Güncelleme Tarihi:
Manisa’nın Demirci ilçesinde yer alan Saittai Antik Kenti’ne ait Apollon Aksyros Tapınağı bulunuyor. Antik dönemlerde insanlar bir arzularını ya da işledikleri günahlardan kurtulmak için tapınaklara kurbanlar, hediyeler sunarlar ve herkesin görmesi ve ibret alması için de taşlara günahlarını, dileklerini yazarlardı. Lidya steli de bir tür itiraf yazıtıydı. İki kardeş birinin balık ağını çalmış ve bundan dolayı tanrının gazabına uğramışlar ve aileleri tapınağa hediyeler sunup af dilenmeleri için bu yazıtı dikmişler. Bir anlamda kefaret yazıtı olarak da bilinen steller sadece Anadolu’ya özgü olarak biliniyor. Yazıtta şöyle diyor: “(300 yılında (MS 215/6 yılı), Ksandikos Ayında, 12. günde, Tanrı’ya karşı işledikleri cürüm nedeniyle: Melite ve Makedon, Eia’nın ağını ve başka şeylerini çaldılar; bu sebeple Tanrı tarafından cezalandırıldılar. Anne ve babaları kendi selametleri için Apollon Aksyros’a danıştılar ve adağı şükranla yerine getirdiler.”
TAPINAK ALANINDAN ÇALINMIŞ
İşte bu tarihi yazıt 1990’lı yılların başında tapınak alanından kaçırıldı. İtalyan Kültür Polisi (Comando Carabinieri Tutela Patrimonio Culturale) tarafından 1997 yılında bir antika tüccarının iş yerine yapılan baskında birçok kültür varlığı bulundu ve şahıs hakkında bir ceza soruşturması başlatıldı. Anadolu uygarlığı olan Lidyalılara ait bir yazıt da bulunan eserler arasındaydı. Eserin kökeninin Türkiye olup olmadığının teyidi için konu İtalyan İnterpol Birimi tarafından Türk İnterpol Birimine iletildi.
BAKANLIK PEŞİNİ BIRAKMADI
Lidya yazıtı şahsa iade edilecekti. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın talebiyle avukatlarla anlaşma yapılarak eserin ülkemize geri kazandırılması için 1998’de Prato’da dava açıldı. Türkiye’de, henüz gün yüzüne çıkarılmamış olanlar dâhil kültür varlıklarının devlet malı niteliğinde olması, kültür varlıklarını bulmak için izinsiz kazı yapılmasının ve kültür varlıklarının yurt dışına çıkarılmasının suç olması, her iki ülkenin de olay vuku bulduğunda UNESCO 1970 Sözleşmesi’ne taraf olmuş bulunması, Prof. Dr. Hasan Malay, Prof. Dr. Sencer Şahin ve ilerki yıllarda da Prof. Dr. Cumhur Tanrıver tarafından hazırlanan raporlar mahkemeye delil olarak sunuldu. 2012’de Prato’daki ilk derece mahkemesi ülkemiz aleyhine karar vererek, eserin mülkiyetini İtalyan tacire verdi. Ancak verilen bu karar temyiz edildi.
19 EYLÜL’DE GELİYOR
İtalyan mercilerinin temyiz için 2018 yılını uygun görmeleri ise bu önemli davanın sonuçlanmasında araya uzun bir zaman girmesine sebep oldu. Nihayet İtalyan mahkemeleri bu ay eserin Türkiye’den çalındığını kabul ederek ülkemize iadesine karar verdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bakanlığımızın bu konudaki ısrarlı tutumu ve hem Roma Büyükelçiliği hem de Roma Kültür ve Tanıtma Müşavirliğince davanın yerinde, özenle takip edilmesi sonucunda, Floransa’daki üst mahkeme eserin ülkemizden kaçırılmış olduğunu kabul etmiş ve mülkiyet hakkımızı onaylamıştır. Eserin adli emanetten alınması ve Türkiye’ye getirilmesi için gerekli lojistik ayarlamalar sona ulaşmış olmakla beraber 19 Eylül tarihinde Roma Büyükelçiliğimiz tarafından teslim alınacak olan stel, takip eden günlerde THY tarafından ücretsiz taşınarak ülkemize getirilecektir.”