Güncelleme Tarihi:
Ceyhan'da 54 kişinin ölümüne neden olan depremde yıkılan binaların müteahhitlerini Hürriyet belirledi. Malzemesi eksik ve projesiz yapılar karton gibi çökerek 54 kişiye mezar olurken, Ceyhanlılar binaları yapan müteahhitlere ateş püskürdü. Halkın tepkisinden korkan müteahhitlerin çoğu şehri terketti.
Karpuzcu Çiftçilikten iflas eden karpuzcu müteahhit Hasan Mirzaoğlu'nun yaptığı 40 daireli Hasevler'de de 6 kişi can verdi. Ceyhan'da en çok can kaybının olduğu ve Gonca Balta'nın çeyizini görmeye gelen kadınların öldüğü İnönü Bulvarı'ndaki 18 daireli Uğurevler Apartmanı'nı inşaat işçiliğinden müteahhitliğe terfi eden Mevlüt Kemik ve inşaat mühendisi Ahmet Müştak yaptı. 6 yıllık binada 30'a yakın kişi can verdi. Hemen yanında daha eski olan bir bina dimdik ayakta dururken, moloz yığını haline gelen Uğurevler Apartmanı'nda üç gün geçmesine karşın hâlâ ceset çıkarılıyor. Binanın kolonlarında 18-20'lik pütürlü demirler kullanılması gerekirken, 14'lük demir kullanıldığı, tavanlarda da 10-14'lük demir yerine 8'lik demir kullanıldığı belirlendi. Uğurevler Apartmanı'na 100 metre uzaklıkta bürosu bulunan Mevlüt Kemik'in işyerini kapatıp, şehir dışına kaçtığı ve yazlığına gittiği öğrenildi.
ÇOK ÇALMIŞ
İnşaat mühendisi müteahhit Ahmet Müştak'ın yaptığı Muradiye Mahallesi Ofis Caddesi'ndeki Nurettin ve Ömer Özalkan'a ait 4 katlı 6 daireli bina da malzeme hırsızlığının kurbanı oldu. 1982'de Müştak'a yaptırılan binada 1 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı. Özalkan Apartmanı'nın kiracıları sokakta kalırken, bina sahipleri Nurettin ve Ömer Özalkan, ‘‘Bu kadar malzeme çalacağını nereden bilelim? İnşaat işçisiyken müteahhit olduydu. Ama Uğurevler gibi bizim bina da çökünce iyice hırsız olduğu ortaya çıktı’’ dediler.
MARANGOZLUKTAN...
Ceyhan'da enkaz kaldırma çalışmaları halen süren ve mucize eseri Sercan Güvercin'in canlı olarak kurtarıldığı İnönü Bulvarı'ndaki Bahçeciler Apartmanı'nı ise müteahhit Reşit Bahçeli yaptı. 22 yıllık 6 katlı 17 daireli bina tamamen çöktü. Reşit Bahçeli'nin de marangozluk yaparken müteahhitliğe geçtiği belirtildi. Bahçeciler Apartmanı'ndan düne kadar 15'e yakın ceset çıkarıldı. Deprem günü 3 aylık Emircan Yerdoğan'la, önceki gün Sercan Güvercin'in sağ kurtarıldığı Bahçeciler Apartmanı'ndan dün de soyadı belirlenemeyen Hatice adlı bir kadın sağ olarak kurtarıldı.
FP'DEN BAŞSAĞLIĞI
FP lideri Recai Kutan'ın dün başsağlığı dilediği bakkallıktan müteahhitliğe geçen Ahmet Sunar'ın yaptığı 160 daireli dört bloklu Nurkent'te ise 40 daireli B blok tamamen çöktü. Çöken blokta yalnızca Ahmet Sunar'ın kardeşi bakkal Ali Sunar can verdi, çok sayıda kişi yaralandı. Nurkent'teki 120 daire ise ağır hasar gördü. Nurkent'in de malzemesinden çalındığı belirlendi.
KAÇAK KAT 8 ÖLÜ
Büyükburhaniye Mahallesi 144 numaralı Toktamışlı Apartmanı da 8 kişiye mezar oldu. Müteahhit Amhet Toktamışlı'nın yaptığı 5 katlı 10 daireli binanın son katının ruhsatsız yapıldığı ve 1991'de tamamlandığı belirlendi. Ahmet Toktamışlı'nın ölümünden sonra oğullarının Ceyhanspor'a gelir sağlamak için 5'inci katı kaçak yaptıkları öğrenildi.
