Güncelleme Tarihi:
50’li yaşlara merdiven dayamış yönetici O.K., tıpkı Tom Hanks gibi, bunu bir onur, dahası bir insan hakları sorunu yaptı ve davayı kazandı.
“BEN HIV pozitifim” deyince, çalıştığı turizm şirketiyle ilişkisi kesilen O.K’nın öyküsü, Tom Hanks’in, AIDS olduğu için işinden atılan bir avukatı oynadığı, Philadelphia filmini anımsatıyor. 50’li yaşlara merdiven dayamış, yönetici O.K, tıpkı Tom Hanks gibi, bunu bir onur, daha ötesi bir insan hakları sorunu yaptı. Çalıştığı firmayı, ayrımcılıkla suçlayarak 2008 yılında İş Mahkemesi’nde dava açtı. Tek celsede sonuçlanan davadan işe iade kararı çıktı. Yargıtay iki ay önce kararı onadı. O.K, HIV’le tanışmasını “Evliydim ayrıldım, zaten ayrıldıktan sonra akraba olduk HIV’le” diye anlatıyor.
Aynı gün söyledim
HIV tanısı konduğunda, 70-80 yıllık mazisi olan, şu anda devletin atamış olduğu bir kayyum tarafından yönetilen şirkette, 3,5 yılı geride bırakmıştı. Emekliliğini haketmişti. “2006 yılında tanı aldım. Tanıyı aldığım gün kendi yöneticilerimle paylaştım” diye anlatıyor o zor anı. Yöneticileri O.K’ya sahip çıkmışlar. “Bilinçli aklı başıda insanlardı. Hiç ummadığım desteği aldım. Durumumum uzun süre yönetim kurulundan gizlediler” diyor O.K. Konu yönetim kuruluna taşınınca, hemen tecrit edilen O.K, gelişmeleri şöyle anlatıyor: “Olaya çok önyargılı baktılar. Bir ay içinde işten çıkarıldım. Çalıştığım yere gelirsem güvenliğin engel olacağı söylendi.
Başımı kuma gömmedim
Kafamızı kuma gömünce popomuz dışarıda kalıyor. Popomuzla hiç bir şey anlatamayız. HIV evrensel bir sorun. Türkiye’nin bu tanıyı alan pek çok insan kıyıma uğrayacak. Bunun önleyebilir miyiz diye girişimde bulundum. 2008 yılında işe iade davası açıp tek celsede kazandım. İki taraf da temyize gittik. Onların temyiz gerekçesi bir HIV pozitifin çalışmasının hijyene yönelik ciddi problemlere yol açacağı yönündeydi. Benim gerekçem de üç hastane raporuna dayanarak, hastalığın çalışmama engel olmadığı yönünde. Yargıtay, mahkemenin işe iade kararını onadı.
Umarım utanmışlardır
Kazandım da başım göğe mi erdi hayır. İşe başlatmadılar. Ceza olarak 8 aylık tazminat ödediler. Yasalarımız bu. Umuyorum utanmışlardır.
Türkiye şartlarında bir insanın emekli maaşıyla geçinmesi zor. Ortalama aylık bin 500 lira gibi bir ilaç bedeli var ama sosyal güvence kapsamında karşılanıyor. Testler, doktor muayenesi var. Soğandan, sarımsaktan kesip üstesinden gelmeye çalışıyorum.”
Açıkça bir ayrımcılık
O.K, HIV pozitif olduğu için işten çıkarılmasının öyküsünün Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı’na da bir dilekçeyle bildirdi. İstanbul Valiliği İl İnsan Hakları Başkanlığı’na havale edilen dilekçe incelendi ve şu karar çıktı: “İlgili kurumun, kamuoyunda AIDS olarak bilinen hastalık etrafındaki ön yargıları temel alan ve bunları kuvvetlendiren bir işlemde bulunduğuna, bu nedenle insan hakları açısından ayrımcılık yaptığına oy birliğiyle karar verildi.”
AIDS hayata engel değil
? HIV ile yaşayanları sosyal, psikolojik, tıbbi ve hukuksal yönden desteklemek için 2005’te kurulan Pozitif Yaşam Derneği, 1 Aralık Dünya AIDS günü (Yarın), “HIV/AIDS ile ilgili önyargılarınızdan kurtulun!” çağrısı yapmak için sokağa çıkıyor. Salı günü 11.00’te Tünel’de yapılacak yürüyüşte şu mesajlar verilecek: Sağlık hakkı, tedavi hakkı, eğitim görme hakkı, evlenme ve aile kurma hakkı, yaşama hakkı en temel insan haklarıdır. Oysa HIV/AIDS ile yaşayan insanlar bu temel insani haklardan mahrum kalıyor. Çünkü HIV ile yaşayanların tehlikeli, hastalıklı, günahkâr, öteki, uzaktaki insanlar olduğu düşünülüyor. Onları virüs değil, işte bu ayrımcılık ve önyargılar öldürüyor.
Sağlık, tedavi, eğitim, çalışma, evlenme ve aile kurma kısacası yaşama hakkının HIV ile yaşayanlardan esirgendiğine dikkat çeken Pozitif Yaşam Derneği, bunun en temel nedeninin ise toplumda HIV ile yaşayanların tehlikeli, hastalıklı, günahkâr, öteki, uzaktaki insanlar olduğu önyargısı olduğunu belirtiyor. HIV pozitiflerin yaşantısını da virüsün değil, bu toplumsal önyargıların zorlaştırdığını vurguluyor.
