon nedeniyle sürekli antibiyotik kullanan, evinde pansuman yaparak akıntıyı temizlemeye çalışan A.L. yaşadığı çaresizliği DHA’ya anlattı. Doktorlar, hastaneler arasında gidip gelmekten ve her defasında reddedilmekten bıktığını belirten A.L., Sağlık Bakanlığı’nın bile devreye girdiğini ancak sonuç alamadığını belirtti.
"BİR DOKTOR KABUL ETTİ, 9 GÜN SONRA VAZGEÇTİ"
Başvurduğu doktorların, HIV’li olduğunu öğrenince bahane yaratıp kendisini ameliyat etmediğini kaydeden A.L., şunları söyledi:
"İzmir’de, üniversiteler dahil başvurmadığım hastane kalmadı. Kimi doktorlar yerleri olmadığını, ameliyat randevularının dolu olduğunu, bu ameliyatı yapma yetilerinin olmadığını, ya da açık açık HIV’li olduğum için yapmayacaklarını söyledi. Kimi de, ’Git, kime şikayet edersen et’ dedi. Bir üniversite hastanesinde doktor ameliyat yapmayı kabul etti. O kadar mutlu oldum ki. Serviste yer olmadığını söyledi, özel odada yattık. 9 gün sonra ameliyat için aç bırakıldım, sabahında ’Yurtdışından malzeme gelmedi. Siz gidin biz sizi arayacağız’ deyip taburcu ettiler. 3 bin lira yatma parası verip eve döndüm. Aylar geçti, aramadılar. Avukata verdim, ihtarname çekildi. Başhekimlik malzemeyi getirme sözü verdi, ancak operatör doktor ’Madem beni şikayet ettiler, o zaman yapmıyorum’ dedi, yine başa döndüm. Hala o hastaneden
haber bekliyorum."
’GİZLEYEBİLİRDİM AMA YAPMADIM’
Yıllardır antibiyotik kullandığını, ancak artık antibiyotiğin de faydasının olmadığını belirten A.L., çektiği sıkıntıyı anlatmayı şöyle sürdürdü:
"Koltuk değnekleriyle yürüyebiliyorum, ızdırabım her geçen gün artıyor. Bana bu çaresizliği yaşatan doktorlar boşuna and içmişler. Benim için İzmir’de tedavi olanakları tükendi. Sağlık Bakanlığı’ndan beni İzmir dışında bu ameliyatı yapmayı kabul edecek bir doktora ameliyat ettirmesini istiyorum. Yıllarca devlete hizmet etmiş, prim ödemiş bir vatandaş olarak eğer ameliyat özelde olacaksa ameliyat masrafımın Sağlık Bakanlığı tarfından karşılanmasını istiyorum. Buna da hakkım olduğuna inanıyorum. HIV’li olduğumu saklayıp bu ameliyatı yaptırabilirdim ama yapmadım. Ben doktorlara güvendim ama onlar benim hayatımı kararttı."
PROF. DR. GÖKENGİN: ACI AMA GERÇEK
Ege Üniversitesi HIV/AIDS Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Deniz Gökengin de A. L.’nin yaşadıklarının acı ama gerçek olduğunu söyledi. Prof. Dr. Gökengin, hastanın yaşadıklarını yakından bilen bir kişi olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Hastamız HIV pozitif. Bu çok önemli bir özellik. Söylemesi kolay da, yaşaması zor bir özellik. HIV pozitif olması nedeniyle hakettiği kaliteli sağlık hizmetine maalesef ulaşamıyor. Hastanın HIV enfeksiyonu ilaçlarla tamamen kontrol altında. Ancak enfekte olan protezi çıkartıp yenisini taktıracak doktor bulamıyor. Söylemesi acı ama doktorlar bu hizmeti vermekten kaçınıyor. Hasta çeşitli gerekçelerle reddedilmiş. Kimileri HIV pozitif olduğu için opere edemeyeceklerini açıkça beyan etmişler. Kimileri yan gerekçeler öne sürmüşler. Hastanenin imkanlarının yeterli olmadığını söyleyenler olmuş, ’randevu veremeyiz, ameliyat listelerimiz dolu’ diyenler olmuş. Sağlık Bakanlığı ile birkaç kez görüşmelerimiz oldu. Sonuçsuz kaldı. Bir çözüm bulabilmek için maalesef biz de başarılı olamadık."
’RİSKLİ AMA REDDEDİLMEMELİ’
Prof. Dr. Gökengin, HIV konusunda doktorlara bilinçsiz demeye dilinin varmadığını, belki de çok fazla risk almamak için hastayı reddettiklerini söyledi. Ameliyatlar sırasında hekimin yaralanma riskinin yüksek olduğunu ama bunun hiçbir zaman hastanın reddedilmesi sonucunu doğurmaması gerektiğini kaydeden Pro. Dr. Gökengin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu bir hekime yakışmaz. AIDS hastaları bile ameliyat ediliyor. Aslında arkadaşlarımız belki birçok HIV pozitifi bilmeden de opere ediyor olabilirler, küçük büyük girişimler yapıyor olabilirler. Gerçi şimdi yaygın olarak HIV testleri istenme eğilimi var hastalardan. Ama bazı hastalar pencere döneminde olabiliyor, HIV testleri negatif görünebiliyor, bulaştırıcı olabiliyorlar. Bizim önerdiğimiz şey hastaya göre değil, işleme göre önlem alınması. Eğer o işleme göre önlem alınırsa zaten bulaşma riski en aza inecektir. Sıfırlanabilecektir diyemiyoruz tabiki ama en aza inecektir. Öyle bir durumda hastanın pozitif olup olmaması çok önem taşımayacaktır."
’ETTİĞİMİZ YEMİNE AYKIRI’
İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer de, HIV’li hastanın hekimler tarafından reddedilmesine yönelik olarak DHA’nın sorularını yanıtladı. Prof. Dr. Özer, bir hekimin HIV pozitifli olduğu gerekçesiyle hastasını tedavi etmemesini, bahane uydurup reddetmesini düşünemediğini, böyle bir şeyin kabul edilemeyeceğini söyledi. Prof. Dr. Özer, "Bu etik anlayışa sığmaz. Böyle bir şey yaşanmış ise, bir hekim olarak, tabip odası başkanı olarak bunun doğru olmadığını söylüyorum, bu ettiğimiz yemine aykırı" dedi.
Prof. Dr. Erdener Özer, İl Sağlık Müdürlüğü’nün böyle hastaların tedavisi konusunda gerekli planlamayı yapması gerektiğini kaydederken, kendilerine hekimlerin tedavi etmekten kaçmasıyla ilgili şikayet gelmesi halinde gerekli incelemenin yapılacağını da kaydetti.