Her şey ‘mübah’ mı çalışan kazanır mı?

Güncelleme Tarihi:

Her şey ‘mübah’ mı çalışan kazanır mı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2002 15:52

Peryön tarafından düzenlenen 10. İnsan Kaynakları Kongresi'nde, 'İnsan Kaynakları Yönetimi ve Etik' konusu masaya yatırıldı. Şirketlerde etik değerlerin yerleştirilmesinde insan kaynaklarının rolü tartışıldı. E&Y’den Nedim Menekşe ile Sabancı Grubu’ndan Rıdvan Yirmibeşoğlu’nun katıldığı toplantıda yurtiçinden ve yurtdışından şirket örnekleri verildi, araştırma sonuçları aktarıldı.

İnsan kaynakları sektörü profesyonelleri '10. Ulusal İnsan Kaynakları Kongresi'nde bir araya geldi. Personel Yöneticileri Derneği (Peryön) tarafından düzenlenen ve 4-5 Ekim tarihlerinde yapılan konferansın ana teması 'İnsan Kaynakları; İnsana ve İşe Dair' oldu. Kongre, sekizi uluslararası olmak üzere 24 konuşmacıya, 25 fuar katılımcısı firmaya ve 400'ün üzerinde katılımcıya ev sahipliği yaptı.

İnsan Kaynakları Kongresi'nin ana sponsorluğunu Ernst & Young ve K Partners yaptı. Konferansta insan kaynaklarının geleceği, yetkinlikler, insan kaynakları yönetimi ve etik değerler, yönetici koçluğu istihdam politikaları gibi konular masaya yatırıldı.

İki gün süren konferansın ilk gününde 'İnsan Kaynakları Yönetimi ve Etik Değerler' konulu paralel oturum yapıldı. Oturuma Ernst & Young İnsan Kaynakları Danışmanlığı Bölüm Başkanı ve şirket ortağı Nedim Menekşe ve Hacı Ömer Sabancı Holding İnsan Kaynakları Daire Başkanı Rıdvan Yirmibeşoğlu konuşmacı olarak katıldı. Oturumun moderatörlüğünü Hürriyet İK Gazetesi ve yenibir.com Editörü Mine Kılıç yaptı.

Son dönemde siyaset, medya ve iş dünyasında etik konusunun daha fazla gündeme geldiğini söyleyen Kılıç şöyle konuştu: ‘‘Türkiye 3 Kasım seçimleri ve politik kargaşa, dünya ABD'nin Irak'a müdahale çabası ve şirket skandalları nedeniyle 'etik' konusunu tartışıyor. Türkiye'de medya kuruluşları etik kurallarını açıklıyor. 21'inci Yüzyıl yüksek ahlak standardına sahip şirketlerin, çalışanların ve girişimcilerin yıldızının parlayacağı bir yüzyıl olacak.‘‘

Menekşe, konuşmasında şirketlerde etik değerlerin ve bu etik değerlerin devam ettirilmesinde insan kaynakları profesyonellerinin rolüne değindi.

Yolsuzluklar sonucu iflas eden Enron şirketinden örnekler veren Menekşe, şunları söyledi:

‘‘Enron olayında ABD Başkanı Bush bir günah keçisi aradı ve Arthur Andersen'i buldu. Bu durum 80 ülkede 85 bin çalışanı olan şirket artık yok. Her işyerinde sabit bir ücret, bir de performansa dayalı ücretlendirme vardır. Enron'da performansa dayalı ücretlendirme oranı çok yüksekti. Ne pahasına olursa olsun büyüyelim anlayışı hakimdi. Çalışanların nasıl yaptığına değil, ne yaptığına bakıldı. Enron bu kültür nedeniyle battı. Bu durum Enron'da İK bölümü tam olarak görevini yerine getirmiş olsaydı, sonunun değişip değişmeyeceğini akla getiriyor.‘‘

Menekşe, Türkiye'de olduğu gibi dünyada da şirketlerin insan kaynaklarını lafta önemsediğini ancak İK yöneticilerine stratejik kararların alındığı masalarda yer verilmediğini dile getirdi.

ABD'de yapılan işyerlerinde etik değerlerle ilgili araştırmalardan çıkan sonuçlarla ilgili şu bilgileri verdi:

‘‘ABD'de Suistimal Müfettişleri Birliği'nin yaptığı araştırmaya göre bir şirket suistimaller sonucu cirosunun yüzde altısını kaybediyor. Tüm ABD şirketlerindeki suistimallerin ekonomiye maliyeti 400 milyar dolar. İnsanların neden çalıştıkları şirketlerde dürüst davranmadığı hakkında yapılan araştırmada işten memnuniyetsizlik ve mali sıkıntılar en önemli etkenler olarak gösterilmiş.‘‘

Rıdvan Yirmibeşoğlu ise, örneklerle süslediği konuşmasında bireysel davranışlarda toplumsal bakışın önemini vurguladı.

Bilgi Üniversitesi'nde yapılan bir tez çalışmasında ahlaki olmayan davranışları yönlendiren faktörlerin şöyle sıralandığını kaydetti:

‘‘Yetiştiriliş tarzı, üstlerin ve tepe yönetimin davranışları, etik konusunda eğitim, kanunlar ve tüzükler, yazılı ve etik kuralların varlığı. Bu küçük bir araştırma olsa da, gerçekler hakkında bilgi veriyor.‘‘

Yirmibeşoğlu, Türkiye'de bireysel değil toplumcu yönün ağır bastığını ve korku kültürünün yerleşik olduğunu ifade etti. Korku kültürünün bulunduğu yerde etik olaylarda davranışların farklı olduğunu dile getirdi. Etik değerlerin uygulanmasında otoritenin rolünün büyük olduğunu söyledi. Bu konuda insan kaynaklarına da önemli görevler düştüğünü belirtti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!