Hipnozcu yarbayın tutukluk haline devam

Güncelleme Tarihi:

Hipnozcu yarbayın tutukluk haline devam
Oluşturulma Tarihi: Ocak 20, 2010 16:43

KAYSERİ’de 3 astsubayın hipnozla ifadelerini almakla suçlanan tutuklu emekli Yarbay Gürol D., bugün yeniden hakim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti emekli Yarbayın Kayseri’de bulunduğu süre içerisinde yaptığı telefon görüşmelerinin saatlerini ve 2’nci Hava İkmal Bakım Merkezi’nde astsubayları sorgulayan askeri personelin kimlik bilgileri ve fotoğrafları gelinceye kadar tutukluluk halinin devamına karar verdi.

2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya davacı astsubaylar İsmail D. ve Orhan G. ile tanıklar katıldı. Tutuklu sanık emekli Yarbay Gürol D., ifadesinde parapsikolog olmadığını, Askeri Başsavcı Ahmet Zeki Ü’nün ricası üzerine Kayseri’ye geldiğini söyledi. Emekli Yarbay D., Kayseri eski Garnizon Komutanı Tümgeneral Rıdvan Ulugüler ile hiç tanışmadığını belirterek, “Savcı konunun vatan millet meselesi olduğunu söyleyerek beni geçen yılın Mart ayında Kayseri’ye çağırdı. Ancak bana ne yapacağımı söylemediler. Yol masraflarımı karşıladılar ve uçak biletimi aldılar. Mart ayının 7’sinde Kayseri’ye geldim. Beni ismini bilmediğim bir asker alıp 2’nci Hava İkmal Bakım Merkezi’ne götürdü. Ahmet Zeki Ü. ile görüşmem sırasında Fethullah Gülen grubunun şimdiye kadar iz bırakmadan çalıştığını, ancak adı geçen Ali B.’nin ifadesini aldıklarını ancak bilgime ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Söylediğine göre Başsavcının daha önce Rıdvan Ulugüler’in yayınladığı bir belgeyi ele geçirmişler ve askerlerin girmesinin yasak olduğu bölgeleri veren bu belgeyi sanki Emniyet Müdürlüğü ile beraber yapılmamış gibi koordine bölümünü çıkartmışlar diye konuştu. Yani belgeyi değiştirdiklerini söyledi” diye konuştu.

DURUŞMADA ERGENEKON BAĞLANTISI

Sanık emekli Yarbay Gürol D., Başsavcı Ahmet Zeki Ü'nün kendisine Rıdvan Ulugüler imzasıyla yayınlanan belgenin sonuna Ergenekon’dan yargılanan Albay Cengiz Köylü’ye yardım toplanmasına ilişkin bir maddenin de eklendiğini belirtti. Gürol D., “Başsavcı Üçok, böylece emirin Emniyet Müdürlüğü’nden bağımsız hazırlanmış gibi gösterildiğini vurguladı. Astsubay Ali B’nin ise DYS sistemine girerek belgeyi değiştirdiğini söyledi. Bu olayla ilgili olarak Kayseri’de 4 gün kaldım. İsmail D., Orhan G. ve Ali B. ile görüştüm ancak kesinlikle hipnoz yapmadım. Ancak, hal ve hareketlerini not alıp, yalan söyleyip söylemedikleri konusunda savcılığa tuttuğum notları verdim. Orhan G. ile görüşürken Kayseri Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz de geldi. Ancak o zaman onun Albay Cemal Temizöz olduğunu bilmiyordum. Salondaki sorgulamaya katılan sivil şahısları tanımıyorum” diye konuştu.
Daha sonra mahkeme başkanı şikayetçi astsubay Orhan G.’yi dinledi. Sorgulanmaları sırasında kendilerine küfür edilip, tartaklandıklarını söyleyen Orhan G, el yazılarıyla verdikleri ifadeyi baskı altında imzaladıklarını öne sürdü. Orhan G, emekli Yarbay Gürol D.’nin, “Sizi hipnoz edip ifadeyi zorlamanızı sağlayabilirim” dediğini belirterek, “Hazırladıkları senaryoyu kabul etmemiz için bizi baskı yaptılar. Bizler aynı evde kaldığımız için Ali B. ile ilgili sorular sordular. Benim kesinlikle yayınlanan emirle hiçbir ilgim yoktur” diye konuştu. Astsubay İsmail D. ise, Yarbay Gürol D.'nin, “Ben de Fethullah Gülen’in cematine girdim. Orada güzel yemeklerin yapılır. Küçük olduğunuz için bazı şeyleri anlayamazsınız” dediğini iddia etti. Duruşma diğer belgelerin gelmesi açısından 19 Şubat’a ertelendi.

OLAY NASIL OLMUŞTU?

Kayseri 2'nci Hava İkmal Bakım Merkez Komutanlığı’nda görev yapan 3 astsubay, 3 Mart 2009 tarihinde gözaltına alınmış, 14 gün sonra 17 Mart’ta tutuklanmışlardı. Astsubay Ali B., İsmail D. ve Orhan G. bir süre tutuklu kaldıktan sonra salıverilmişti. Görevlerine dönen askerler, kendilerine işkence yapılıp hipnozla ifadelerinin alındığı yönünde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunması üzerine, hipnozla ifade aldığı ileri sürülen emekli Yarbay Gürol D. hakkında Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmış ve yargılanmasına başlanmıştı. Sanık emekli yarbay Gürol D, 12 Ocak’ta yapılan ilk duruşmada, yöneltilen suçların ağırlığı ve delillerin karartılabileceği gerekçesiyle tutuklanmıştı. Sanık avukatı Metin Ceylan ise, müvekkilinin kendi isteği ile mahkemeye geldiğini ve kaçma durumunun söz konusu olamayacağını savunarak, karara itiraz etmiş, ancak mahkeme itirazı reddetmişti.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!