Hindistan takıntısı

Güncelleme Tarihi:

Hindistan takıntısı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 17, 2000 00:00

Haberin Devamı

Moda dünyasının en yaratıcı isimlerinden Jean Paul Gaultier'nin, 21. yüzyılın ilk ilkbahar yaz modellerini tanıttığı defilesinde podyumu Hintli güzeller doldurdu. Daha doğrusu Hintli kadınların geleneksel giysileriyle podyuma çıkan Avrupalı mankenler, Hintli kadınları aratmadılar.

Geçen yıl Hindistan'da uzun bir geziye çıkan Gaultier, geleneksel Hintli giysilerinden esinlenerek moda dünyasında bir yeniliğe imzasını attı. Aslında Avrupa'nın ünlü modacıları ziyaret ettikleri ülkelerin geleneksel giysilerinden esinlenmek istemezler. Böyle bir uygulama o modacının yaratıcılık gücünün kalmadığına işaret sayılır ve yadırganır. Ama bir moda büyücüsü olarak tanınan Gaultier'nin Hintli kadınların giyim stilini Paris'e taşıması yadırganmadı. Gaultier, Hint stiline kendi zevkini ve moda anlayışını kattı.

Geçmişin izleri var

Yves Saint Laurent'e olan büyük hayranlığıyla tanınan Gaultier, geçtiğimiz Kasım ayında Hindistan'a yaptığı ziyaretten yeni buluşlar ve esin kaynaklarıyla döndü.

Hindistan'a giden her Batılı'nın ülkesine yepyeni duygularla ve kişiliğini tamamen değiştirmiş olarak döndüğü iddia edilir. Gaultier de, Hindistan'ın kültür çeşitliliğini, din çeşitliliğini ve değişik yaşam standartlarını inceledikten sonra gördüklerini ve yaşadıklarını hiç unutamadı. Doğunun bu gizemli ülkesinde gördüklerini modellerine yansıtmak istedi. 4000 yıllık geçmişe sahip Hindistan; imparatorları, Hindu tapınakları, İngiliz hayranı Racaları ile egzotik bir dünya sayılıyor. Hintli kadınlar parlak yeşiller, kırmızılar, sarılar ve mavilerle göz kamaştırırlar. Havada ise binbir çeşit baharatın esrarlı kokusu vardır. Geleneksel Hint müziği doğrudan ruhlara hitab eden ağır ve etkileyici bir müziktir. Hint çalgıları ellerden hiç düşmez.

Gaultier, pek de Hindistan'ın yabancısı sayılmaz. Ünlü modacı, 70'li yıllarda ilk dış gezisini Hindistan'a yapmıştı. Bir süre sonra da Hindistan'ı ikinci kez ziyaret etti. Fransız modacı, Hindistan'ın üzerinde yarattığı etkiden 20 yılda kurtulamadı. Üçüncü ziyaretinde ise artık bu ülkenin gelenekleri, kültürü ve modası Gaultier için ayrı bir önem taşımaya başladı. ‘‘Hindistan'da gördüklerim aklımı başımdan aldı. Bu ülkenin insanları için hayatın anlamı bile çok farklı. Hintli'ler, kendilerini inandıkları şeylere adıyorlar'' diyerek duygularını dile getirdi.

Raca tunikleri ve Nehru ceketleri

Gaultier bu kadar verimli bir kültüre ilgisiz kalamadı ve Hindistan'ın mihracelerini ve çingenelerini kendine ilham kaynağı seçti. Hindistan'da modanın, kişiliği yansıtmak gibi bir görev üstlenmesi de Gaultier'yi etkiledi.

Ünlü modacı, yeni modellerinde eski Hint kumaşlarını kullanmayı da ihmal etmedi. İncecik, yumuşak ipekli kumaşlardan yapılmış, metalik taşlarla süslü askılarla tutturulmuş elbiseler sıradan kıyafetleri prenses elbiselerine dönüştürüyor. Racistan'da kullanılan yamalı kumaşlar, Gaultier'nin atelyelerinde mayolara dönüştürüldü. Gaultier, Hint kadınlarının bazı kıyafetlerini modernize ederek yepyeni giysiler yarattı. Sırtı açık Raca tunikleri ve Nehru ceketleri, ilkbahar koleksiyonları arasında yer aldı.

Ziyaretinde Hindistan'ın onu büyülediğini söyleyen Gaultier, bundan sonra sık sık Hindistan'a gitmeye kararlı. Ünlü modacı, yaratıcılığının Hindistan'ı batıya taşımasını ümit ediyor. Ve girişiminin örnek olmasını bekliyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!