Hipertiroidi nedir, belirtileri nelerdir?

Halk arasında ‘’Zehirli Guatr’’ veya ‘’İç Guatr’’ gibi ifadelerle de bilinmektedir. Hipertiroidili olguların çoğunu; genetik yatkınlık kökeninde çevresel bir faktörün (stress, virüsler, üzüntü, gıda boyaları, sigara, fazla iyotlu tuz tüketilmesi şüphelenilen çevresel faktörler arasındadır) tiroid bezini aşırı çalışmaya zorlamasıyla meydan gelen Graves hastalığı oluşturur. Graves hastalığında bağışıklık sistemindeki bir bozuklık sonucu, tiroid bezinde TSH nın yapıştığı reseptöre karşı antikorların saldırısı mevcuttur ve bu durum TSH nın yaptığı etkinin bezde daha uzun ve sürekli hissedilmesine yol açarak bezi aşırı çalıştırıp büyütür. Bu hastalık kadınlarda erkeklere nazaran yaklaşık 7-8 kat daha fazla görülmektedir.

Şikayetleri: Hipertiroidili hastaların kliniğinde genel olarak zayıflama, iştahın yerinde ve hatta bazen de artmış olmasına rağmen kilo kaybı, sıcağa tahammülsüzlük, aşırı terleme, titreme, halsizlik, çarpıntı, güçsüzlük, sinirlilik, en basit konularda bile abartılı tepki, öfke nöbetleri, bazen ishal, eklem ağrıları, gözde acıma, sulanma, ışığa tahammülsüzlük, kaşıntı, adet düzensizlikleri, cinsel isteksizlik ve hastalık süresince kısırlık olabilir.

Bulguları: Hastalar kendilerinde derilerinin sıcak, nemli, kaygan bir özellik arz ettiğini, özellikle ellerinde zapt etmekte zorlandıkları titreme bulgularını, bazen (genelde hastaların 3 te 1 inde) göz kapaklarını kapatmakta zorluk, gözlerde büyüme ve öne fırlama, canlı bakma, çift görme, aşırı saç dökülmesi, nadiren deride renksiz sahaların ortaya çıkması, ayak bileklerinde ödem, oturup kalkmada kas güçsüzlüğü, erkek hastalarda meme büyümesi gibi değişiklikleri farkedebilirler. Bu bulguların ağırlığı ve çeşitliliği her hastada aynı olmayıp hastanın yaşına ve cinsiyetine göre değişmektedir.

Tanısı İçin Neler Yapılmalıdır?

Hastalığın tanısını koymak laboratuardan istenecek FT3,FT4 ve TSH testleri ile kolayca yapılabilmektedir. Bu durumda TSH normalin altında iken FT3 ve FT4 seviyeleri yüksek bulunacaktır. %10 hastada negatif bulunabilmekle beraber şüphe edilen vakalarda TSH Reseptör Antikorunun pozitif çıkması da ayırıcı teşhiste kolaylık sağlamaktadır. Bazen hastalığın karışabildiği diğer Tirotoksikoz hallerinden ayırımda Tiroid Sintigrafisi ve Tiroid Ultrasonografisinden de sıkça yararlanılmaktadır.

Tedavisi İçin Neler Yapılmalıdır?

Günümüzde Ülkemizde hastalığın tedavisinde önce Anti tiroid ilaçlar dediğimiz tiroid bezinden hormon yapımını azaltan ilaçlar denenmekte, buna ilaveten hastanın çarpıntı, titreme ,sinirlilik gibi şikayetlerini kontrol altına almak için yanına beta bloker denen ilaç grubundan bir ilaç ilave edilmektedir. Hastaya iyotlu tuz tüketimini kısıtlaması tavsiye edilmektedir. Göz tutulumuyla seyreden olgularda varsa Sigaranın bırakılması gerekmektedir. Bu ilaçlarla hastaların çoğunda tedavi başarılı olmakta ancak tedaviden fayda göremeyen, ilaçlarını yan etki sebebiyle kullanamayan ya da iyileşmiş hastalığı tekrar eden vakalarda radyo aktif iyot tedavisi ya da cerrahi tedavi seçenekleri öne çıkmaktadır.

Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Nelerdir?

Hastalığın tekrar edebilme potansiyeli olduğundan bu hastalıktan iyileşmiş hastalar diyetlerinde aşırı tuz kullanmamaya özen göstermeli, üzüntü ve stresten uzak kalmaya çalışmalıdırlar. Sigara kesinlikle bırakılmalıdır.