Herkes dikkatli olsun

Güncelleme Tarihi:

Herkes dikkatli olsun
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2008 11:05

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, yaşanan global dalgalanmanın ortasında olunduğuna işaret ederek, "Her an bir sürprizle karşılaşabiliriz. Herkes ihtiyatlı olmalı" diye konuştu.

Haberin Devamı

Küresel dalgayı ciddiye alın

Yılmaz, düzenlediği basın toplantısı ile Merkez Bankası tarafından hazırlanan “Enflasyon raporunun” ilkini açıkladı. Yılmaz, 2008 yılında enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla  yüzde 4.1 ile yüzde 6.9 arasında tahmin edildiğini açıkladı. Daha önce açıklanan hedeflere göre enflasyonun 2008 yılında yüzde 4 olacağı öngörülüyordu.

Yılmaz, "2008 yılı için petrol fiyat varsayımı 70 dolardan 85 dolara yükseltildi... Bu güncelleme enflasyon tahminlerimizi  0.5 puan yukarı çekti" dedi.

Yılmaz, enflasyonun 2009 yılı sonunda ise  “orta noktası yüzde 3,7 olmak üzere yüzde 1,8 ile yüzde 5,5 arasında”  gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini kaydetti.

ENFLASYON HEDEFİ NEDEN TUTMADI?

Merkez Bankası, 2007 yılında enflasyon hedefinin belirsizlik aralığı üst sınırının aşılması nedeniyle yasa gereği gündeme gelen mektubu yazarak hükümete gönderdi.

Mektupta, petrol, gıda ve yönetilen yönlendirilen mal fiyatlarındaki gelişmeler gibi para politikasının etki alanı dışında kalan unsurların enflasyondaki düşüşü sınırladığı belirtildi. Gıda fiyatlarının seyrinde hem bölgesel hem de uluslararası gelişmelerin etkili olduğu, 2007 yılında yaşanan kuraklık sonrası tarım ürünleri rekoltesinde görülen düşüşün arz yönlü bir şok yarattığı anlatıldı. Bazı gıda ürünlerinin alternatif yakıt üretiminde kullanılması, dünyada artan gıda talebi ve tarımsal emtia fiyatlarındaki yükselişler gibi uluslararası gelişmelerin de dış ticaret kanalıyla yurt içi gıda fiyatlarını olumsuz etkilediği dile getirildi.

Enflasyondaki düşüşü yavaşlatan bir diğer temel unsur da enerji ve yönetilen yönlendirilen kalemlerin fiyatlarındaki gelişmeler olduğu belirtildi. Ham petrol fiyatlarının 2007 yılında yaklaşık yüzde 50 artış göstermesi yanında akaryakıttan alınan ÖTV’deki ayarlamaların, bu ürünlerin fiyatında yüksek artışlara neden olduğu anlatıldı. Ayrıca, belediyelerin su fiyatlarında kuraklığın da etkisiyle yaptığı artışlar, enerji grubu fiyatlarını yükselten bir diğer unsur olarak sayıldı.

Uluslararası gelişmelere de dikkat çekilen mektupta, son dönemde enflasyonun diğer ülkelerde de artmakta olduğu, ham petrol, gıda ve diğer emtia fiyatlarındaki artışların küresel enflasyon üzerinde baskı oluşturduğu anlatıldı.

Hürriyet Gazetesi yazarı ve ekonomist Ercan Kumcu, Merkez Bankası'nın enflasyon raporu ile ilgili değerlendirmesinde, "Merkez Bankası'nın çizdiği görünüm biraz daha kötüleşmiş görünüyor" ifadesini kullandı. Kumcu, Merkez Bankası'nın eylül raporunda yaptığı açıklamada, 2008'de enflasyonun hedefin de altında kalabileceğinden söz ettiğini, ancak bugünkü rapora göre enflasyonun yüzde 70 ihtimalle yüzde 5.5 olarak gerçekleşeceğini kaydettiğini belirtti. Kumcu, yüzde 5.5'lik hedefin de çok iyimser olduğunu ve enflasyonun daha yüksek gerçekleşebileceğini belirtti.

Haberin Devamı

Kumcu, "Enflasyon açısından olumsuz olmak için olumlu olmaya göre daha fazla sebep var" diye konuştu.

Haberin Devamı

FAİZDE 'SINIRLI İNDİRİM' SİNYALİ

Tahminler üretilirken, 2008 yılında politika faizlerinde 'sınırlı bir indirim' yapılacağının varsayıldığına işaret eden Yılmaz, mevcut tahminlerin bir önceki enflasyon raporuna kıyasla daha temkinli bir faiz politikasını içerdiğini ifade etti.

