Okan KONURALP
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 2012 00:00
28 Şubat soruşturmasını değerlendiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu “MGK kararları var. İmzayı atanlar içinde bugünün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de var. Herhalde başta Sayın Gül olmak üzere dönemin isimleri gelip mahkemede ifade verecektir” dedi.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin 28 Şubat dönemindeki pozisyonu için “Belki çok daha net, kaygıya yer bırakmayacak bir pozisyon alabilirdi” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Şubat soruşturmasıyla ilgili, “O dönem çok iyi irdelenmeli. Cumhurbaşkanı var, bakanlar var, MGK kararları var. İmzayı atanlar içinde bugünün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de var. Herhalde başta Sayın Gül olmak üzere dönemin isimleri gelip mahkemede ifade verecektir. ‘Neden bunları imzaladınız arkadaşlar? Hangi baskıya muhatap oldunuz’ diye sorulacaktır” dedi. Hürriyet’e gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, CHP’nin 28 Şubat dönemindeki pozisyonuna dair ise “Belki çok daha net, kaygıya yer bırakmayacak bir pozisyon alabilirdi. Belli çevrelerden CHP’nin 28 Şubat sürecinde net tavır almadığına dair bir algı varsa, o algıyı yaratan demek ki CHP’dir. Böyle kaygıya kaynaklık edilmişse dönüp kendimize bakmalıyız” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu özetle şöyle konuştu:
Erdoğan’ın kanatları altında
“O dönemin bakanları, Emniyet Genel Müdürleri, bürokratları var. Çoğu da görevde bunların. Onlara sorulmuyor da CHP sorgulanıyor. Yanlış da buradan başlıyor. Neden onlara bir şey sorulmuyor? Çünkü pek çoğu Erdoğan’ın kanatları, koruması altında. Cesaret edip onlara soru sorulmuyor, CHP’ye soruluyor. ‘Siz 28 Şubat sürecinde ne yaptınız’ diye. Genel başkan olduktan sonra ‘Bütün askeri darbelere karşıyım, 27 Mayıs dahil’ ve ‘Bir askeri darbe olması halinde tankın önüne ilk çıkacak kişi ben olacağım’ dedim. Oysa bugün 12 Eylül ile Erdoğan’ın yaptıkları arasında fark yok. Aradan geçen zaman olayı biraz daha modernize etmiş. Bir de o dönemde idam cezaları vardı, bugün yok. Bugün idam cezası olsaydı idam cezasını kesinlikle uygularlardı. Düşüncesini beğenmediği herkesi susturmak istemeleri bundan.
BÇG’den medet umdu
Yargısız infaz sürecini başlatan baskının altında kalınıyor. Açın gazeteleri bakın, özellikle yandaş medyaya; tümünde listeler, yazılar adeta kin kusuluyor. Ben 28 Şubat’ın mağdurlarından biriyim. Benim hakkımda Batı Çalışma Grubu raporları hazırlandı. O raporlar Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığında servis edildi, kendi medyalarına. Yani Başbakan, o raporlardan medet umdu benim hakkımda. Onun için Erdoğan’ı doğuran 12 Eylül’dür, 28 Şubat da sürece hizmet etti.
Her türlü soruşturma yapılır
Başından beri söylediğim, hukukun olduğu, hukukun üstünlüğüne inanılan yerde her türlü soruşturma yapılabilir. 28 Şubat süreci elbette sorgulanabilir, sorgulanmalıdır da. Onda hiçbir tereddüt yok. Eğer bir yerde adalet varsa, hukuk varsa herkes yargılanabilir. Ancak siz bunları özel yetkili mahkemeler aracılığıyla bir intikam duygusuyla yaparsanız bu olmaz. Demokrasilerde olmayan mahkemeler için ‘Bunlar adalet dağıtacak’ diyorsunuz. Kenan Evren’in sıkıyönetim mahkemelerinden ne farkı var? Biz işin özüne karşıyız.”