Güncelleme Tarihi:
Senoz Vadisi’nde İyon Enerji Üretimi Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin Kayalar HES projesiyle ilgili çalışmaları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan 26.11.2007 tarihinde alınan, ’ÇED gerekli değildir’ kararı ile başladı. Ancak Senoz sakinleri, bakanlığın kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Rize İdare Mahkemesi’nde dava açtı. Çevresel etkilerin gözardı edildiğini belirleyen, vadide havza planlaması gerektiği yönündeki gerekçeleri haklı bulan mahkeme, 11.12.2009 tarihinde oy birliği ile yürütmeyi durdurma, ardından da iptal kararı verdi.
DANIŞTAY KARARI ONADI
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bunun üzerine, yerel mahkemenin kararını temyiz için Danıştay’a başvurdu. Danıştay 14’üncü Dairesi, 28.12.2011 tarihinde itirazı reddetti, mahkemenin iptal kararını onadı. Danıştay ayrıca, yerel mahkeme kararına atıfta bulunarak, ’Uyuşmazlığa konu proje ile aynı vadide planlanan diğer projeler birlikte değerlendirilmelidir’ gerekçesine vurgu yaptı. Bu süreçte Danıştay, Senoz Derneği’nce açılan ve ilgili firmanın üretim lisansı ve su kullanım anlaşmasının iptali talepli bir başka davayı da, 28.10 2013 tarihli oturumunda karara bağlayarak iptal etti. Danıştay’ın kesinleşmiş bu iki kararı ile ’ÇED gerekli değildir’ raporu ve HES’in üretim lisansı ile su kullanım anlaşması iptal edilmiş oldu.
SUYU OLMAYAN HES’E ÇED OLUMLU KARARI
Yerel mahkeme ve Danıştay’ın iptal kararlarına rağmen ilgili şirket bakanlık izniyle yeni bir ÇED süreci başlattı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kayalar HES Projesi için, 04.03.2014 tarihli ilanla, ’ÇED olumlu’ kararı verdi. Bu karar, su kullanım anlaşması iptal edilen HES için verilmiş ilk karar oldu. Senoz Derneği adına Tema Vakfı Çayeli Temsilcisi Ahmet Ali Kork, avukatları Ali Fuat Yazıcı ve Hüseyin Yazıcı aracılığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verdiği ’Çevresel Etki Değerlendirme Olumlu’ kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Rize İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Daha önce HES’lere karşı açılan 12 davanın tamamını kazanan Senoz Vadisi halkı, bu dava ile HES’lere karşı mücadele için 13’üncü davalarını açmış oldu.
ÇED DOSYASINA VATANDAŞLARIN GÖRÜŞLERİ KONULMAMIŞ
15 sayfadan oluşan dava dilekçesinde bakanlığın onay verdiği ÇED raporunun masa başında hazırlandığına dair iddialara yer verdiklerini ifade eden Tema Vakfı Çayeli Temsilcisi Ahmet Ali Kork, ortaya koydukları tespitlerle bu durumun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca ÇED süreçlerinin nasıl bir anlayışla yürütüldüğünü açıkca ortaya koyduğunu söyledi. Kork, "ÇED sürecinde yapılan halkın katılımı toplantısında yaşananlara dosyada yer verilmediği gibi vatandaşların yazılı olarak ilettiği görüşler de dosyada yer almadı. Dava dilekçesinde ifade ettiğimiz gibi vatandaşı bilgilendirme toplantısı ve bilgilendirme adına yapılan ilanlar sadece formaliteyi tamamlama adına yürütülmüş, yasa ve yönetmeliklerin ruhuna uygun bir ÇED süreci işletilmemiştir. ÇED dosyasında önceki mahkeme süreçlerinden, Danıştay kararlarından bahsedilmemiş, kararlar gözden kaçırılmak istenmiş. ÇED dosyasını hazırlayanlar mahkeme kararlarını, süreçte yaşananları görmeden dosyalarını hazırladılar. İyi de Bakanlık yaşanan gerçekleri nasıl göremez?" dedi.