Oluşturulma Tarihi: Mayıs 22, 2004 00:00
Türkiye Odalar ve Borsalar BirliÄŸi (TOBB) BaÅŸkanı Rifat HisarcıklıoÄŸlu, Türkiye'nin uyguladığı programı baÅŸarıyla sonuçlandırıp, kendi ayakları üzerinde durması gerektiÄŸini belirterek, ''Reformları IMF veya Avrupa BirliÄŸi (AB) gibi yabancı kurumların zorlamasıyla yaptığımıza inanıyorsak o zaman krizlerden ders almamışız demektir ve korkarım yeni krizler bizi beklemektedir'' dedi.BirliÄŸin, Büyük Anadolu Oteli'nde bugün baÅŸlayan 59. seçimsiz olaÄŸan genel kurulunun açılışında konuÅŸan HisarcıklıoÄŸlu, TOBB'un Türkiye'de toplumsal uzlaÅŸmaya önderlik ettiÄŸini ifade ederek, bunun sanayici ve tüccarların disiplini, sabrı ve azmiyle baÅŸarıldığını kaydetti.  HisarcıklıoÄŸlu, bu noktaya ulaÅŸmak için iÅŸvereni, işçisi, esnafı, tüccarı, çiftçisi ve tüketicilerin bir dizi fedakarlıkta bulunduÄŸunu anlatarak, ''Ancak ekonomik savaşımız daha bitmedi. Yapısal reformlar şüphesiz ki kısa vadede bazı sıkıntılara yol açmaktadır. Ama geleceÄŸimizi kurtarmak için bu sıkıntıları göğüslemek ve yapısal dönüşümü tamamlamak zorundayız'' dedi.  Sistemin iyi iÅŸlememesi halinde bunun kusurunun sistemde, siyasetçilerde ve siyaset kurumunda olduÄŸunu söyleyerek, bu iÅŸin içinden sıyrılınamayacağını kaydeden HisarcıklıoÄŸlu, bu konuda toplumsal bir özeleÅŸtiri yapıldığında kendilerine hep ÅŸikayet etmenin öğretildiÄŸinin ortaya çıkacağını, oysa aslolan çözümün üretmek olduÄŸunu bildirdi.     ''SÄ°YASET HİÇ KÄ°MSENÄ°N TEKELÄ°NDE DEĞİL''     HisarcıklıoÄŸlu, siyasetin bu toplumda yaÅŸayan herkesin ortak sorumluluÄŸu olduÄŸunu belirterek, ''Siyaset hiç kimsenin ve hiçbir siyasi görüşün tekelinde deÄŸildir. Bu görevi sadece siyasetçilere ihale edip, kendimizi kurtaramayız. Bu sorumluluÄŸu birlikte taşımalıyız'' diye konuÅŸtu.  KonuÅŸmasında 2001 krizine de deÄŸinen HisarcıklıoÄŸlu, bu krizin Türkiye için bir milat niteliÄŸinde olduÄŸunu ve Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:  ''Ama saÄŸlığımıza tam anlamıyla kavuÅŸmadığımız ortada. En az 10 yıllık bir kötü yönetim döneminin getirdiÄŸi tahribatı ne yazık ki 2-3 yılda onarmak mümkün deÄŸildir. Ne kadar hızlı iyileÅŸeceÄŸimiz reçetenin gereklerine ne kadar uyacağımıza baÄŸlı. Son günlerde piyasalarda görülen dalgalanma özellikle de faiz oranlarındaki ciddi yükselme bu çerçevede ele alınmalıdır.  Uygulanmakta olan reform programına yeteri kadar sahip çıkıldığının anlatılamaması, gerekli adımların atılmaması, birbiriyle çeliÅŸen açıklamalar yapılması, kamuoyunda olumsuz algılanmaktadır. Kamuoyu hükümetten sadece beyanat deÄŸil, pozitif ÅŸok ÅŸeklinde somut icraatlar beklemektedir.''  