Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2004 01:48
Ankara'nın bugünkü konuğu NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, İstanbul'daki NATO zirvesini ve Hikmet Çetin'in Afganistan görevini yorumladı.
NATO’nun yeni Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer Türkiye’ye geldi. Bugün Ankara'da temaslarına başlaması beklenen Scheffer, önümüzdeki haziran ayında İstanbul'da yapılacak NATO zirvesini Hürriyet için kaleme aldığı yazıda değerlendirdi.
Afganistan'ın İstanbul'da ana gündem maddesi olacağını belirten Scheffer, ‘‘Hikmet Çetin, NATO'nun Afganistan'daki Kıdemli Sivil Temsilcisi olarak mükemmel bir iş yapıyor’’ diye yazdı.
NATO devlet ve hükümet başkanları, haziran ayı sonunda tarihi bir zirve için İstanbul'da toplanmaya hazırlanıyorlar. Zirve başladığında müttefik sayısını 26'ya yükseltecek şekilde 7 yeni üyeyi de saflarına katmış olacak. NATO tarihinin bu en büyük genişleme hamlesi, Baltık Denizi'nden Karadeniz'e Avrupa'da sürekli bir güvenlik alanı temin edecek. Ancak İstanbul Zirvesi sadece bu olayı kutlamayacak. Zirve şüphesiz birçok alanda NATO için bir dönüm noktası olacak.
Afganistan, İstanbul'da ana gündem maddemiz olacak. Türkiye terör vahşetine fazlasıyla maruz kalmış bir ülke. Eğer teröre karşı savaşı kazanmak istiyorsak, Afganistan'daki mücadeleyi kazanmamız gerektiği ortadadır. Devlet olma yeteneğini kaybetmiş bu ülke, çok uzun bir süredir teröristler için emin bir sığınak oldu. On yıllardır ilk kez Afganlılar bizim yardımımızla bu durumu değiştirmek için bir şansa sahipler. Geçen yıl NATO, başkent Kabil'de konuşlandırılan Uluslararası Güvenlik Yardım Gücü'nün (ISAF) komutasına geçerek bu konuda tavır aldı. NATO şimdi Afganistan'ın diğer bölgelerine de güvenlik ve istikrar götürmek için kararlıdır.
IRAK'TA GÖREV ALMAK
Türkiye, ISAF'a NATO harekátı olmadan önce 2002'de yetkin bir şekilde komuta etti. Ancak Türk kuvvetleri, NATO harekát yönetimini ele aldıktan sonra bile önemli katkılar yapmaya devam etti. TBMM eski Başkanı ve Dışişleri eski Bakanı Hikmet Çetin, NATO'nun Afganistan'daki Kıdemli Sivil Temsilcisi olarak mükemmel bir iş yapıyor. Ve ben Türkiye'nin ISAF'a daha fazla katkı yapma arzusunu memnuniyetle karşılıyorum.
Son yıllarda NATO, önce Balkanlar'da ardından Afganistan'da uzun-vadeli çokuluslu askeri harekátları başlatma ve sürdürme konusunda emsalsiz bir başarı gösterdi. Dolayısıyla daha fazla insanın İttifak'ın sadece Afganistan'da daha büyük bir rol oynamasını değil, ayrıca Irak gibi başka bölgelerde de görev alması gerektiğini düşünmeleri sürpriz sayılmamalı. Bu ihtimalleri İstanbul'da tartışabiliriz.
İstanbul'da 21. yüzyılın tehdit ve tehlikelerine yönelik doğru askeri kapasiteleri edinmek için İttifakça başlatılan ilerlemeyi de kayıtlara geçirme durumunda olmalıyız. Bunlar arasında kuvvetlerimizi ve halkımızı kitle imha silahlarına karşı daha iyi koruyacak tedbirler ve NATO Mukabele Gücü'nün faal hale getirilmesi bulunuyor. Ayrıca müttefiklerden kuvvetlerinin kullanılabilirliği ve intikal kabiliyetlerine ilişkin taahhütlerini netleştirmelerini bekliyorum. Bu nokta NATO uzmanlığını ve tecrübesini, sayıları hızla artan zor harekátlarda kullanma taleplerine cevap vermek istiyorsak çok önemli.
SOĞUK SAVAŞ BİTTİ
21. yüzyılın risk ve tehditleri mümkün olan en geniş milletlerarası işbirliğini gerektiriyor ve NATO'nun Avrupa-Atlantik'ten (Euro-Atlantic) Akdeniz'e kadar uzanan ortaklık ağı bu açıdan eşsiz fırsatlar sunuyor. Mesela NATO'nun Rusya ile işbirliği şimdiden önemli pratik sonuçlar üretti ve Soğuk Savaş ihtilaflarını ilelebet tarihe gömdü. NATO ayrıca Ukrayna ile özel bir ortaklık yürütüyor. Ancak İstanbul Zirvesi, NATO'nun ‘‘Barış için Ortaklık’’ (PFP) girişimi üyesi olan ülkelerle daha yoğun işbirliği iradesini de vurgulayacak. Kafkaslar ve Orta Asya ülkeleri ile geleneksel yakın bağları gözönüne alındığında Türkiye bu süreçte de anahtar bir rol oynuyor.
YEDİ AKDENİZ ÜLKESİ
İstanbul ayrıca 7 Güney Akdeniz ülkesi, Cezayir, Fas, İsrail, Mısır, Moritanya, Tunus, Ürdün ile sürdürdüğümüz diyaloğu içerik olarak zenginleştirmek için özellikle uygun bir zemin olacaktır. Bu ülkeler hızla bizim için daha önemli hale gelmektedir. Avrupa ile Asya arasında çok uzun süredir köprü vazifesi gören İstanbul'da Akdeniz'e de ulaşmalıyız.
Toplantımızı NATO'nun Balkanlar bölgesine yönelik devam eden taahhütlerinin altını çizmek için de kullanmak istiyoruz. Bosna-Hersek'teki NATO barış harekatının başarıyla sonuçlandığı kararını almayı umuyorum. Sözkonusu ülkedeki NATO mevcudiyeti reform çabalarını ve NATO'nun PFP girişimine üyelik beklentilerini desteklemek için şüphesiz devam edecektir.
İstanbul'da Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerimiz de gündemimizin üst sıralarında yer alacak. AB, muhtemelen Bosna-Hersek'teki askeri harekatı NATO'nun görevinin tamamlanmasının ardından devralacak. NATO, AB'yi bu teşebbüsünde destekleyecektir. İttifak, bugünkü Avrupa-Atlantik bölgesi güvenliğinin temel taşlarından olan NATO-AB stratejik ortaklığını genişletmek için kararlıdır.
NATO'nun güvenlik aktörü rolü arttıkça ve İttifak daha geniş sorumluluklar yüklendikçe, Türkiye'nin NATO'daki tesiri artacaktır. İstanbul Zirvesi, Türk ev sahiplerimiz için bu rolün altını çizme yolunda önemli bir fırsat olacaktır. Eminim ki, bu fırsatı en iyi şekilde kullanacaklardır.
NATO'nun en üst düzeyi
Türkiye'de Dışişleri Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve TBMM Başkanlığı
görevlerinde bulunan Hikmet Çetin, Afganistan'da NATO'nun en üst
düzey sivil memuru olarak görev yapıyor.