Hisarcıklıoğlu: Bizim derdimiz sistem
Güncelleme Tarihi:
HİSARCIKLIOĞLU SORUNLARI ANLATTI
Hisarcıklıoğlu, IMF heyetiyle Türk reel sektörü olarak gelecek dönemi nasıl gördüklerine ilişkin fikirlerini paylaştıklarını söyledi. Reel sektör olarak kamudan bir kaynak istemediklerini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Reel sektör olarak bizim tek isteğimiz rekabet gücümüzün rakiplerimizle eşit koşula gelmesidir" dedi.
"YAPISAL REFORMLAR DEVAM ETMELİ"
Hisarcıklıoğlu, bu kapsamda vergi sisteminin kolay, anlaşılabilir ve ödenebilir bir yapıya kavuşmasını istediklerini söyledi. İstihdam üzerindeki vergi yükünün kayıtdışını teşvik eden bir sistem yarattığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, bu nedenle sosyal güvenlik reformunun devamla çıkmasını, aynı zamanda ücretler üzerindeki vergi yükünün azaltılması gerektiğini kaydetti. Enerji üzerindeki vergi yüklerinin, enerji fiyatlarının rekabet gücünü etkilediğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, bunun da rakipleriyle eşit koşullara getirilmesini talep ettiklerini dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, "Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesini devam ettirmek için yapısal reformların devam etmesi gerektiğini düşünmekteyiz" dedi.
"SİSTEMİN DEĞİŞMESİNİ İSTİYORUZ"
Hisarcıklıoğlu, gazetecilerin "taleplerinize IMF’nin tepkisi ne oldu" yönündeki soruları üzerine, "Bunu onlara soracaksınız. Ben kendi tarafımdan ne söylediğimi aktardım. IMF’nin bu işe bakışını da onların cevaplandırması lazım" dedi.
Hisarcıklıoğlu, "Talebiniz nedir?" diye sorduklarında "rakiplerimizle eşit koşullara gelmek istiyoruz" dediklerini ve hükümetten de bu talepte bulunduklarını söyledi. Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
"Biz TOBB olarak 2001 ekonomik kriz sonrasında 5 yıllık süreç içerisinde hiçbir şekilde popülist bir istekte bulunmadık. Bunu bütün kamuoyu, hem içerde hem dışarda, herkes takdirle karşılıyor. Çünkü biz popülist istek yerine sistemin değişmesini savunuyoruz. Bizim derdimiz sistem, sistemin basit, anlaşılabilir ve rekabet edebilir hale gelmesini istiyoruz. Bütün dünyada uygulanan sistemin aynısı Türkiye’de de uygulansın. Bu da işte yapısal reformdur."
"KAYITDIŞININ KAYIT ALTINA ALINMASINI İSTİYORUZ"
Hisarcıklıoğlu, vergi yasalarının yapılan değişiklikler sonucunda maddeleri arasında bile çelişkiler oluştuğuna işaret ederek, "Onun için sistemin yeniden yazılarak basit, anlaşılabilir ve ödenebilir... Bir de verginin ödenebilir olması lazım. Ne için lazım, hepimizin eleştirdiği kayıtdışı ekonominin kayıt altına alınmasıyla ilgili. Onun için istiyoruz" dedi.
"YATIRIMIN DA TEŞVİK EDİLMESİ LAZIM"
Kurumlar vergisinin yüzde 30’dan yüzde 20’ye indirilmesini takdirle karşıladıklarını söyleyen ve bu yasayla birlikte yatırım indiriminin de kaldırıldığını anımsatan Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
"Yatırımların da teşvik edilmesi lazım, bunlarla ilgili mekanizmanın kurulması lazım. Her fırsatta zaten söylüyoruz, bu yatırım indirimi şeklinde olur başka şekilde olur ama yatırımı teşvik edecek bir mekanizmanın olmasına ihtiyaç var. Ama hangi şekilde olursa. Hangi şekilde olursa olsun derken de rahat ne yaparsan yap manasında değil. Bugünkü çağa uygun olarak yatırımları doğru yöne sevkedecek ve atıl yatırımlar haline getirmeyecek bir teşvik mekanizmasına ihtiyaç var."
"GELECEĞİN EN BÜYÜK AYSBERG"
Türkiye’nin yüzde 70’e ulaşan asgari ücret üzerindeki vergi yüküyle ve toplam istihdam üzerindeki vergi yüküylü dünyada birinci sırada yer aldığını savunan Hisarcıklıoğlu, "Hepimiz kayıtdışı istihdamdan şikayet ediyoruz. Ama sistem insanları kayıtdışı çalışmaya teşvik ediyor. Bugün belki problem olarak gözükmeyen ama 20-30 yıl sonra geleceğe çok kötü bir miras bırakıyoruz" dedi.
Kayıtdışında çalışanların yaşlandıkları zaman sosyal sorumluluk gereği bakım ve ihtiyaçlarının devlet bütçesinden karşılanacağını anımsatan Hisarcıklıoğlu, "Torunlarımıza çocuklarımıza çok kötü bir mirası bırakmış olacağız. Şu anda bu insanlar kayıtdışı çalışıyor 20 sene sonra bu insanlar yaşlandıkları zaman hastalıklarında kim bakacak bunlara, bunların hayatını devam ettirebilmesi için ihtiyaçlarını kim karşılayacak? Bakın bugün hiç problem olarak gözükmüyor bizim için. Ama önümüzdeki dönemin en büyük asysberg orada yatıyor."
Hisarcıklıoğlu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edildiğinin anımsatılması üzerine, Cumhurbaşkanı’nın Anayasal hakkını kullandığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, şu anda sistemin 16 milyar dolar açık verdiğini belirterek, gerçek anlamda bir sosyal güvenlik reformu yapılmasını desteklediklerini söyledi.