Herkes sakin olsun, bu bir müze soygunudur
Güncelleme Tarihi:
Norveç'in başkenti Oslo'daki Munch Müzesi'nde bu sabah silahlı saldırganlarca düzenlenen soygunda, Edvard Munch'un efsanevi tablosu “Çığlık”ın yanı sıra “Madonna” tablosunun da çalındı. Oslo polisi sözcüsü Hilde Walssoe, müzeyi soyanların maskeli olarak siyah bir otomobille geldiklerini söyledi. Sözcü, ”Soyguncuların silahlı olduğunu doğrulayabilirim. Müze görevlisini silahla tehdit ederek iki tabloyu çalmışlar” dedi.
Sözcü, sayıları 2 ya da 3 olarak tahmin edilen soyguncuları bulmak için polisin alarma geçirildiğini kaydetti.
Soygunun yapıldığı sırada Munch Müzesi'ni gezmekte olan “France Musique” adlı Fransız radyosundan gazeteci François Castang, soygunun güvenlik sistemindeki boşluktan kaynaklandığını ifade ederek, ”Asıl şaşkınlık verici olan, iki tablonun da çıkış kapısına en yakın olan birinci salonda basit iplerle duvara tutturulmuş olarak sergilenmesidir” dedi.
Castang, soygunun bir dakika içinde yapıldığını belirterek, ”Ziyaretçilerin üstü aranmıyor, kontrol yok, güvenlik sistemi yok, alarm yok. Bütün bunlar, 'Gel, beni çal' anlamına gelir” ifadesini kullandı.
Norveç NTB Ajansı'nın verdiği haberde, polisin, müzenin yakınlarında tablolardan birinin çerçevesini bulduğu kaydedildi.
Ünlü Norveçli dışavurumcu ressam Edvard Munch'un (1863-1944) sadece 4 orijinal örneği bulunan “Çığlık” tablosu, modern insanın iç sıkıntısını, korkularını, yürek darlıklarını ve kaygılarını anlatıyor.
Bu dört örnekten en ünlüsü olan ve Oslo Ulusal Galerisi'nde sergilenen “Çığlık”, 1994 yılında düzenlenen Lillehammer Kış Olimpiyatları'nın açılış gününde çalınmış, 3 ay sonra da bulunmuştu.
Diğer 2 örneğin ise hala Munch Müzesi'nin deposunda olduğu bildirildi.
DÜNYADA EN ÖNEMLİ TABLO HIRSIZLIKLARI
Dünyada bugüne kadar kaydedilen en önemli tablo hırsızlıkları şöyle sıralanıyor:
-20 Mayıs 1988: Cezanne, Van Gogh ve Jongkind'in birer tablosu, Amsterdam'ın Van Gogh Müzesi'nden çalındı. Toplam değeri 52 milyon euro (yaklaşık 90 trilyon lira) olarak tahmin edilen tablolar, birkaç gün sonra bulundu.
-13 Aralık 1988: Van Gogh'un 125 milyon euro (yaklaşık 200 trilyon lira) değerindeki 3 tablosu, yine Hollanda'nın Arnhem kentindeki Kröller-Müller Müzesi'nden çalındı.
-30 Ocak 1989: Rembrandt ve Van Goyen'in 2 tablosu Hollanda'nın Lahey kentinde çalındı, ancak akşam saatlerinde Rotterdam'da bulundu.
-4 Mayıs 1989: Biri Dali, biri Matisse toplam 10 tablo Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde çalındı.
-29 Aralık 1989: Matisse'in 8 tablosu, Fransa'nın Nice kentindeki Matisse Müzesi'nden çalındı, ancak 12 gün sonra bulundu.
-19 Ocak 1990: Picasso'nun 3 tablosu, Fransa'nın Marsilya kentinde çalındı.
-12 Mart 1990: İsviçre ve Fransa polisleri, bazıları Van Gogh'a ve Toulouse-Lautrec'e ait toplam 14 tablonun çalındığını bildirdi.
-19 Mart 1990: Aralarında Degas, Manet ve Rembrandt'ın tablolarının bulunduğu 11 tablo, ABD'nin Boston kentindeki Gardner Müzesi'nden çalındı.
-14 Nisan 1991: Van Gogh'un 20 tablosu, Amsterdam Van Gogh Müzesi'nden çalındı. Tablolar birkaç saat sonra terkedilmiş bir araçta bulundu.
-12 Şubat 1994: Munch'un “Çığlık” tablosunun en önemli örneği, Norveç'in başkenti Oslo'daki Ulusal Galeri'den çalındı, ancak Mayıs ayında bulundu.
-20 Mayıs 1998: Van Gogh ve Cezanne'ın 3 tablosu, İtalya'nın başkenti Roma'daki Modern Sanatlar Müzesi'nden çalındı. Tablolar Temmuz ayında Roma'da ve Torino'da bulundu.
-22 Aralık 2000: Herbiri yaklaşık 10 milyon euro (18 trilyon lira) değerinde olan 3 Renoir ve Rembrandt tablosu, İsveç'in başkenti Stockholm'daki Milli Müze'den çalındı.
Dünya sanat tarihinin en önemli şaheserlerinden olan, Leonardo Da Vinci'nin “La Joconde”(Mona Lisa) tablosu da, 1911'de Fransa'nın başkenti Paris'in dünyaca ünlü Louvre Müzesi'nden çalınmış, iki yıl sonra bulunmuştu.
TABLOLARIN HIRSIZLIĞA KARŞI SİGORTASI YOK
Norveç'in başkenti Oslo'daki Munch Müzesi'nden, dün silahlı kişilerce çalınan Edvard Munch'un efsanevi tablosu “Çığlık” ile “Madonna” adlı tablonun hırsızlığa karşı sigortalı olmadığı ortaya çıktı.
Oslo Forsikring adlı kuruluşun müdürü John Oeyaas, yangın ya da su baskınından gelecek zararlara karşı sigortalı olan tabloların hırsızlığa karşı sigortalı olmadığını söyledi ve “Söz konusu olan yeri asla doldurulamayacak yapıtlar. O yüzden bunları hırsızlığa karşı sigortalamanın hiçbir anlamı yok” diye konuştu.
Tabloların çalınmasından sonra bazı uzmanlar, bu iki tablonun yeniden satılmasının imkansız olduğu ve hırsızların amacının sigorta şirketlerine şantaj yapmak olabileceği yönünde görüş bildirmişti.