Herşeyi resimlemeli

Güncelleme Tarihi:

Herşeyi resimlemeli
Oluşturulma Tarihi: Kasım 28, 1997 00:00

Haberin Devamı

Önce Antalya'da trafoları boyadılar, şimdi İstanbul'da karma sergideler

Geçen yıl Antalya'nın elektrik trafolarını boyayıp kentin betonlaşmasına karşı çıkmışlardı. Şimdi İstanbul'da bir karma sergideler. Gül Yasa resimlerinde daha çok kent hayatını ele alıyor. Eşi Işık Aslıhan ise sanatsevere hareketli heykelleriyle ulaşmaya çalışıyor.

1996 Şubat ayında Antalya'nın elektrik trafolarını boyayarak kentin beton görüntüsüne renk katma projesini gerçekleştiren Gül Yasa ve Işık Aslıhan çifti, İstanbul'da da bir resim ve kinetik heykel sergisi açtılar. Akbank'ın Kadıköy Bahariye'deki Sanat Galerisi'nde 14 Kasım'da açılan ve 2 Aralık'a kadar sürecek olan karma sergiye, çiftin kendileri gibi Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu arkadaşları Hülya Küpçüoğlu, Ayşe Erel ve Tülin Somel Türüdü de katılıyor.

Şehir konulu yağlıboya tablolarını sergileyen Gül Yasa, Antalya'nın güneşinden ruhunun ve resimlerinin etkilendiğini söylüyor. ‘‘Kentin antik bölgelerinde performanslar yapmak, mekan ve galerilerin dışına çıkmak istiyoruz. Dünya sanatıyla aynı paralellikte gitmek istiyoruz’’ diyor. 1994 yılında Mimarsinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Özdemir Altan atölyesinden birincilikle mezun olmuş. Aynı sene Yıldız Üniversitesi öğretmenlik programını da bitirmiş. Prof. Asım İşler'in gravür atölyesi ve halı atölyelerinde de çalışan Yasa, çizgi ve renk yoğunluğuyla çizgi sinema tarzında çalışıyor. ‘‘Herşeyin süratle tüketildiği günümüzde sanatın bu sürati yakalaması gerektiğine inanıyorum ve konu bağlamında herşeyi resimlemek gerekli diyorum.’’

BİR MİKSER, BİR KALEM

Eşi Işık Aslıhan ise Mimarsinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Cam ve Seramik Bölümü'nden mezun. '93-94 ders yılında Yıldız Üniversitesi öğretmenlik programını bitirmiş. Son çalışmalarını hareketli heykeller üzerine yoğunlaştıran Aslıhan, hazır malzeme kullanıyor: Mesela bir mikser, bir kalem... Hareketli ya da değil, yaptığı heykellerle ulaşmak istediği sonucun, ‘‘izleyiciyle birebir ilişkiye geçmek’’ olduğunu söylüyor.

Aslıhan, ses çıkararak hareket eden silahlı heykeli, insanların ellerine çocukluklarından itibaren oyuncak silah verilerek içlerindeki öldürme içgüdüsünün ortaya çıkarılmasını protesto etmek için yapmış. Balon heykeli ise bir çaba olmadan sevginin yükselemeyeceğini anlatıyor. Diğer iki balonlu heykelde ise çaba olmadan hiçbir şeyin elde edilemeyeceğini anlatmak istiyor Aslıhan. Antalya'da yaşamak onu da olumlu yönde etkiliyor çünkü güneş çok önemli! Seramik ve metal döküm karışımlarından oluşan heykelleri ise seramiğin kırılgan yapısıyla metalin dayanıklı yapısını biraraya getirmek için birleştirmiş.

BETONLAŞMAYA HAYIR

1996 yılında Antalya'ya taşınan Gül Yasa ve Işık Aslıhan çifti (sağda), plastik sanatları bölgede yaygınlaştırmak amacıyla yeni bir fikir ortaya atmışlar. '96 Şubat'ında Antalya Belediyesi tarafından kabul edilen projeyi gerçekleştirmişler: 10 tane elektrik trafosunu çeşitli renk ve şekillerde boyamışlar. Böylelikle kentte giderek artan beton görüntüsü arasına biraz renk serpiştirmek istemişler. Hülya Küpçoğlu (Solda) da İstanbul'daki sergiye insan yaşamını irdeleyen yağlıboya resimleriyle katılıyor.

DOĞU İLE BATI ARASINDA

Bahariye'deki Akbank Sanat Galerisi'nin B salonunda ise Bulgaristan'dan gelip Türkiye'de ilk kez sergi açan Nedret Yaşarov'un resimleri var. Yaşarov, ‘‘Resimlerime bakınca çok renkli görülürler ama ben çok az renk kullanırım. Mavi, sarı ve kırmızı yeterlidir’’ diyor. Kullandığı simgeler ise ona göre doğuyla batının birleşmesini ifade ediyor. Çünkü kendisi doğu ve batı arasında yetişmiş biri.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!