Güncelleme Tarihi:
NEW YORK TIMES: Çin hükümeti bebekleri karaborsada satıyor Çin’in dağlık Longhui eyaletinde yıllardan beri devlet eliyle bir hırsızlık yaşandı. Çok sayıda küçük çocuk, devlet yetkilileri tarafından ailelerinin elinden aldı. Bebeğini devlete kaptıranlardan biri, Yuan Şinçuan. Aralık 2005’te bir gün otobüs durağında 52 günlük bebeğiyle beklemekte olan Yuan, bir anda karşısında devlet yetkilileriyle dolu bir araç buldu. Karşısına dikilen adamlar ondan evlilik belgesini istedi. Ancak yasal evlilik yaşının altında olan 19 yaşındaki Yuan bu belgeye sahip değildi. Yetkililer, bebeğini almamaları için Yuan’dan 6 bin renminbi (745 dolar) ceza ödemesini istedi. Yuan bu parayı veremeyince, elinde sadece kızının giysileri ve bebek pudrasıyla dolu bir poşet kaldı. Bugün 25 yaşında olan Yuan, geçen ay evinde verdiği röportajda, elinden kızını alan adamları “korsanlar” olarak niteledi. Yuan’ın kızı, Longhui’de 1999–2006 yılları arasında devletin kaçırdığı 16 çocuktan biri. Çocukların kaçırılması, Çin’de uzun süreden beri devam eden bir sorun. Erkek çocukların kız çocuklarına tercih edildiği ve bu yüzden kürtajın arttığı ülkede, bir de karaborsa oluşmuş durumda. Henüz geçen hafta, polis 89 bebeğin çocuk tacirlerinin elinden kurtarıldığını açıkladı. Longhui’deki aileler, devlet yetkililerinin çocukları bir gelir kapısı olarak gördüklerine ve bu konuda aileleri 1000 dolar veya daha fazla cezaya çarptırdıklarına dikkat çekti. Bu para, birçok ailenin standart aylık gelirinin beş katına denk geliyor. Eğer aileler cezayı ödeyemezse, bebekleri yasadışı bir biçimde ellerinden alınıyor ve yabancılara evlatlık veriliyor. Longhui’deki bebek kaçırma olayları 2006’da durdu. Bunun nedeni, devlet yetkililerinin annesinin elinden almaya çalıştıkları bir bebeğin kargaşa esnasında ikinci kattan aşağı düşmesi oldu. Konu Çin dışındaki bazı basın organlarında yer alsa da Pekin’in kontrolündeki yerel medya olayları örtbas etmeye devam ediyor.
Yardımların çok kısıtlı olduğu bölgede insanlar yemek ve su elde edebilmek için çaresizlikten her yola başvuruyor. Kenya’da 18 yaşın altında evlilik yapmak yasak. Ancak bugün nereye baksanız “kuraklık gelinleri” olarak bilinen genç kızları görüyorsunuz.
Somali’nin Habasveim toplumu gibi, Afrika’daki birçok kırsal toplumda kızların onurlarını, yani bekaretlerini korumak için erken yaşta evlenmeleri gerektiğine inanılıyor.
Genç yaşta evlenmeyen kadınlar “kusurlu” ve ailelerine yük olan insanlar olarak görülüyor.
Bir sağlık çalışanı, “Bizim kültürümüzde, kızların birçoğu dokuz gibi erken yaşlarda evleniyor… İstemedikleri insanlarla, ailelerinin zoruyla evlenmek zorunda kalıyorlar”.
Kırsal bölgelerde, gelinin “fiyatını” belirleyen çeyiz, geleneksel olarak çiftlk hayvanı olarak ödeniyor. Kenyalı işçi Abdi İssak, “İnsanlar ödeme yapmak için hayvanları olduğunda ve bolluk zamanında evleniyor… Yeşillik olduğunda, hayvanlar su kaplarından içebiliyor… İnsanlar, yeterince yiyecek bulabildikleri zaman yüzleri gülüyor” dedi.
Ancak, Doğu Afrika’yı kasıp kavuran kuraklık nedeniyle neredeyse herkes çiftlik hayvanlarını kaybetti. Hayvan cesetleri bugün çorak arazileri kaplıyor.
AÇLIK HER ŞEYİN ÖNÜNE GEÇİYOR
Bugün, Kenya’da kız çocukları 15 bin Kenya şilini (168 dolar) gibi çok düşük paralar karşılığında satılıyor.
Fatima, “Eğer alıcı erkek zenginse, fiyat 50 bin şiline (559 dolar) kadar çıkıyor” dedi.
Kenya’daki genç kızlar her an “kuraklık gelinine” dönüşebiliyor. Fatima: “Bir anne 14 yaşındaki kızını okuldan alıp bir erkeğe, hatta yaşlı bir erkeğe satabiliyor. Bunu, diğer çocuklarına yemek alabilmek için yapıyor… Bazı ailelerin 10 çocuğu var bu çocukları doyurmak çok zor” dedi.
Fatima’nın yaşadığı bölgedeki yerel okulda, kuraklık etkili olduğundan bu yana okuyan kız öğrenci sayısı 350’den 210’a indi.
Birleşmiş Milletler’e (BM) göre, Kenya’nın Kuzeydoğu eyaletinde her beşten kız çocuğundan sadece biri okula gidiyor.
Yardım örgütü, eyalette masraflarını karşıladığı 3 bin kız çocuğunun 400’ünden haber alamıyor. Bu çocuklardan şanslı olanları yemek bulabilmek için akrabalarının yanına gidiyor veya evlerde temizlik yapıyor.
Yine de onlar şanslı olanlar. Geri kalanlar evlenmek zorunda kalıyor.