Güncelleme Tarihi:
VİDEO KONFERANSLA
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dünkü duruşmaya Mehmet Ağar, İstanbul Çağlayan’daki 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne talimatla giderek video konferans yöntemiyle katıldı. Şikâyetçi avukatlarının “Bu sanığın ayrıcalığı nedir? Niye duruşma salonuna getirilemiyor” tepkisi ve itirazlarını reddeden mahkeme başkanı, ardından Ağar’ın dinlenmesine geçti. Ağar, sıkıntılı bir dönemde Emniyet Genel Müdürü olarak görev yaptığını belirterek şunları söyledi:
“Suçlamalar hayalidir, kabul etmem mümkün değildir. Göreve başladığımızda bir çok karakoldan dışarı çıkamıyorlardı. Faili meçhul cinayetlerle bir alakam yok, yasadışı hiçbir emrim yoktur. Ben mücadelemi yasal sınırlar içerisinde mertçe yaparım. (Kayıp Uzi silahları) Ben lojistik sorumlusu değilim. Kime verildiğini ben bilmem.”
Avukatların, dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in “PKK’ya yardım eden işadamlarının listesi elimizde” açıklamasından sonra kendisiyle görüşülüp görüşülmediğinin sorulması üzerine de Ağar, “Terörle mücadele konusunda talimatları olmuştur. Böyle sizin kastettiğiniz, bunlar hiçbir zaman söz konusu olmadı. Yasadışı örgütle alakası olamayan herkese dinini ırkına cinsine bakmadan her türlü yardım yapılmıştır” dedi. Ölüm listesinde çıkarılmak için bazı işadamlarından para alındığı iddiasıyla ilgili olarak da Ağar, “Şiddetle reddederim. Böyle bir şeyi teklifte bulunmayı bırakın hediye dahi gönderemezler. Böyle bir para toplansaydı işadamları bana yakındı, gelir söylerlerdi. Kesinlikle böyle bir şey olamaz” açıklamasını yaptı.
Susurluk Raporu’nu hazırlayan dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş da tanık olarak dinlenildi. Savaş şu çarpıcı açıklamalarda bulundu:
“Kamu kurumlarının, görevlerini çok zorlayarak, aşırı faaliyetlerle yasal sınırlarını aştıklarını gördüm. Faili meçhul cinayetlerin devletin bilgisinde olduğunu yazdım. Terörle mücadele adı altındaki faili meçhul cinayetler, devletin bilgisi dahilinde yapılmış faaliyetler var. İsimleri bile bilinmektedir. Neden faili meçhul deniliyor anlamıyorum.
PATRON AĞAR’DI
Patron Mehmet Ağar’dı. Herhangi bir emniyet müdüründen çok daha etkili ve yetkiliydi. Ağar’ın bir örgütünden bahsediliyor. Bu örgütü Ağar’ın bağlı olduğu İçişleri Bakanlığı duymamış, Başbakan, Cumhurbaşkanı duymamış, MİT’in haberi yok. MGK üyelerinin, askeri istihbaratın haberi yok. Eğer bu doğru ise Ağar’a madalya falan verilmeli. Böyle bir şey mümkün değil. Herkesin bilgisi vardı, herkes bir şeyleri takdir etti. En azında uygun gördü. En azında ses çıkarmadı. Kamu görevlileri ipin ucunu kaçırdı. Bu en azında zımnen tasdik edildi. Susurluk olayında istenmeyen olaylarda merkezi karar olmayabilir. Tasdik var mı derseniz, hiç şüphesiz var.”
Mahkeme, Kutlu Savaş’ın dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’a teslim edilen ve çıkarmaların yapılmadığı raporun ilk halinin gönderilmesini istedi.
Duruşma salonuna kilit
Mehmet Ağar, dün sabah saat 09.30 sıralarında İstanbul Adalet Sarayı’na gitti. Duruşma salonunda korumalar haricinde sadece SEGBİS’i çalıştıran personel vardı. Salonun kapısı kilitlenerek kimse alınmadı. 4 saat süren ifadenin ardından Ağar, adliye kapısında bekleyen cipinin yerine adliyenin otoparkına inerek başka bir araçla buradan ayrıldı. (Ayşegül USTA / İSTANBUL)