MÜFETTİŞLER ENGELLENDİ
Cumhuriyet Mahallesi'nde 4 bloktan oluşan Hasevler birinci kısımda 40 daireli bir blok tamamen çöktü, üç blok ise büyük hasar gördü. Çiftçilik yapan ve karpuz yetiştiren Hasan Mirzaoğlu'nun müteahhitliğini Kemal Erallı'lyla ortak yaptığı Hasevler 1992'de tamamlandı. Depremde karton gibi çöken binada Mehmet Kurt, Jale Yaldız, Nefise Farsak ile İsmail Aygün eşi Emine Aygün ve 4 yaşındaki kızı Mehtap Aygün hayatını kaybetti. Hasevler'den iki yıl önce 140 milyon liraya aldığı dairesi yerle bir olan Mustafa Çetin, ‘‘Biz buranın eksik malzemeyle yapıldığı belirtip, Bayındırlık'tan müfettiş istedik. Ancak Hasan Mirzaoğlu'nun akrabası Süleyman Mirzaoğlu, ANAP'ın milletvekili aday adayıydı. Müfettişler engellendi’’ dedi. Üçüncü katta oturan ancak evi çöken Davut Akın da Mirzaoğlu'nun marangozluk yaparken torpille müteahhitlik karnesi aldığını ve binayı yaptığını belirterek, ‘‘Depremden hemen sonra Yumurtalık'taki yazlığına kaçtı. 6 yıllık bina böyle çöker mi? Bunun tek suçlusu hırsız müteahhittir. Devlet hesap sorsun’’ dedi.
AİLESİNE MEZAR OLDU
Gaziosmanpaşa Mahallesi 269'uncu sokaktaki Hasan Polat'ın yaptığı bina da karısı, gelini ve torununa mezar oldu. 6 yıllık 3 katlı bina çöktüğünde eşi Atiye Polat, gelini Asiye Polat ve ninesinin adı verilen Atiye Polat hayatını kaybetti, Hasan Polat'ın otomobili de binanın altında kaldı.
BİNASINDA ÖLDÜ
Atatürk Caddesi'ndeki İnci Pansiyon ise sahibine mezar oldu. 1982'de yapılan binada İnci Pavyon'da çalışan 8 kadın, bir çocuk ve binanın müteahhiti ve sahibi Kemal Bolcal, eksik malzeme ve projesiz yapılan 4 katlı binanın altında kalarak can verdiler. Konakoğlu Mahallesi'ndeki 3 katlı Tolon Apartmanı'nda ise binayı kalfalara yaptıran Ethem Tolon ve eniştesi can verdi.
ALLAHTAN TAŞINMAMIŞLAR
Namık Kemal Mahallesi Şehitler Bulvarı'nda müteahhit Haydar Yeniçeri'den daire alanlar ise şanslıydı. Yeni tamamlanan ve kuraları çekilen 7 katlı bina ilk depremde yerle bir oldu. Ancak daire sahiplerinin henüz taşınmamış olması nedeniyle şans eseri can kaybı olmadı.
Bunlar beton bile değil
İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Sadi Sürenkök, Ceyhan'da yıkılan binalar altında kalan insanların bile bile ölüme gönderildiğini söyledi. Sürenkök, ‘‘Binalarda beton namına birşey yok. Zamanında Ceyhan'da 5 kata izin verilmemesini istediğimizde, Belediye Başkanı, ‘Ben vatandaşı mühendise ezdirmem' demişti. Şimdi vatandaşı betonlar altında ezdiler. Bile bile betona gömdüler’’ dedi. Ceyhan’da çöken ve hasar gören binaları gezen Sürenkök, depremden sonra oda bünyesinde inşaat mühendisleri olarak ekipler oluşturup, yıkılan, hasar gören binalarda inceleme yaptıklarını, ayrıca, zarar gören binaların oturulup, oturulamayacağı konusunda vatandaşı bilgilendirdiklerini söyledi. Yıkılan binalardan numuneler alındığını anlatan Sürenkök, ‘‘Aldığımız numunelere beton demek mümkün değil. Sanki preslenmiş çakıl parçası. Malzemeden iyi çalmışlar. Bazılarından numune almaya bile gerek yok, beton parçasını elinize aldığınızda zaten dağılıyor, un ufak oluyor. Kalitesiz malzeme, kalitesiz beton dikme, kalitesiz işsizlikle birleşiyor, sonuç ortada’’ dedi. Yıkılan binaları inşa eden mühendislerin odalarının üyesi olmadığını, bu kişilere 'mühendis' demenin bile yanlış olacağını anlatan Sadi Sürenkök, ‘‘Ehli olmayanlar bina yaparsa böyle üzücü sonuçlar ortaya çıkar’’ dedi.
84 kişiyi öldürdü 2.5 yıl yattı, çıktı
Diyarbakır'ın Şehitlik semtinde 3 Ocak 1983 tarihinde 7 katlı ve 28 daireli 'Hicret' apartmanı sabaha karşı kendiliğinden çöktü. İlkokul mezunu bile olmayan müteahhit Abdülkerim Dalmış'ın yaptığı binanın enkazı altında 84 kişi can verdi. Fırat Üniversitesi'nden gelen teknik heyet hazırladığı raporda, ‘‘Temel 2.5 metre kadar yerin altına kayıp, bazalt diye tanımlanan kaya parçasına oturmuş. Bina çok çürük yapıldığı için beton kalıplar kazma vurulduğunda kerpiç gibi dağılıyor. Bu da müteahhitin çok eksik malzeme, yani çok az demir-çimento kullandığını gösteriyor’’ ifadeleri yer almıştı. Diyarbakır 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Abdülkerim Dalmış, 17 Şubat 1986 tarihinde, 8 yıl 3 ay hapis ve 50 bin lira para cezasına çarptırıldı. Dalmış, İnfaz Yasası gereği 2.5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra, tahliye edildi.