Güncelleme Tarihi:
DURDUĞUMUZ YER BELLİ
“Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz. Velev ki geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi ifadeleri Cumhurbaşkanı’yla, hükümetimizle, partimizle ilişkili hale getirilemez. Bizim ne dediğimiz, nerede durduğumuz, nereye gittiğimiz bellidir ve istikametimizde en küçük bir değişiklik yoktur.
(Teröre bulaşmış ve terörle el ele, kol kola yürüyenlerin hiçbir zaman yanında olmadıklarını ve bu kişilerle dirsek temasında bulunmadıklarını belirterek) Şu anda yargının tasarrufu altında olanlar bizim yüzlerce, binlerce insanımızın, Yasin Börü’lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri hiçbir zaman Tayyip Erdoğan tarafından, dava arkadaşları tarafından asla ve asla savunulamaz.
HEYKELLERİNİZLE UĞRAŞIN SİZ
CHP’nin ve arkasındaki mahfillerin dümen suyuna girenlere, ‘Siz gidin heykellerinizle, iç kavgalarınızla, karanlık pazarlıklarınızla uğraşın, düşün bu ülkenin ve milletin yakasından’ diyoruz. Türkiye’yi dışarıya şikâyet ederek, başka ülkelerin yönetimlerine bize nasıl ve nerelerden saldıracaklarının akıllarını vererek, dün söylediğini bugün yalayarak siyaset yaptığını sananların sonu hüsran olacaktır. Gezi eylemlerini organize edenlerin savunucusu olamayız.
SAMİMİYETİMİZİ KİMSE SORGULAYAMAZ
Biz özellikle Gezi olaylarının finansörlüğünü yapan ve bunlarla ilgili olarak da şu anda içeride olan özellikle bugün, yarın hiçbir zaman bunları savunucusu olmadık, bundan sonra da olmayız. Bunca yıldır iktidar gücünü kullanan bir parti olarak elbette eksiklerimiz olmuştur, hatta belki hatalarımız da olmuştur. Ama samimiyetimizi, hizmetlerimizi, vizyonumuzu kimse sorgulayamaz. İstikamet doğru olunca eksikleri tamamlamak mümkün hale geliyor. Bugün de tüm samimiyetimizle çareyi yine milletimizde arıyoruz. Bunun dışındaki her türlü fitne ve fesat girişimlerini reddediyor, sizlerden de dikkatli olmanızı istiyorum.
KAVALA’LARLA BİR ARADA OLAMAYIZ
Terör örgütleriyle el ele, kol kola, omuz omuza, Ankara’dan İstanbul’a yürüyenlerle biz birlikte olamayız. Gezi olaylarının finansörü olanlarla, Kavala’larla, onlarla hiçbir zaman bir arada olamayız. Kobani’yi unutamayız. Biz Diyarbakır’da Kürt kardeşlerimizi öldürenlerin savunuculuğunu yapamayız. Hukuka sarılarak onların savunmasını yapmaya girenler kusura bakmasınlar AK Parti hiçbir zaman bunları savunmamıştır, savunmaz. Ama AK Parti Diyarbakır’da öldürülen Yasin Börü kardeşlerimizin yanındadır, yanında olmaya devam edecektir.”
11.2 MİLYON ÜYE REKORU
AK Parti’ye üye sayısının 11 milyon 200 bini aşarak tarihin en yüksek rakamına ulaştığını aktaran Erdoğan, şunları kaydetti: “Her yıl 1 milyon yeni üye hedefi ile milletimizle olan gönül bağımızı sürekli daha ileriye taşımayı hedefliyoruz. Kongrelerimizi, özellikle bu yeni dönemde işaret taşları olarak görüyoruz. Hem ahde vefayı en üst seviyede tutarak hem yeni isimlerle teşkilatlarımızı güçlendirerek 2023’e hazırlanıyoruz.
ÇOK HEYECAN GÖRMÜYORUM
Şimdi salona bakıyorum, salonda çok heyecan görmüyorum. Eskiden Gümüşhane’nin, Burdur’un salonları sürekli olarak alkışlarla inlerdi. Isparta aynı şekilde inlerdi. Dolayısıyla bunu her an yaşamak arzusu içindeyiz. Aynı şekilde Sinoplu, Kastamonulu kardeşlerimi aynı heyecan içinde görmek istiyorum. Tüm kardeşlerime, şükranlarımı sunuyorum.
