Hidrosefali tedavisinde yeni yöntem
Güncelleme Tarihi:
İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2007 11:27
Türkiye'de ilk kez Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediyatrik Nöroşirüriji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Erşahin tarafınan uygulanan yöntemle beyin içindeki yosunumsu organ (koroid pleksus) yakılarak, hidrosefali (beyinde su birikmesi) hastalığı tedavi ediliyor.
Beynin içinde 2 yan karıncık, 1 tane 3'üncü karıncık ve 1 tane de 4'üncü karıncık olmak üzere 4 boşluk bulunduğunu belirten Prof. Dr. Erşahin, “4'üncü karıncık, ense çukurunda bulunuyor. Bu boşluk içerisinde koroid pleksus adı verilen yosunumsu bir organ var. Burdan beyin sıvısı süzülüyor.
Günde ortalama yarım litre su üretiliyor. Burdaki su kanallar aracılığıyla karıncıklar arasından omurilik ve beyin etrafına yayılıyor. Beyin etrafındaki büyük toplardamarların çevresindeki minik delikçiklerden tekrar kana karışıyor. Su bu şekilde günde en az 3 kez devri daim yapıyor. Toplardamar etrafındaki delikçiklerin kan veya enfeksiyon nedeniyle tıkanması sonucu beyinde fazla su birikiyor ve hidrosefali adını verdiğimiz hastalık oluşuyor” dedi.
Hastalığın tedavisinde yıllardır şant adı verilen ameliyat uygulandığını ancak bu yöntemde yüzde 30- 40 oranında istenmeyen komplikasyonlar oluştuğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erşahin son dönemlerde uygulanan endoksopi ameliyatındaki başarı şansını arttırabilmek için ülkemizde ilk kez su üreten yosunumsu organ olan Koroid Pleksus'u yaktıklarını belirtti.
Prof. Dr. Erşahin, “Bu şekilde su üretimi azalmakta, tedavinin başarı şansı yüzde 50 daha artmaktadır. Böylece hastalara şant takılmasına da gerek kalmamaktadır. Endoskopik girişim ve yakma işlemi aynı ameliyatta yapılabildiği gibi, ayrı ayrı zamanlarda da gerçekleştirilebilmektedir” diye konuştu.
Hidrosefali nedeniyle son 2 aydır tedavi gören 8 yaşındaki Yaren Yıldırım'a da endoskopi girişimi yanında yakma işleminin de uygulandığını belirten Prof. Dr. Erşahin, “Hastanın durumu gün geçtikçe daha iyiye gidiyor. Bu işlem sayesinde hastamıza şant takmak zorunda kalmadık” dedi.
Günde ortalama yarım litre su üretiliyor. Burdaki su kanallar aracılığıyla karıncıklar arasından omurilik ve beyin etrafına yayılıyor. Beyin etrafındaki büyük toplardamarların çevresindeki minik delikçiklerden tekrar kana karışıyor. Su bu şekilde günde en az 3 kez devri daim yapıyor. Toplardamar etrafındaki delikçiklerin kan veya enfeksiyon nedeniyle tıkanması sonucu beyinde fazla su birikiyor ve hidrosefali adını verdiğimiz hastalık oluşuyor” dedi.
Hastalığın tedavisinde yıllardır şant adı verilen ameliyat uygulandığını ancak bu yöntemde yüzde 30- 40 oranında istenmeyen komplikasyonlar oluştuğuna dikkat çeken Prof. Dr. Erşahin son dönemlerde uygulanan endoksopi ameliyatındaki başarı şansını arttırabilmek için ülkemizde ilk kez su üreten yosunumsu organ olan Koroid Pleksus'u yaktıklarını belirtti.
Prof. Dr. Erşahin, “Bu şekilde su üretimi azalmakta, tedavinin başarı şansı yüzde 50 daha artmaktadır. Böylece hastalara şant takılmasına da gerek kalmamaktadır. Endoskopik girişim ve yakma işlemi aynı ameliyatta yapılabildiği gibi, ayrı ayrı zamanlarda da gerçekleştirilebilmektedir” diye konuştu.
Hidrosefali nedeniyle son 2 aydır tedavi gören 8 yaşındaki Yaren Yıldırım'a da endoskopi girişimi yanında yakma işleminin de uygulandığını belirten Prof. Dr. Erşahin, “Hastanın durumu gün geçtikçe daha iyiye gidiyor. Bu işlem sayesinde hastamıza şant takmak zorunda kalmadık” dedi.