Hırsızlık zanlısı Okçu’nun kapıda bıraktığı kulak izi, Türkiye’yi yeni bir tartışmayla tanıştırdı

Güncelleme Tarihi:

Hırsızlık zanlısı Okçu’nun kapıda bıraktığı kulak izi, Türkiye’yi yeni bir tartışmayla tanıştırdı
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 24, 2004 00:00

Yüz yıldır krimonolojide kullanılan parmak izinin, suçluyu hapse götürecek delil olduÄŸunu bilmek için suç bilimleriyle haşır neÅŸir olmaya gerek yok. Ancak kulak izi de delil sayılıyor.Ama kulak iziyle sanığa ulaşılabileceÄŸini, bunun delil sayıldığını, ilk kez geçen hafta Bursa polisinin yaptığı operasyonla öğrendik.Gazetelere yansıyan haberlerde, 23 yaşındaki Murat Okçu’nun 34 soygun olayına karıştığı ve geride hiçbir iz bırakmadığı için bir türlü yakalanamadığı anlatılıyordu. Soyulan evlerden birinin kapısında kulak izine rastlanmıştı. Ä°hbar sonucu zanlı Murat Okçu yakalanmış, kulak izinin kapıdaki izle uyduÄŸu görülmüştü. Okçu, suçlarını itiraf etti ve Bursa polisi böylece ilk kez kulak izinden bir zanlıya ulaÅŸtı.Polis alkışlandı ama acaba kulak izi gerçekten delil sayılabilir miydi? Bu konuda sadece bizim deÄŸil Amerikalıların, Ä°ngilizlerin ve Hollandalıların da kafası karışık. KULAK Ä°ZÄ° DE PARMAK Ä°ZÄ° GÄ°BÄ° EÅžSÄ°Z MÄ°?Kulak izi tartışması Türkiye’de henüz yer bulmazken Der Spiegel Dergisi aylar önce ‘kulak izi’ ile ilgili bir haber yaparak ÅŸunları yazmıştı: ‘Sadece parmak izi ve DNA deÄŸil, kulak izi de suçluları ele veriyor. Hollandalı uzmanlar, suçluları kulak izinden tespit edebilecek bir yöntem peÅŸinde. Zupthen Kriminoloji Bilimleri Enstitüsü’nde baÅŸlatılan Fear ID isimli proje, suçluların bir eve veya odaya girmeden önce, içeriyi dinlemek için genelde kulaklarını kapı ve duvara yasladıkları görüşüne dayanıyor.’ Haberde bahsi geçen Zupthen Kriminoloji Bilimleri Enstitüsü’nde görevli bilim adamlarının iddiası, kulak izinin de tıpkı parmak izinde olduÄŸu gibi eÅŸsiz olduÄŸu.Amerikalıların Chicago Tribune gazetesi ise konuya daha farklı yaklaşıyor. Gazetenin kulak izinden yola çıkarak yaptığı haberde, fiyaskoya dönüşen davalardan örnek verilerek, bilimselliÄŸi kanıtlanmamış bulguların mahkemelerde kanıt olarak kullanılması eleÅŸtiriliyor. Bu arada ilginç olan, bu davalarda bilirkiÅŸi olarak hep aynı isme rastlanıyor: Hollandalı bir polis olan Cornelis Van der Lugt. Gazete, baÅŸta Van der Lugt, bu konuda iddiacı olan bilim adamları ve onlara destek verenleri ‘şarlatan’ olarak nitelendiriyor. Chicago Tribune’e göre bu iÅŸ tam anlamıyla bir ‘junk sience’ yani iÅŸe yaramayan çöp bilim. Türklerin kulakları farklı mı ki delil olarak kullanılsın?Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Sevil Atasoy, Cornelis Van der Lugt için ‘VerdiÄŸi raporlarla haksız mahkûmiyetlere yol açan Hollandalı bir polistir ve akademik bir kariyeri yoktur. Kulak izi tartışmalarının ‘kaÅŸifi’ yine kendisidir. Bu alanda son 10 yıl içinde 200’ün üzerinde bilirkiÅŸi raporuna imza atmıştır’ diyor. Atasoy, kulak izi tartışmasında hangi tarafta olduÄŸunu ise ÅŸu açıklamalarla anlatıyor: ‘İnsanların kulakları arasında farklılıklar vardır, hatta saÄŸ ve sol kulağın bile birbirini tutmadığı görülür. Ancak elastik yapıda ve üç boyutlu özelliÄŸe sahip olan kulak, cam ya da duvar gibi düz bir yüzeye bastırıldığında meydana gelen iz iki boyutludur. Ayrıca meydana gelen iz, bastırmanın ÅŸiddetine ve bastırma açısına baÄŸlı deÄŸiÅŸir. Bu nedenle iki kiÅŸinin kulak yapıları birbirinden anatomik olarak farklı olduÄŸu halde, bunların