Hilal, deniz subayı olacaktı

Güncelleme Tarihi:

Hilal, deniz subayı olacaktı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2003 01:45

Ailesinin ‘‘Minik’’ diye çağırdığı 13 yaşındaki Hilal, ‘‘Bahriyeli’’ olmak istiyordu. Ne yazık ki Hilal'i ‘‘Marangoz Amca’’ dediği Hayret Peynir, sapık emelleri uğruna yok etti.

Gültepe'de oturan Karaçar Ailesi, 6 Mayıs gününe her zamanki gibi mutlu başladı. Beş kardeşin en küçüğü olduğu için aile içinde ‘‘minik’’ diye çağrılan Hilal, sabah okula gitmek üzere yola çıktı. Çağlayan İlköğretim Okulu 7'nci sınıf öğrencisi Hilal, arkadaşlarının ifadelerine göre gün içinde çok neşeliydi. Herkesle şakalaşıp teneffüs aralarında küçük konserler verdi. Hilal 13.30 sıralarında eve döndü. Hayranı olduğu Teoman'ın kasedini dinleyerek günlüğüne ‘‘sıcak ekmek kokusunun, mavi gökyüzünün ve okyanusların’’ insana yaşattığı güzellikleri not etti.

ÖDEVİ İÇİN ÇIKTI, DÖNMEDİ

Karton alması gerekiyordu. ‘‘Marangoz Amca’’ dediği Hayret Peynir'in verdiği suntayı yanına alarak 19.30'da dışarı çıktı. Hilal'i o saatten sonra gören olmadı.

Baba Mustafa Karaçar, dönmeyen kızı için saat 22.00'de karakola gitti. 23.30'da Karaçar Ailesi'nin oturduğu evden 300 metre uzakta 20 yaşlarında bir kızın çıplak cesedinin bulunduğu haberi geldi. Bunun kızları olabileceğine ihtimal vermeyen aile, yine de morga gitti ve yıkılıp kaldı.

Hilal'i tanıyan herkes sorgulandı. Katili gören yaşlı bir kadın ile marangoz Hayret Peynir'in kendilerine yakın ilgi gösterdiğini söyleyen arkadaşlarının ifadeleri, cinayeti çözdü.

SOĞUKKANLIYDI

47 yaşındaki iki çocuk babası Hayret Peynir, bir gün sonra gözaltına alındı. İlk ifadesinde olayla ilgisi olmadığını söyleyen Peynir, ‘‘Adamı yakalarsanız cinsel organını ben keserim’’ diyecek kadar soğukkanlı davrandı.

Olay günü Hayret Peynir'in kullandığı, arkadaşına ait otomobilde bulunan 2 saç teli, marangoz atölyesinde bulunan kanlı mendil ve battaniye laboratuvara gönderildi. Sonuçlar, cinayetin gözaltı süresi dolduğu için serbest bırakılan Peynir tarafından işlendiğini ortaya çıkardı. Samsun'a kaçan Peynir, fotoğraflarının basına yansımasıyla daha fazla kaçamayacağını anlayarak teslim oldu.

Peynir polise şunları söyledi: ‘‘Hilal, ödevini yaptırmak için bana geldi. Birlikte yemek yedik. Onunla birlikte olmak istedim. Direnince elimle ittim. Kafasını makineye çarptı. Cesedini battaniyeye sarıp yakındaki arsaya attım. Serbest bırakıldıktan sonra battaniyenin atölyeden alındığını görünce korkup kaçtım.’’

O BİZİM GÖZBEBEĞİMİZDİ

Acılı baba Mustafa Karaçar, ‘‘O bizim gözbebeğimizdi. Bir an önce büyüyüp bahriyeli olmak istiyordu. Bir yılda çok büyüdü ve güzelleşti. Bu yüzden sapığın hedefi oldu. Keşke büyümeseydi’’ dedi.

Mahalleli öfkeli

Mahalle sakinleri katile lanet yağdırıyor. Hayret Peynir'e ait Modesa Mobilya Dekorasyon dükkánı, herhangi bir saldırıya karşı polis tarafından koruma altına alındı. Dükkán komşusu fırıncı Yasettin Uslu, ‘‘İnsanın içindeki kötülüğü anlayamıyorsunuz. Hepimizin çocuğu var. Tüylerimiz diken diken oldu. Allah belasını versin’’ dedi. Market işleten Nuh Şahin ise, ‘‘Olay herkesi güvensizliğe sürükledi. Çocuklarımız dışarı çıkamayacak mı? Böyle biri gibi görünmüyordu. Suçluysa en ağır cezayı alır inşallah’’ diye konuştu.

Teoman ziyaret etti

Hilal'in ‘‘Teo’’ diye hayranlık dolu mektuplar yazdığı rock'çı Teoman, olayı öğrenince acı içindeki aileyi ziyaret etti. Gözyaşlarını güçlükle engelleyen Teoman sadece ‘‘Çok üzüldüm’’ diyebildi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!