Uygulanmakta olan reform programının ekonomideki kırılganlık kaynağını kalıcı bir biçimde ortadan kaldırmayı amaçladığını da vurgulayan HisarcıklıoÄŸlu, bu programın kolay bir program olmadığını, tüm toplumu ve bu arada siyasetçileri zor tercihlerle karşı karşıya bıraktığını bildirdi.  GeçmiÅŸe bakıldığında kısa dönemli ekonomik iyileÅŸmelerin siyasi amaçlar için sorumsuzca harcandığına ÅŸahit olunduÄŸunu, bundan dolayı Türkiye'nin zor yoldan yakaladığı istikrarı kolayca kaybeden bir ülke olduÄŸunu anlatan HisarcıklıoÄŸlu, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Türkiye'nin yakın geçmiÅŸinde hep bu nedenlerden dolayı varolduÄŸunu söyledi.  IMF'siz bir ekonomi yönetimine sahip olmanın yolunun bu programı baÅŸarıyla sonuçlandırarak, kendi ayakları üzerinde durmak olduÄŸunu da belirten HisarcıklıoÄŸlu, ÅŸunları kaydetti:     ''KORKARIM YENÄ° KRÄ°ZLER BÄ°ZÄ° BEKLEMEKTEDÄ°R''    ''Bu noktada kendimize ÅŸu soruyu sormalı ve cevabını samimiyetle vermeliyiz. 2001'de başımıza gelenleri komplo teorileriyle açıklamak mümkün mü? Yani bizim suçumuz, günahımız yoktu da, biz çok çalışıyor, çok üretiyorduk da, tam ÅŸaha kalkmışken, 21. asrın bir Türk dönemi olacağını sezen yabancı güçler mi bize çelme taktılar?  Böyle düşünüyor, reformları IMF veya AB gibi yabancı kurumların zorlamasıyla yaptığımıza inanıyorsak o zaman krizlerden ders almamışız demektir ve korkarım yeni krizler bizi beklemektedir.''  Dün alınan yanlış kararlar ve hatalı iÅŸ yapma biçiminin Türkiye'yi bu noktaya getirdiÄŸinin idrak edilmesinin bu musibetten çok fazla ders alındığı anlamına geldiÄŸini de vurgulayan TOBB BaÅŸkanı, ''Nihayet aynaya bakmaya cesaret ettik. (Biz nerede hata yaptık) diye geçmiÅŸimizi gözden geçirdik. Hatayı aradık ve düzeltme çabasına giriÅŸtik. Ä°ÅŸte bu anlayış ülkemizdeki zihniyet deÄŸiÅŸiminin baÅŸlangıcıdır'' ÅŸeklinde konuÅŸtu.     MALÄ° PÄ°YASALARDAKÄ° GELÄ°ÅžMELER    TOBB BaÅŸkanı, mali piyasalarda yaÅŸanan olumsuz geliÅŸmelerin yapısal reformların önemini bir defa daha açıkça ortaya koyduÄŸunu belirterek, piyasalardaki bu dalgalanmanın bir uyarı niteliÄŸi taşıdığını bildirdi.  HisarcıklıoÄŸlu, ''Deprem uzmanlarının dediÄŸi gibi (deprem öldürmez, bina öldürür). Dışarıdan gelecek sarsıntıları önleyemeyeceÄŸimize göre daha saÄŸlam temelleri olan bir yapıya sahip olmalıyız. Yapısal reformlar bu vazifeyi görecektir'' dedi.  Türkiye'nin siyasi reformlar açısından 2003 yılında çok baÅŸarılı performans sergilediÄŸini, ancak ekonomideki yapısal reformlar açısından ise yavaÅŸ kaldığını ifade eden HisarcıklıoÄŸlu, gerek ekonomideki iyileÅŸme sürecinin kalıcı hale gelmesi, gerekse dış politikadaki hareket alanının geniÅŸlemesi açısından 2004 yılında bu gidiÅŸatın tersine çevrilmesi gerektiÄŸini söyledi.  