Herkes kendisine layık Genelkurmay Başkanı’nı özler

Güncelleme Tarihi:

Herkes kendisine layık Genelkurmay Başkanı’nı özler
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2006 00:00

Erman Toroğlu’nun "Ben kodu mu oturtan Genelkurmay Başkanı isterim" sözüyle kamuoyu ikiye bölündü: Destekleyenler, karşı çıkanlar. Dün Yargıtay Başsavcısı Ok’la randevuma giderken karşılaştığım Orgeneral Özkök’e "Ne diyorsunuz" diye sordum. Cevabı çok etkiliydi: "Herkes kendisine layık olan Genelkurmay Başkanı’nı özler..."

GENELKURMAY Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök bir süredir Ankara’da veda ziyaretleri yapıyor... Dün saat 10.30’da ise Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok’u makamında ziyaret ediyordu. Hemen yarım saat sonra ise benim Başsavcı’yla randevum var...

Ve Ankara’nın bu kritik randevu trafiği elbette dikkat çekiyor. İşte böyle hızlı bir trafikte Orgeneral Özkök’le karşılaşıyoruz.

Saat 11.00... Ben Yargıtay Başsavcılığı’ndan içeri girerken Özkök Paşa veda ziyaretinden çıkıyordu.

İşte bu karşılaşmada Özkök Paşa günlerdir kendisiyle ilgili olarak sürdürülen bir tartışmaya çok anlamlı bir cevap verdi.

Erman Toroğlu’
nun "Ben kodu mu oturtan Genelkurmay Başkanı isterim" sözüyle kamuoyu neredeyse ikiye bölünmüştü. Bir taraf, "Erman haklı, Orgeneral Özkök çok demokrat, sert değil" diyor, diğer taraf ise "Elbette demokrat olmalı görevini yapıyor" diye cevap veriyordu.

Ve Özkök bütün bu tartışmalar üzerine belki de ilk ve son kez olarak konuştu. Sorduğum soruya çok açık bir cevap verdi:

"Herkes kendisine layık olan Genelkurmay Başkanı’nı özler."

RANDEVUM VAR

Şimdi bu önemli karşılaşmanın detaylarını aktarayım...

Yargıtay Başsavcısı Ok’la saat 11.00’de randevumuz var. 10.45’te ABD Büyükelçiliği’nin hemen karşısındaki Yargıtay Başsavcılığı binasına doğru gidiyorum. Ama bir bakıyorum ki yollar tutulmuş. Anormal bir koruma var. Kaldırımda televizyon kameraları, muhabir arkadaşlar bekliyor. Ve hemen bizi de durduruyorlar. Neyse ki korumalardan birisi tanıyor ve ’randevum’ olduğunu öğrenince büyük bir nezaketle yol gösteriyor.

TEK SORU SORDUM

İçeri giriyoruz. Asansöre doğru giderken Orgeneral Özkök ve Başsavcı Nuri Ok koridora çıkıyorlar. Orgeneral Özkök’le göz göze geliyoruz...

- Merhaba Sayın Çekirge, hayırdır buradasınız.

El sıkışırken "Paşam ben de bir nezaket ziyareti yapıyordum" diyorum.

Nasılsın sohbetinin ardından tek bir soru soruyorum:

- Paşam son günlerde sizin Genelkurmay Başkanlığı üslubunuz, aşırı demokrat davranmanız eleştirilir oldu.

- Ben de okuyorum Sayın Çekirge...

- Ama Paşam bir taraf sizi aşırı demokrat olmakla, sessiz kalmakla suçluyor, diğer taraf bu durumu normal bulduğunu, demokratik rejimlerde bunun yakıştığını söylüyor. Siz hiçbir yorum yapmadınız. Ne diyorsunuz.

CEVAP VERMEK İSTEMEDİ

Aslında Özkök Paşa bir cevap vermek istemiyor. Biliyorum, böyle bir dönemde bu tür bir polemiğin içinde olmak istemiyor. Zaten tanıdığım kadarıyla bu tür polemiklerden hep uzak durmak istedi.

Nitekim kararlı olmanın ’masaya yumruk vurmakla’ değil, ’akılla olması gerektiğini’ açıkça söylemişti.

Ama bakışlarımla da biraz ısrarcı oldum.

Bunun üzerine şu çok anlamlı cevabı verdi.

- Herkes kendisine layık olan Genelkurmay Başkanı’nı özler...

Evet ben bu sözün altını çiziyorum. Çünkü verilebilecek sayfalarca cevaptan, yapılacak uzun basın açıklamalarından daha etkili bir cevap bu. El sıkışıp ayrıldık...

ELEŞTİRİLERE ÜZÜLMÜŞ

İzlenimlerime gelince...

Orgeneral Özkök bu eleştirilere üzülmüş. Çünkü Türkiye’nin çok kritik bir döneminde Genelkurmay Başkanlığı yaptı. Ve kırıp dökmeden, kriz yaratmadan bu görevi tamamladığını düşünüyor. Yani TSK’nın siyasi polemiklerin içine düşmesini engelledi... Sanıyorum önümüzdeki dönemlerde bu içerikte bazı konuşmalar alabiliriz.

EVİNE DÖNÜYOR

Evet, benim aldığım izlenime göre bu tartışmalar Org. Özkök’ü kırmış. Bu yüzden verdiği cevabın altını bir kez daha çiziyorum.

Bildiğim kadarıyla O’nun döneminde Türkiye çok ciddi, çok kritik olayların eşiğinden geçti. ’Cumhurbaşkanı olmak istediği’ için ’hükümete sert çıkmıyor’ eleştirileri yapıldı.

İşte gün geldi, O veda turlarına başladı. Görevi Orgeneral Büyükanıt’a devrediyor.

Şimdi ne Cumhurbaşkanlığı ne de başka bir makama; görevini yaptığına inanan bir komutan olarak sessizce evine dönüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!