Hey! Sen kimsin bana söyler misin?

Güncelleme Tarihi:

Hey Sen kimsin bana söyler misin
Oluşturulma Tarihi: Eylül 14, 2002 14:42

Kişisel gelişim, iş eğitimi ve danışmanlık alanlarında seminerler düzenleyen bir organizasyon olan Prisma kişilerin yaşamlarında 'yeni olanaklar' yaratmasını hedefliyor. Bugüne kadar toplam beş bin kişiye eğitim vermiş olan Prizma Eğitmeni Israel Berkowicz başarının ve yaratıcılığın sırlarını anlatıyor.

Etrafınızla iletişiminizi gözden geçirmek, kendinizle yüzleşmek, hayattan aldığınız zevki artırmak, yeni olanaklar yaratmak... Prisma, kişisel gelişim, iş eğitimi, danışmanlık alanlarında seminerler düzenleyen bir organizasyon. Uzmanlık alanı iletişim yöntemleri, iletişim stratejileri, ekip çalışması, liderlik, hedef belirleme ve vizyon oluşturma. Bugüne kadar Borusan, Nokia, Gap, Trisad gibi şirketlere seminerler vermiş. Aynı zamanda bireylerle de çalışıyor.

Seminerleri arasında Prisma, Rainbow ve Arrow ön plana çıkıyor. Prisma-Rainbow seminerleri ilk olarak 30 yıl kadar önce Amerika'da gerçekleşmiş. Daha sonra İngiltere, Avustralya, İsrail, Hollanda, İrlanda ve Türkiye'ye yayılmış. 2000'den bu yana Türkiye'de düzenleniyor.

Seminerler oyun, dans, müzik gibi etkinlikleri ve değişik anlatım yollarını kullanıyor. Prisma semineri katılımcıların kendileriyle yüzleşmelerini ve potansiyellerini ortaya çıkarmalarını amaçlıyor. Rainbow, Prisma'nın ikinci aşamasını oluşturuyor ve ancak Prisma'yı tamamlayanlar katılabiliyor. Katılımcıların hayat kalitesini artırmayı hedefliyor. Kişilerin kendilerini yüksek düzeyde ifade etmesini amaçlıyor. Arrow seminerinin amacı ise işbirliği ve ekip çalışması yeteneklerini ortaya çıkarmak. Prisma'nın ayrıca kurumlara özel tasarlanan seminerleri var. Bunlar kurumların ihtiyaçlarının belirlenmesiyle şekillendiriliyor.

Prisma eğitmeni olan Israel Berkowicz bugüne kadar toplam beş bin kişiye eğitim vermiş. İsrail'de ve Türkiye'de eğitmenlik yapıyor. Türkiye'de düzenlenmiş olan 40 seminere liderlik etmiş. Berkowicz'le hayal kırıklıklarından kurtulma, yaratıcı ve başarılı olma üzerine konuştuk:

Hayal kırıklıklarından nasıl kurtuluruz?

- Beklediğiniz bir şey gerçekleşmezse ya da beklemediğiniz bir şey gerçekleşirse hayal kırıklığına uğrarsınız. Hayal kırıklığı birçok kişinin düşündüğünün tersine maddesel bir şeydir. Çünkü insanlar belirgin olmayan bir şeyden dolayı hayal kırıklığına uğramaz. Örneğin, şefiniz onu hayal kırıklığına uğrattığınızı söylüyorsa ona bunun altındaki maddesel şeyi sorun. Ya gerekli bir telefon konuşmasını yapmamışsınızdır, ya bir makineyi onarmamışsınızdır... Hayal kırıklığının ana sebebi insanların demek istediklerini net olarak belirtmemeleridir. Ama diğer tarafın bunu anlamasını beklerler. Önce karşınızdaki tarafı hiç bölmeden dinlemeniz gerekir. Daha sonra hangi nedenden dolayı hayal kırıklığına uğradığını sorun. Ve ne olursa olsun bir yanıt verin.