Türk ekonomisinin büyümesine raÄŸmen iÅŸsizlik sorununun hala çözülemediÄŸini, bunun çözülebilmesi için büyümenin sürdürülmesi gerektiÄŸini belirten HisarcıklıoÄŸlu, toplumdan gelen hızlı büyüme isteÄŸinin cevabının, istikrardan vazgeçmek olmaması gerektiÄŸini kaydetti.     TÃœRKÄ°YE'DEKÄ° BÃœROKRATÄ°K CUMHURÄ°YET    KonuÅŸmasında bürokrasiye de eleÅŸtiriler yönelten HisarcıklıoÄŸlu, nüfuzunu kaybetmek istemeyen kamu kurumlarının reformları engellemek pahasına ellerindeki görev ve yetti alanlarını koruma mücadelesi verdiklerini, bu bürokratik taassubun kırılması için hükümetin siyasi iradesini güçlü bir ÅŸekilde ortaya koyması gerektiÄŸini söyledi.  HisarcıklıoÄŸlu, BaÅŸbakan ErdoÄŸan'ın da söylediÄŸi gibi Türkiye'nin bürokratik cumhuriyet zihninden kurtulmak zorunda olduÄŸunu vurgulayarak, ''Ama üzülerek görüyoruz ki bu anlayıştan habersiz olanlar da var'' dedi.  TOBB BaÅŸkanı, bir taraftan ÅŸirket kuruluÅŸlarındaki bürokratik mekanizma 19'dan 2'ye indirilerek önemli bir adım atılırken, ancak arkasından dünyada eÅŸi benzeri olmayan yeni bir bürokrasi ortaya çıkarıldığını söyledi. HisarcıklıoÄŸlu, herkesin gayet iyi bildiÄŸi gibiasıl amacın yeni harcama olanakları elde etmek olduÄŸunu kaydetti.  AB'nin Aralık ayında Türkiye'nin üyelik müzakerelerini baÅŸlatma kararı vermesini de beklediklerini vurgulayan HisarcıklıoÄŸlu, Türkiye'nin üyelik kriterlerini yerine getirmede büyük aÅŸamalar kaydettiÄŸini söyledi.  HisarcıklıoÄŸlu, konuÅŸmasının son bölümünde söz verdikleri gibi TOBB'u siyasi çekiÅŸmelerin içine sokmadıklarını, siyasi partilere yaklaşımlarının bugüne kadar olduÄŸu gibi bundan sonra da tarafsızlık ve eÅŸitlik ilkeleri çerçevesi içinde kalacağını kaydetti.     GENEL KURUL BAÅžKANI KAPTANOÄžLU    TOBB 59. Genel Kurul BaÅŸkanı Gündüz KaptanoÄŸlu da yaptığı kısa konuÅŸmada, enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi, dış siyasette akıllı adımlar atılması nedeniyle Türkiye'nin oldukça olumlu rakamlar yakaladığını bildirdi.  KaptanoÄŸlu, ancak istenen yatırımların yapılmaması nedeniyle ekonomideki kırılganlığın sürdüğünü, bunun da yerli ve yabancı yatırımcıları rahatsız ettiÄŸini belirtti.  ÖzelleÅŸtirme projelerinin gerçekleÅŸtirilmesini isteyen KaptanoÄŸlu, Güney Kıbrıs Rum kesiminin AB'ye girmesiyle Türkiye'nin üyeliÄŸinin biraz daha geçleÅŸeceÄŸine dikkat çekti.  KaptanoÄŸlu, ÅŸeffaflaÅŸma ve demokratikleÅŸmede atılması gereken adımların da henüz atılamadığını, adalet reformu ile kamu reformunun yerine getirilmesini beklediklerini ifade etti.Â
button