UNAIDS’te dokuz öncelikli alan
UNAIDS (Birleşmiş Milletler AIDS ile Mücadele Proğramı) Yöneticisi Michal Sidibe, “HIV taşıyan 2 kişinin tedavisi yapılırken dünyada 5 kişi HIV ile enfekte oluyor” dedi. Sidibe, en iyi stratejinin AIDS’in yayılmasını engellemekle izlenebileceğini söyledi. Sdibe, Afrika’daki ölümlerin sağlık altyapısındaki yetersizlikler nedeniyle yaşandığını ve anne ölümlerinin yarısının HIV nedeniyle olduğunu söyledi.
* HIV’in cinsel yolla bulaşmasını azaltmak
* Anne ölümlerini ve bebeklerin enfekte olmalarını engellemek
* HIV ile yaşayanların tedavi almalarını garantilemek
* HIV ile yaşayanların tüberküloz kaynaklı ölümlerini engellemek
* Madde kullananların enfekte olmalarını engellemek
* AIDS ile mücadelenin önünü tıkayan cezalandırıcı kanunları, politikaları, uygulamaları, damgalama ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak
* Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete son vermek
* Genç insanları kendilerini HIV’den koruyacakları şekilde güçlendirmek
* HIV ile yaşayanlara sosyal koruma sağlamak
Yeni sosyal paylaşım sitesi: AIDSspace.org
DÜNYADA HIV ile yaşayan 33.4 milyon kişinin ve AIDS ile mücadelenin parçası olan daha başka milyonlarca bireyin birbirleriyle iletişimini sağlamak ve böylece kapasiteyi geliştirmek amacıyla UNAIDS “AIDSspace.org” adli yeni bir sosyal paylaşım sitesi açtığını duyurdu. Sitenin amacı, HIV ile yaşayan ve AIDS ile mücadelede yer almak isteyen herkesi bir araya getirmek. Eğer milyonlarca insan popüler sosyal paylaşım sitelerine bağlanıp fikirlerini, görüşlerini paylaşabiliyorlarsa, neden aynısı bu site üzerinden HIV/AIDS ile ilgili konularda da yapılmasın?
Tom Hanks’e Oscar kazandırdı
? Tom Hanks’e 1993’te En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazandıran film, ABD’nin simgesel “özgürlük kenti” Philadelphia’da, eşcinsel ve işinde başarılı bir avukatın, HIV pozitif olduğunu öğrendiği gün başlayan savaşını anlatıyor.
Ölümler 25 milyonu aştı
? BİRLEŞMİŞ Milletler AIDS Ajansı’nın (UNAIDS) yıllık raporuna göre, bugüne kadar 25 milyonun üzerinde kişi AIDS’ten hayatını kaybetti. Yeni AIDS vakalarının hızında azalma olduğu belirtilen raporda, bugüne kadar 60 milyon kişinin HIV ile enfekte olduğunu anlatılıyor. Sadece 2008’de 2.7 milyon insan enfekte oldu. Yaklaşık iki milyon insan virüs nedeniyle hayatını kaybetti.
Enfeksiyon oranı son sekiz yılda yüzde 17 azaldı. Sadece Güney Doğu Asya’da HIV görülme sıklığı yüzde 10 azaldı.
Sipahioğlu: Domuz gribi AIDS’i gölgede bıraktı
Teoman ERİŞ / DHA
ALANYA’da 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla konferans veren AIDS’ten Korunma Derneği (AKAD) Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Sipahioğlu, domuz gribi nedeniyle AIDS’le mücadelenin ikinci plana itildiğini belirtti. Türkiye’de 3 bin 370 AIDS’li bulunduğunu hatırlatan Sipahioğlu, “Türkiye’de yılda 400 civarında yeni vaka görülüyor. Cinsel ilişkilerde mutlaka prezervatif kullanılmalı. Cinsel birleşme sırasında virüsün bulaşma ihtimali düşünülerek çarşaflar çamaşır suyu ile yıkanmalı. Otelcilerimiz de bu konuda hassas davranmalı” diye konuştu. Sipahioğlu Bakanlığın domuz gribiyle ilgilendiği için henüz AIDS’e
ilişkin 2009 verilerini açıklamadığını da öne sürdü.
Avrupa’da yaptırımlar büyük
Pozitif Yaşam Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Arzu R. Kaykı:
? AVRUPA’da herhangi bir çalışan için işten haksız çıkarılmanın yaptırımları o kadar büyük ki bizdeki gibi HIV nedeniyle işten çıkarmalar çok istisnai ve kabul edilemez bir durum. Öte yandan Uluslarası Çalışma Örgütü’nün bu konuda bir çerçevesi mevcut. Bu çerçeve işyerlerinin HIV/AIDS ile ilgili sorumluluklarını tarif ediyor. İşyerlerinde destekleyici bir ortam yaratmak hedefleniyor. HIV/AIDS ile mücadelede korku-izolasyon üzerine değil, destekleyici ortam yaratıp hem HIV ile yaşayanların sağlığı hem de HIV süphesi taşıyanların test olması ve onların ve eşlerinin/partnerlerinin sağlığı açısından bu destekliyici ortam yaklaşımı çok önemli