Hiçbir iktidarla geçinemedik

Güncelleme Tarihi:

Hiçbir iktidarla geçinemedik
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2012 00:00

Dile kolay tam 45 yıllık bir ODTÜ’lü o. Öğrenci olarak girdiği bu köklü kurumun şimdi en tepesinde, rektörlük koltuğunda oturuyor Prof. Dr. Ahmet Acar. Üstelik Acar’ın karısı ve oğlu da tıpkı kendisi gibi ODTÜ kampüsünde yetişmiş öğretim üyeleri. Dünyanın en ünlü 100 üniversitesi arasına giren ODTÜ’nün rektörü, okulun muhalif kimliğinin hükümetlere bağlı olmadığını anlatıyor

Haberin Devamı

ODTÜ kuruluşundan bu yana öğrencilerinin muhalif duruşuyla bilinen bir okul. Nasıl bir demokratik ortam var ODTÜ’de?
- Burası 25 bin öğrencinin ve binlerce çalışanın bulunduğu bir okul. Türkiye’nin her köşesinden insan var. İdeolojik ve siyasi olarak tüm yelpaze burada temsil ediliyor. Bu da doğal. Devlet büyükleri ya da siyasiler okula gelince 25 bin kişilik kampüste 50 kişi bir protesto eylemi yapabilir. Farklı görüşlerini ifade edebilir. Bunu bastırmaya lüzum yok.
Bugüne kadar öğrencilerinizin herhangi bir protestosu sebebiyle devlet adamlarına veya siyasilere karşı hiç zor duruma düştünüz mü?
- Öğrencilerle şöyle anlaşmamız var: Protesto yapın ama şiddet olmayacak, bir başkasının özgürlüğü kısıtlanmayacak, üniversitenin faaliyetleri engellenmeyecek ve mala zarar gelmeyecek. Bu çizgiler içinde öğrencilerin farklı düşünceleri ifade etmelerine maksimum tolerans sağlanır ODTÜ’de. Yasadışı bir eylem zaten yetki alanımızda değil.
Tek koşulunuz anlaştığınız çizgiler içinde kalınması öyle mi?
- Evet, bu halde sorun yok. Bence bir demokratik toplumda ve de özerk üniversite ortamında kabul etmek lazım böyle bu protestoları. Hatta bir dereceye kadar bunu öğrencilerden de bekliyoruz. Hele bir fikir ifade edilirken bir yaratıcılık varsa! Burası üniversite ortamı, insanların birbiriyle konuşması burada bile sağlanamıyorsa bir toplumda bunu beklemek çok gerçekçi değil.
Size bu konuda sitem geldi mi?
- Bazı kesimlerden rahatsızlık ifadeleri geliyor. Ama çizgi dışına çıkan her öğrencinin fikrinin bastırılması ODTÜ’nün üniversite ve demokratik toplum resmine uymuyor. Ben de fikrimi ifade edebilirim, bir takım talepleri seslendirebilirim. Üniversite, toplum derdini dinler. Her zaman aynı fikirde olmayabiliriz ama başka zaman tekrar konuşmak için kanalların açık kalması gerekir.
ODTÜ’nün olmazsa olmazları nedir, asla vazgeçemeyeceği özellikler?
- Çok özellik var: Başta sorgulamak. bağımsız düşünmek, araştırmak ve daha iyisini yapmaya çalışmak. Öğrencilere hep “Köşenizden çıkın, kendinizi, dünyayı tanıyın, sınırlarınızı zorlayın” deriz. Bu, üniversitemizin her bir taşına işlenmiştir. Unutmayın “Hocam” lafı bu kampüsten çıkmıştır.

Haberin Devamı

İKİ KARİYERDEN BİR ÇOCUK

Haberin Devamı

45 yıldır bu kampüstesiniz değil mi?
- 1967 girişliyim. ODTÜ’nün şekillenmeye başladığı yıllarda buraya geldim. Üniversitenin neredeyse açılışından itibaren buradayım. Gençliğim de orta yaşım da burada geçti.
Çok anınız vardır...
- İlk geldiğim yıllarda kampüs bozkırdan farklı değildi. ODTÜ insanın içinde bir virus. O virüse yakalanan kolay kolay buradan gidemez. İş ya da evlilik nedeniyle kent değiştirenler de gözü yaşlı gider. Ama geri gelirler ya da geri gelmenin yollarını ararlar.
Oğlunuz da buradan mezun değil mi?
- Kimya mühendisliğinde lisans ve yüksek lisans yaptı. Sonra yurtdışında bilgisayar mühendisliği doktorasını tamamladı. Türkiye’ye döndü ama rektörlüğüm sebebiyle ODTÜ’ye başvurmadı, başka üniversitede üç yıl çalışıp kendini ispat etti. Bu dönemin başında ODTÜ’ye yardımcı doçent olarak başvurdu. Ama hiçbir evrakında imzam yok.
Eşiniz Prof. Dr. Feride Acar insan ve kadın hakları konusunda uluslararası bir araştırmacı. Evde iki erkekle iyi baş ediyor mu?
- Baş etme sorunu olduğunu sanmıyorum. Evliliğimizin başından beri belki geleneksel kadın-erkek rollerinin dışındaydık. Evlendikten sonra yurtdışına gittik, doktora öğrencisiydik, uzun yıllar evimiz bir öğrenci evi gibiydi. İki kariyerden ancak bir çocuk çıkarabildik.

Haberin Devamı

ÜNİVERSİTELER GERİ ÇEKİLİYOR

Son yıllarda üniversiteler içinde siyaset olan her tartışmadan çekildi. “Acaba kabul edilenin dışında bir şey söylersek bize bir yaptırım olur mu” diye düşündüler. Üniversitelerde toplumun gündemiyle ilgili bir tepki, görüş verilmesi lazım. Mesela ODTÜ geçmişinde hiçbir iktidarla geçinememiştir. Çünkü bağımsız düşünce söz konusuysa iyi işlere ‘iyi’, iyi olmayanlara ‘iyi değil’ demek lazım.
 
İLK YÜZE GİRDİ

ODTÜ mart ayında Times Higher Education ‘World Reputation Rankings 2012’ sonuçlarına göre ‘En Ünlü Üniversiteler’ listesinde ilk 100’e girdi. ABD’nin Harvard ve Massachusetts Institute of Technology (MIT) üniversiteleri ilk iki sırayı alırken, ODTÜ de Türkiye’den listeye giren ilk ve tek üniversite oldu.
Bu liste yaklaşık 150 ülkeden akademisyenin, 6 binden fazla üniversite hakkındaki 17 binden fazla değerlendirmesiyle oluşturuluyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!