ABD’YLE YAPILABİLECEK ÇOK İŞİMİZ VAR
DAHA öncesini bir kenara bıraksak bile sadece Osmanlı’nın Avrupa’da 600 yıllık geçmişi vardır. Bugün de kendimizi Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Ama bu ülkemize ve milletimize yönelik açık saldırılara, farklı kılıflar altında dayatılan haksızlıklara, çifte standartlara boyun eğeceğimiz anlamına da gelmiyor. Aynı şekilde Türkiye’nin sınırlarının güvenliği ve savunma ihtiyaçları konusundaki hassasiyetine saygı gösteren bir Amerika ile bölgesel ve küresel düzeyde yapabilecek çok işimiz olduğunu düşünüyoruz.
BAHÇELİ’YE TEŞEKKÜR
DEMOKRASİDEN, milli iradenin üstünlüğünden, hak ve özgürlüklere sahip çıkmaktan, değişim kararlığından vazgeçmediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdi bu süreci yeni hukuk ve ekonomi reformlarıyla daha da ileriye taşıyacak bir atılım başlattıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Biz milletimize verdiğimiz her sözde samimiydik. Biz ülkemize yaptığımız hizmette, her yatırımda, her projede samimiydik. Biz Türkiye’nin bölgesel ve küresel düzeydeki her çıkarını savunurken samimiydik. Biz doğrudan bekamızı hedef alan saldırılar karşısında verdiğimiz her mücadelede samimiydik. Biz 83 milyon vatandaşımızın her birinin özgürlüğünü genişletmek, güvenliğini temin etmek, refahını artırmak için attığımız her adımda samimiydik. Cumhur ittifakını kurarken de samimiydik.
CUMHUR İTTİFAKINDAN MEMNUNUZ
(Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası mücadelesini cumhur ittifakının çatısı altında yürüttüklerini vurgulayıp) Ülkenin ve milletin menfaatleri söz konusu olduğunda tüm bireysel ve siyasi farklılıkların üzerine çıkılabileceğinin en güzel örneği olan cumhur ittifakının gidişinden de gayet memnunuz.
Sayın Devlet Bahçeli’ye ve tüm MHP camiasına, 15 Temmuz darbe girişimi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere, ülkenin ve milletin menfaatine olan her hususta yanımızda bulundukları için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.”
SALGIN GRAFİĞİ DÜŞMEZSE EK TEDBİRLER ALINIR
Salgın nedeniyle insan hareketliliğini mümkün olduğu kadar azaltarak virüsün bulaşma hızını düşürecek ilave tedbirler almak mecburiyetinde kaldık. Milletimiz TMM diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarıyla bu tedbirlere hassasiyetle riayet ederse inşallah birkaç hafta içinde salgın grafiğinin boynunu yeniden aşağı çevirmeyi başaracağız. Aksi takdirde sınırlamalara devam etmek, hatta belki ilave tedbirler almak durumuyla karşı karşıya gelebiliriz.
G-20’DE LİDERLERE HİTAP ETTİ
CUMHURBAŞKANI Erdoğan G-20 zirvesine de Vahdettin Köşkü’nden canlı bağlantıyla katılarak özetle şöyle dedi: “Salgının yoksulluk ve eşitsizlik başta olmak üzere birçok sorunu daha da derinleştirdiğini görüyoruz. Bu vahim tabloda küresel sistemin çözüm yerine sorun üreten çarpık yapısının da payı var.
Suriye’de DEAŞ’la göğüs göğüse çarpışan tek NATO ülkesiyiz. Yalnız bırakılmamıza rağmen dokuz bin yabancı terörist savaşçı yakaladık. Bir dönem teröristlerin cirit attığı bölgeleri güvenli hale getirerek 411 bini aşkın Suriyeli kardeşimizin geri dönmesini sağladık. Libya Milli Mutabakat Hükümeti’ne sağladığımız eğitim ve danışmanlık desteği ülkenin daha fazla iç savaşa sürüklenmesini engelledi. Doğu Akdeniz meselesinde sabırlı, soğukkanlı davrandık. Dağlık Karabağ’da işgalin son bulmasına katkı sunduk. Her ne kadar zor günler yaşasak da Hazreti Mevlana’nın dediği gibi, ümitsizliğin ardında nice ümitler, karanlığın ardında nice güneşler olduğunun farkındayız.”
Bu arada Türkiye, zirvenin sonuç bildirgesindeki Paris Anlaşması maddesine ‘hakkaniyetli olmadığı’ gerekçesiyle şerh koydu. Karbon salınımı sınırlamalarında gelişmekte olan ülkelere daha fazla istisna tanınmasını isteyen Türkiye, Paris Anlaşması’na imza atsa da Meclis’te onaylamadı.