Hırsızlıkla suçlanınca yurttan kaçtı

Muğla’ya gitmek isteyen ve kent çıkışında yardım etmek isteyen bir kişi tarafından bulunan 3 kız çocuğu, Çocuk Polisi Şube Müdürlüğü görevlilerine teslim edildi. Polislere, “Biz annemize gitmek istiyoruz. Aç kalır, sokakta yatarız ama ne olur bizi yuva yerine annemizin yanına götürün” diyerek gözyaşı döken çocuklar, işlemlerinin ardından kaçtıkları yurda teslim edildi.

Şanlıurfa’da kent çıkışındaki Akabe mevkiinde bulunan TOKİ Konutları yakınlarında motosikletiyle evine giden 35 yaşındaki Bekir Fırat, el ele yolda yürüyen 3 kız çocuğunu gördü. Fırat, TOKİ konutlarında oturduğunu düşünerek yardımcı olma teklifinde bulunduğu kızların yurttan kaçtığını öğrendi. Bunun üzerine 3 kız çocuğunu yetiştirme yurdunun bulunduğu Refahiye Mahallesi’ne getiren Bekir Fırat, burada çocukların gözyaşı dökerek yurda dönmek istemediklerini söylemesi üzerine durumu polise bildirdi.

BEN HIRSIZ DEĞİLİM, ANNEMİ İSTİYORUM
Polislerin gelmesi beklenirken gözyaşları arasında gazetecilere yurda dönmek istemediğini söyleyen kızlardan 17 yaşındaki A.Y., kendisiyle ilgili hırsızlık iftirası atıldığını, arkadaşları ve öğretmenleri tarafından dövüldüğünü ileri sürdü. 14 yaşındayken 5 erkeğin tecavüzüne uğradığını, ardından bir gece babasının tecavüze kalkıştığını iddia eden A.Y., “Ben daha önce Hatay ve Adana’daki yurtlarda kaldım. Bir yıldır da Şanlıurfa’da kalıyorum. Ama burada her gün üzerime geliyorlar. Arkadaşlarım ve öğretmenlerim beni dövüyorlar. Bana sürekli ağıza alınmayacak küfürler ediyorlar. Bugün de beni hırsızlıkla suçladılar. Ben kimsenin parasına dokunmadım. Bana böyle yaptıkları için kaçtım. Ben yeniden yurda dönmek istemiyorum. Annemin yanına gitmek istiyorum” diye gözyaşı döktü.

BABAM BİZİ HORTUMLA DÖVDÜ, ANNEMİ BIÇAKLADI
A.Y. ile birlikte yurttan kaçan 16 yaşındaki H.D. ile 12 yaşındaki H.D. isimli iki kızkardeş de gözyaşı dökerek, yurt yerine Van’da yaşayan annelerine gitmek istediklerini söyledi. Aslen Şırnaklı olan ve kısa süre önce Muğla Yetiştirme Yurdu’ndan Şanlıurfa’ya gelen iki kızkardeş, iftiraya maruz kalan arkadaşlarına destek olmak için birlikte kaçtıklarını belirterek, “Muğla’daki yurt çok iyiydi. Biz yürüyerek Muğla’ya gidecektik” dedi.

5 kardeş olduklarını ve diğer kardeşlerinin de yurtta kaldığını söyleyen iki kız kardeş, tarım işçiliği yaptıklarını, ancak babalarından sürekli şiddet gördüklerini ileri sürdü. Babaları M.D.’nin kendilerine şiddet uyguladığını söyleyen kızkardeşler, gözyaşları içerisinde yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Biz babamızdan çok işkence çektik. Bizi sürekli olarak hortumla dövüyordu. Her gece içki içip bizi dövüyordu, ama sesimizi çıkarmıyorduk. Bir defasında beni ağaca bağlayıp üstüme su döktükten sonra hortumla dövdü. Her yerim mosmor oldu. Bir gece hepimizi dövdü, sonra kolunu kırdığı annemi sırtından bıçaklayıp, bizi sokağa attı. Ondan sonra bizi yurtlara yerleştirdiler. Ama biz annemizi istiyoruz. Yine gider tarlada çalışırız, aç kalır, sokakta yatarız, ama yeter ki annemizin yanında olalım. Dayanamıyoruz artık, biz annemizi istiyoruz.”

Hıçkırıklar içinde kalan 3 kız çocuğu bölgeye gelen Çocuk Polisi Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından teslim alındı. Yurda gitmek istemediklerini ısrarla yineleyen kız çocuklarını, polislerin ‘korkmayın’ telkinlerinin ardından Çocuk Şubesi’ne götürüldü. Polis merkezinde bir süre dinlenen ve sağlık kontrolünden geçirilen 3 kız daha sonra kaçtıkları yurda götürüldü.

Şanlıurfa Sosyal Hizmetler İl Müdürü Mehmet Selimoğlu ise, kız çocuklarının görevlilerin şiddetine maruz kaldıkları şeklindeki iddiaların doğru olmadığını savundu.