Müşteriler sık sık şirketlerin verdiği sözü tutmaması nedeniyle hayal kırıklığına uğruyor. Bunun şirkete zararı nedir?

- Özellikle bir ürün ve servis satıyorsanız, müşterilerinizin sizden beklentileri oluyor. Bunun sonucu birçok müşteri hayal kırıklığına uğruyor. Bazı şirketlerde yalnızca müşteri şikayetleri ile ilgilenen departmanlar bile var. İş hayatında hayal kırıklığı nedeniyle müşterilerinizi, paranızı ve şöhretinizi kaybedebilirsiniz. Özel hayatta ise ilişkilerinizden olursunuz.

Hangi alanlarda yaratıcı olabiliriz?

- Öncelikle yaratıcılığa dair yerleşmiş olan tutumunuzu değiştirin. Çünkü insanlar yaratıcı olmak için Beethoven, Mozart veya Rembrandt olmaları gerektiğini zannediyor. Bununla ilgisi yok. Yaratıcılık sizin yeni çözümler üretebilme kapasitenizdir. Bu konuda hayal gücünüzü kullanabilir, daha sonra da uygulamaya geçebilirsiniz. İlişkilerinizde, iş hayatınızda yani hayatınızın her alanında yaratıcı olabilirsiniz. Hayatta 'sıkıcı' olan bir şey yoktur. Onu siz sıkıcı yaparsınız. Demek ki sıkıcı yaptığınız gibi enteresan da yapabilirsiniz. Çünkü hayatınızdaki olaylar başınıza gelmez, onları davranışlarınız, inançlarınız ve tutumlarınızla siz yaratırsınız. Sıkıcı ve rutin bir hayat da böyle bir şeydir. İnsanların harekete geçmesini engelleyen şeylerden biri de geçmişten gelen sınırlayıcı inançlarıdır.

Hangi sektörlerde yaratıcılığa daha fazla ihtiyaç duyulur?

- Bütün sektörlerde, hatta bankacılıkta bile yaratıcı olmanız gerekir. Bankanız, müşterileriniz ve çalışanlarınız için her zaman yaratıcı çözümler bulabilirsiniz. Her zaman için başka bir olanak vardır. Türkiye'deki organizasyonların çoğunun bir vizyonu var. Ama yöneticilere bu vizyonun ne olduğunu sorduğumuzda, gidip çekmecedeki kağıtlara bakmaları gerekiyor, çünkü hatırlamıyorlar. Oysa ki vizyonlar ve değerler başarıya götüren birer araçtır. Bunları organizasyonunuzda uygulamanız gerekir. Yani, benim organizasyonum 'arkadaşlık' üzerine kurulu diyorsanız, ne demek istediğinizi açıklamanız gerekir. Böylece, çalışanlarınız şirketinizin değerleri ve vizyonu çerçevesinde yaratıcı olabilir. Çünkü yapabileceklerinin ve yapamayacaklarının sınırları belirgindir. Dünyanın en başarılı şirketlerinde, çalışanların her biri şirketle ilgili her konuda sorumluluk alır.

Korku başarının düşmanı


Bizi başarıdan alıkoyan nedenler nelerdir?

- En büyük neden korku... İnsanlar ya başarılı olmaktan ya da başarısız olmaktan korkuyorlar. Başarılı olmaktan korkuyorlar çünkü eğer başarılı olurlarsa kendilerini buna adamaları gerekecek. Başarıyı engelleyen bir diğer neden de kısıtlayıcı düşüncelerimiz. Kristof Kolomb Hindistan'ı ararken Amerika'yı buldu. Yanlış yapmak sizi başarıya götüren bir yol olabilir. Ya salak gibi yanlışınızı haklı çıkarmaya çalışırsınız, ya da yanlışınıza bakar, onu düzeltir ve yeni bir yol denersiniz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!