izleri rastlantısal olarak birbirine benzeyebilir. Öte yandan delil olarak kullanılacak kulak izi ile karşılaÅŸtırmak üzere, şüphelilerden kulak izi alındığında, suçu iÅŸleyenin kulağını duvara ya da cama hangi açıda ve ne ölçüde bastırdığı bilinemeyeceÄŸinden saÄŸlıklı bir karşılaÅŸtırma yapmak mümkün deÄŸildir. DNA karşılaÅŸtırmalarında bile yüzde 100 kesinlik yoktur. Nitekim ne Ä°ngiltere’deki Forensik Bilimler TeÅŸkilatı (Forensic Science Service) ne de ABD’deki Federal SoruÅŸturma Bürosu (FBI) kulak izi karşılaÅŸtırması yapmaktadır. Amerikalı ve Avrupalıların kulak izlerine ya da fotoÄŸraflarına dayanarak verilen mahkumiyet kararları, o ülkelerin temyiz mahkemelerince bozuluyorsa, Türklerin kulakları farklı mı ki, izleri karşılaÅŸtırılabilsin ve delil olarak kullanılabilsin? Avrupa BirliÄŸi bünyesinde Hollanda’da yürütülen FearID projesine katılan uzmanların geçtiÄŸimiz eylül ayında açıkladıkları raporda da kulak izi karşılaÅŸtırması henüz delil niteliÄŸi taşıyacak durumda deÄŸildir deniyor. Kulak izlerini karşılaÅŸtırmadan önce en azından FearID projesinin sonuç raporunu açıklayacağı 27 Ocak 2005 tarihine kadar beklemek gerekir.’KULAK AVCISI VAN DER LUGT’UN DAVALARIMahkumiyet kararı temyizden döndü1998 yılında, ABD’de kulak izinin delil olarak kullanıldığı ve David Wayne Kunze’nin adam öldürmeden ömür boyu hapse mahkum edildiÄŸi davada, bilirkiÅŸilerden biri yine Hollandalı Cornelis Van der Lugt’tu. 1999 yılında Washington Temyiz Mahkemesi bilimsel bir temele dayanmaması ve mesleÄŸin uzmanları arasında genel bir kabul görmemesi nedeniyle kulak izi karşılaÅŸtırmasına güvenilemeyeceÄŸine karar vererek Kunze’nin mahkumiyetini bozdu.En son sadece fotoÄŸraftan karşılaÅŸtırmaya kalktıHollanda’da 1997 ve 1998 yıllarında soyulan benzin istasyonlarının gizli kamera görüntülerinde yer alan kulak ayrıntılarını, şüphelilerin kulak fotoÄŸrafları ile karşılaÅŸtıran Van der Lugt, izlerin kesin olarak örtüştüğünü bildirerek sanıklardan birini mahkum ettirdi. 8 Mayıs 2000 tarihinde Amsterdam Temyiz Mahkemesi kulak izinin delil olamayacağına karar verdi.Kulağı yüzünden 7 yıl boÅŸu boÅŸuna hapis yattı1996’da sağır ve sakat Dorothy Wood (94), Ä°ngiltere’deki evinde boÄŸularak öldürüldü. Olay yeri incelemesinde zorlanarak açılan pencerenin camında kulak izleri saptandı. BaÅŸka delil bulunamadı. Polis, aynı mahallede oturan Mark Dallager’den (31) şüphelendi. BilirkiÅŸi olarak görevlendirilen Hollandalı polis ve aynı zamanda kulak izi uzmanı Cornelis Van der Lugt, izlerin kesin olarak Mark Dallager’e ait olduÄŸunu söyledi. Ä°kinci bilirkiÅŸi Glasgow Ãœniversitesi Adli Tıp Profesörü Dr. Vanezis’di ve o da, kulak izinin büyük olasılıkla Dallager’e ait olduÄŸunu bildirdi. Dallager, ömür boyu hapse mahkum edildi. Bu olay kulak izi ile mahkumiyete karar verilen ilk dava olarak Ä°ngiliz adalet tarihine geçti. Kulak izi karşılaÅŸtırması Ä°ngiliz medyasında geniÅŸ yer buldu ve polis teÅŸkilatının yeni bir baÅŸarısı olarak övüldü. Ancak karar temyiz edildi. Savcılık kulak izinden baÅŸka bir delil sunamadı ve pek çok bilirkiÅŸi kulak izi karşılaÅŸtırmasının bilimsel temele dayanmadığını belirtti. Dallager’ın DNA analizinden yararlanıldı ve kulak izinden elde edilen DNA profilinin, ona ait özellikleri taşımadığı anlaşıldı. 20 Ocak 2004’te Mark Dallager, cezaevinden çıktı ama 7 yıl suçsuz yere cezaevinde yatmasına neden olan bilirkiÅŸiler aleyhine açtığı dava halen devam ediyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!