Güncelleme Tarihi:
Bursa’nın Osmangazi ilçesi Dikkaldırım Mahallesi'nde geçen yıl 13 Şubat günü, R.G.'nin evine giren kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, siyah-gri renkli takı kutusundaki 500 TL ile bir çeyrek altını çaldı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen polislerin yaptığı incelemede, kutunun üzerinde parmak izi bulundu. Çalışmayı derinleştiren polis, parmak izinin Erzurum'da oturan Batuhan Pala'ya ait olduğunu tespit etti. Bunun üzerine Pala'ya cep telefonundan ulaşan polis, olayla ilgili kendisine bilgi verdi.
Bursa bir yana Erzurum’a komşu illere dahi gitmediğini belirten Pala, kendisini arayan polisin, dolandırıcı olduğunu zannetti. Polise hakaret eden Pala, telefonu kapadı. Aradan 1 hafta geçtikten sonra Pala, bu kez Erzurum Emniyet Müdürlüğü'nden arandı. Durumun hala dolandırıcılık olduğunu düşünen Pala, "Gerçek polisseniz gelip beni evden alırsınız" diyerek telefonu kapattı. 15 dakika sonra eve giden polis ekipleri, annesine Batuhan Pala'yı sordu. O sırada evde olmayan Pala, annesinin uyarısı üzerine karakola giderek ifade verdi. Büyük şok yaşayan Pala, kendini aklamak için çalmadık kapı bırakmadı. Gittiği dershane, okul, kafe ve birçok iş yerine müracaat edip, hırsızlık olayının yaşandığı tarihte Erzurum'da olduğunu ispatlamak için kamera görüntülerini isteyen Pala'ya herkes görüntülerin en fazla bir ay kaldığını ve o tarihe ait hiçbir görüntü bulunmadığını söyledi. Kara kara düşünmeye başlayan Pala, Erzurum ve Bursa Emniyet Müdürlüğü'nün mobese kameralarının incelenmesini istedi.
SUÇSUZ OLDUĞUNU İSPATLAMAYA ÇALIŞIYOR
Necmiye- Nurullah çiftinin 4 çocuğundan en büyüğü olan Batuhan Pala, bir kabus yaşadığını ve uyanmak için mücadele ettiğini söyledi. Yüz kızartıcı bir olayla suçlandığını ve geleceğinin karartılacağını ifade eden Pala, yaşadığı olayı şöyle anlattı:
"Erzurumlu ve üniversite öğrencisiyim. Güzel bir gelecek kurmak için gece-gündüz demeden derslerime çalışıyorum. Çevremde örnek biri olarak gösteriliyorum. 2019'un Temmuz ayında beni telefonla arayan bir kişi kendini polis olarak tanıtıp Bursa'da bir hırsızlık olayına karıştığımı söyledi. İnanmadım. Çünkü; hayatımda Bursa'ya gittiğim yok. Dolandırıcı sandım ve telefondaki kişiye, 'Dolandırıcı da olsanız işinizi iyi yapın. Çünkü ben Bursa'ya hiç gelmedim' dedim. Hatta hakaret bile edip telefonu kapattım. Aradan bir hafta geçtikten sonra bu kez Erzurum Emniyet Müdürlüğü'nden aradıklarını ve Bursa'da hırsızlık suçuna karıştığımı söylediler. Ben yine dolandırıcı sanıp kendilerine hakaret ettikten sonra, 'Eğer gerçek polisseniz gelip beni evden alırsınız' dedim. 15 dakika sonra polis eve gelince olayın ciddiyetine vardım. Polisler bana, Bursa'da yaşayan bir kişinin evine hırsız girdiğini ve içinde bulunan 500 TL ile bir çeyrek altının çalındığı hediyelik kutunun üzerinde parmak izimin çıktığını belirtti. Ben de verdiğim ifademde Bursa'ya hiç gitmediğimi böyle bir şeyin mümkün olmayacağımı söyledim."
'KAMERALARI İNCELERLERSE, GÖRECEKLER'
Bahsedilen tarihlerde Bursa'da olmadığını ve hayatı boyunca Bursa'nın komşu illerine bile gitmediğini söyleyen Pala, mobese kameralarının görüntülerinin incelenmesini istediğini vurgulayarak şunları söyledi:
"Sonra aklıma, dayımların Erzurum'da hediyelik eşya satan dükkanında çalıştığım geldi. Sattığımız ürünleri hediye paketlerinden içine koyduğumuzu ve o kutunun da bunlardan birinin olabileceğini anlattım. Fakat Bursa'da evi soyulan beyefendi karşı ifadesinde kendisinin de Erzurumlu olduğunu ve evine böyle bir hediye almadığını söylemiş. Ne yapacağımı şaşırdım. Hırsızlığın yaşandığı tarihte Erzurum'da olduğumu ispatlamak için o tarihte gittiğim dershaneye müracaat edip görüntüleri istedim. Ama görüntülerin en fazla bir ay durduğunu sonra kendini sildiğini söylediler. Bunun üzerine geçtiğim her noktadaki kamera görüntülerine baktım hepsi aynı şekildeymiş. Erzurum ve Bursa Emniyet Müdürlüğü'nden ricam, mobese kameralarını incelesinler ve benim o tarihte Erzurum'da olduğumu göreceklerdir."
GELECEĞİMİ KARARTMASINLAR
"Allah'ım böyle bir şeyi kimseye yaşatmasın" diyen Batuhan Pala, yapılan suçlama ile hayatının karartıldığını belirterek, "Haziran'ın 11'inde mahkemem var. Hakkımda 5 ile 15 yıl arasında hapis cezası isteniyor. Sonuçta öğrenciyim. Bir kariyerim ve gelecek planlarım var. Böyle bir şey başıma geldiği için çok üzgünüm. Umarım hiçbir Türk evladının başına gelmez. Gülmeyi unuttum. Elim, kolum bağlı. Devlet büyüklerimin yardımını istiyorum" diye konuştu.