Güncelleme Tarihi:
Hi-Tech Insomnia adı verilen yeni çağın uykusuzluğu, müzmin ‘‘uykusuzlar kitlesi’’ni dünya toplumuna çoktan kazandırdı bile: ‘‘Insomniacs.’’ Doğan Burda Rizzoli Dergi Yayıncılık AŞ'nin yayımladığı
sağlıklı yaşam dergisi Formsante'nin şubat sayısında Hi-Tech İnsomnia ayrıntılı olarak işlendi.
Siz de günde 12-16 saat arası, özellikle bilgisayar başında, yoğun bir şekilde çalışanlardansanız, Hi-Ttech Insomnia'ya tutulma olasılığınız hayli yüksek. Çünkü bu durumda stresten kaçış olmuyor ve stres de Hi-Tech Insomnia'nın birincil nedeni olarak tanımlanıyor. ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü (National Institutes of Health), Insomnia'yı genel olarak şöyle tanımlıyor: ‘‘Bir veya birden fazla neden yüzünden yetersiz veya kötü kaliteli uyku.’’ Hastalığın belirtileri de şöyle: Uyumakta, uykuya dalmakta zorlanmak, çok erken uyanmak veya dinlendirici olmayan uykuyu tecrübe etmek.
Peki bunun neresi Hi-Tech diyebilirsiniz? Bu sorunun cevabı, teknolojik yaşamın nimetleri olarak düşündüğümüz ayrıntılarda gizli. 21'inci yüzyılda çalışan insanın baştacı donanımı, çalar saat, cep telefonu, bilgisayar, faks ve benzeri eşyalar. Bu cihazlara bağımlı hale geldik. Tabii bunun olumsuz sonuçlarına da katlanmak durumundayız. Yani stresle ve kronik yorgunlukla yaşamayı öğreniyoruz. Bunun en büyük bedeli de Insomnia.
Bakersfield'de bulunan Uyku Apnesi Laboratuvarı'ndan Kent Cravens, stres ve Hi-Tech Insomnia arasında yüksek bir korelasyon bulunduğuna dikkat çekiyor. Cravens'a göre, insanlar artık uyumaya ayırmaları gereken vakti çalışmaya endeksliyorlar. Yoğun çalışma saatlerinin sonucunda ortaya çıkan stres ise uykunun baş düşmanı. Aslında internet kültürü ve onun yarattığı yaşam biçimi, Hi-Tech Insomnia'ya yol açıyor. İnternet camiası, Hi-Tech Insomnia'yı ‘‘dot-com yoksunluğu’’ olarak tanımlıyor. Stanford Üniversitesi Uyku Bozuklukları Kliniği'nden Dr. Tracy Kuo, Hi-Tech yaşam tarzının ve dot-com iletişim kültürünün Insomnia'yı artık sık rastlanır bir hastalık boyutuna ulaştırdığına dikkat çekiyor. Çünkü bu kültür, yaşam biçimi olarak insanları yataktan uzaklaştırıyor.
Hi-Tech Insomnia'nın özellikle profesyonel işadamları ve iş kadınları (orta yaş grubu) arasında yaygın olduğu vurgulanıyor. Oysa yetersiz uyumak gençlere de hiç yabancı değil. Amerikan Ulusal Uyku Derneği tarafından geçtiğimiz mart ayında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, 20'li yaşlardaki kişilerin yüzde 55'i yetersiz uyuyor.
Amerika'daki National Comission on Sleep Disorders Research (Uyku Bozuklukları Araştırma Ulusal Komisyonu) ön raporlarına göre, bugün atalarımızdan yüzde 20 oranında daha az uyuyoruz. Bilim adamları, insanların günde ortalama 8 saat uyumaya ihtiyaç duyduklarını belirtiyor. Ancak kimisi az uykuyla yetinebilirken kimisi de saatlerce uyusa bile yorgun, bitkin ve parçalanmış olarak kalkıyor.
Koyun saymayı bırakmak için
Televizyon karşısında uyuma alışkanlığına son verin.
Sabahlara kadar internet başında oturmaktan vazgeçin, çünkü göz hareketleri ve ışık reaksiyonları uykuyu olumsuz etkiliyor.
Gece yaşamının ölçüsünü kaçırmayın, mümkün olduğu kadar düzenli ve bilinçli bir yaşam tarzı kurun.
Kafeinli, kolalı, şekerli içecek ve yiyeceklerin tüketimini uykudan en az 4-6 saat önce durdurun.
Akşam saatlerinde çok yemeyin. Mideniz çok sıkışıksa basınç olacaktır. Bu da Insomnia yaratabilir. Mümkün olduğu kadar hazmı kolay, basit yemekler yiyin.
Özellikle akşam üstü atıştırmalarını ve abur cuburu azaltın veya kesin.
Akşam üstü altıdan sonra egzersiz yapılmaması uykunun saflığını sağlamak adına önemli.
Bir türlü uykunuz gelmiyorsa, kendinizi fazla zorlamayın. Gözünüzü tavana dikip, milyonlarca koyun sayarak kendinizi uyumaya şartlamanız pek yararlı değil.