JP Morgan Başekonomisti Yarkın Cebeci, Yılmaz'ın açıklamalarının faiz indirimlerinde hız kesileceği beklentisi  yarattığını belirtti. Cebeci yayımladığı notta, "Bugünkü açıklamada, kısa vadede 50 baz puanlık faiz indirimi olasılığını ortadan  kaldırmakla birlikte TCMB'nin enflasyondaki ana trendin aşağı yönlü olduğu yönündeki düşüncesinin devam etmesiyle  para politikasında gevşetmenin devam edeceğini düşünüyoruz" dedi.

Haberin Devamı

MALİ DİSİPLİN VE REFORMLAR

Gelinen noktada Türkiye ekonomisinin küresel finans piyasalarındaki dalgalanmalardan önemli ölçüde etkilenmediğinin görüldüğünü belirten Yılmaz, "Küresel risk algılamalarının bozulmaya devam etmesi ihtimaline karşı, Türkiye ekonomisinin direncini koruması için mali disiplin ve yapısal reformlar kritik önem taşımaktadır. Bu çerçevede, Avrupa Birliği'ne uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ve programda öngörülen yapısal reformların hayata geçirilmesi konusundaki çabaların devamlılığı kritik önemini korumaktadır" dedi.

Küresel dalgalanmaya karşı ihtiyatlı olunması uyarısında bulunan Yılmaz, “Küresel dalgalanmanın ortasındayız, her an sürprizle karşılaşabiliriz. Tüm ekonomik birimler, ihtiyatlı olmalı, hesabını, kitabını doğru yapmalıdır” dedi.

Haberin Devamı

ABD FAİZ İNDİRDİ DİYE BİZ DE İNDİRECEK DEĞİLİZ

Yılmaz, Merkez Bankasının  faiz oranlarıyla ilgili kararını alırken, hem kendi ekonomisiyle ilgili  verilere baktığını hem de elindeki verileri değerlendirdiğini ifade  ederek, bu karar mekanizmasının içinde dış alemdeki gelişmelerin de çok  önemli olduğunu vurguladı. Yılmaz, şunları söyledi:

“Biz oraya da bakıyoruz, içerideki gelişmelere de bakıyoruz. Ama bizim  dışarıdaki gelişmeleri birebir içeriye yansıtmamız ne söz konusu, ne de  doğru olur. Biz bunu bir bütün olarak alıyoruz. Bütünün enflasyon hedeflememizde götüreceği veriler nedir ve bu veriler bize ne tür  bilgiler veriyor biz buna bakıyoruz. 'ABD faiz indirdi, biz de faiz  indirelim' gibi böyle bir yaklaşım zaten söz konusu değil, mümkün de  değil, olmamalıdır. Ama bütün bunlar bir veridir. Hepsi birlikte  değerlendirilmelidir ve bu birlikte değerlendirmenin sonucunda orta  vadeli enflasyon hedefi için bize ne tür bir bilgi veriyorsa, biz  kararlarımızı ona göre alıyoruz ve almaya da devam edeceğiz.”

Haberin Devamı

TAŞINMA TARTIŞMALARI

Durmuş Yılmaz, Merkez Bankasının İstanbul'a taşınmasıyla ilgili soruları yanıtlarken, şöyle konuştu:

"Para politikasında paranın rolü nedir sorusunun cevabını şöyle  verebiliriz: Para politikasında paranın rolünü, bir bakıma beklentiler aldı. Dolayısıyla beklentilerin yönetimi merkez bankaları açısından en önemli konu. Bu da merkez bankalarının kredibilitesi, güvenilirliği,  öngörülebilirliği ile çok yakından ilişkili.

Dolayısıyla bütün bu soruların yanıtı, başta ben olmak üzere, merkez  bankası yönetimi olmak üzere, merkez bankasının para politikasının  güvenilirliği ile ilgili olarak para politikasının saygınlığıyla ilgili  herhangi bir şekilde yavaşlamaya, gerilemeye, tereddüte, endişeye yer  vermemelidir.”

Merkez Bankasının bu çerçevede kendi güvenilirliğini sağlamaya devam  etmesi gerektiğine işaret eden Yılmaz, “Dolayısıyla merkez bankasının  bu taşınmayla ilgili ön planda tutması gereken husus; para politikasının  güvenilirliğidir, para politikasının sağlamlıdır. Başta bize düşen, bunu  sağlamak. Başta bize, size ve toplumun bütün kesimlerinin, hepsinin  yapabileceği bir katkı var burada” şeklinde konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!