Güncelleme Tarihi:
Edinilen bilgilere göre, Suriye’deki savaşta kocasını kaybettikten sonra 4 çocuğuyla birlikte Türkiye’ye sığınan ve Mardin’e yerleşen S.S., iki yıl sonra burada Suriyeli M.E. ile ikinci evliliğini yaptı. Başlangıçta üvey çocuklarıyla aralarında hiçbir problem olmayan M.E., S.S.’den iki çocuğu dünyaya geldikten sonra üvey çocuklarına yönelik tavırları değişti. M.E., bir süre sonra 7 ile 11 yaş arasındaki çocukları aç ve susuz bırakmaya başladı. Bununla da kalmayan M.E., hortumla dövdüğü çocukların vücudunda sigara da söndürerek işkence yapmaya başladı. M.E. eşi S.S.’yi de hem psikolojik hem de fiziksel şiddete maruz bıraktı. Eşinin de kafasına da her gün poşet geçirerek döven M.E., S.S.'nin Mardin Aile ve Sosyal Politikalar (ASP) İl Müdürlüğüne başvurması sonucu gözaltına alındı. S.S. ve 6 çocuğu ise koruma altına alındı. İşkence gören çocuklardan birinin kaldırıldığı hastanenin yoğun bakım ünitesinde yaşam savaşı verdiği öğrenildi.
SİSTEMATİK İŞKENCE
ASP İl Müdürü Hüsnü Bengi Efetürk, S.S.’nin müdürlüğe geldiğini belirterek, kendisiyle yaptıkları görüşmede, ilk evliliğini 2005’te Suriye’de gerçekleştirdiğini öğrendiklerini belirtti. S.S.'nin ilk evliliğinden 4 çocuğunun dünyaya geldiğini ifade eden Efetürk, "İlk eşinin 8 yıl önce Suriye’de çıkan savaşta hayatını kaybettiğini, eşini kaybettikten yaklaşık iki yıl sonra M. E. isimli kişi ile 2. evliliğini yaptığını, bu evliliğinden ise 2 çocuğunun dünyaya geldiğini anlattı. 2. evliliğine Almanya’da yaşayan babası razı olmamış ve buna rağmen bu evliliği gerçekleştirmiş. Evliliğinin ilk bir yılında herhangi bir sıkıntı yaşamamış. Ancak ikinci eşinden olan çocuğu M. doğduktan sonra eşi M.E.’nin ilk eşinden olan çocuklarına karşı tutum ve davranışlarının değişmiş. Çocuklarını aç bırakmak, çocukların vücutlarını ıslattıktan sonra hortumla çeşitli yerlerine vurmak, çocukların vücutlarında sigara söndürmek suretiyle işkence etmiş. Bu şiddet sistematik olarak bugüne kadar devam etmiş. Aynı şekilde eşi kendisine de fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamış. Kendisi ve çocuklarının maruz kaldığı şiddet ve açlık durumunun tırmanması üzerine gidecek yeri olmadığından müdürlüğümüze başvuruda bulunduğunu belirtmiştir" dedi.
3 GÜNDE 1 TABAK YEMEK
S.S. ile yaptıkları görüşmede kendilerine eşinin çocuklarına 2-3 günde bir tabak yemek ve günde bir tas su ayırdığına dikkat çeken Efetürk, şunları kaydetti:
"Bunun haricinde çocuklara yemek ve su vermeyeceği yönünde kendisinden yemin etmesini istemiş. Kendisi de yemin etmiş ve bu nedenle çocuklara gün içerisinde yemek ve su vermediğini ifade etmiştir. S.S. ayrıca eşinin kök ailesi ile görüşmesine müsaade etmediğini, eşi ile babasının arasının iyi olmadığını, bu durumun eşinin çocuklara karşı tutumunu olumsuz etkilediğini, eşinin kendisine de fiziksel şiddet uyguladığını, neredeyse her gün başına poşet geçirerek kendisinin vücudunun çeşitli yerlerine vurduğunu, son gebeliğinde eşinin kendisinin kolunu kırdığını, bu olayın hastaneye intikal ettiğini ancak kendisinin eşinden şikayetçi olmayarak doktorlara düştüğünü söylediğini ifade etmiştir."
'BİR ÇOCUĞUN HAYATİ TEHLİKESİ DEVAM EDİYOR'
Çocuklarıyla birlikte müdürlüğe başvuran kadının çocuklarının sağlık sorunlarının olduğunu dile getiren Efetürk, "Bu nedenle müdürlüğümüze gelmeden 2 çocuğunun hastaneye yatırıldığı, Linda ve Hamude adlı çocukların ise görüşme esnasında sağlık durumunun iyi olmadığı gözlendiğinden 112 acil servis aranarak tıbbi müdahale talep edilmiş, çocuklar ŞÖNİM’de görevli sağlık personeli eşliğinde hastaneye götürülmüştür. Yatışı gerçekleşen çocuklardan Hele’nin yoğun bakım servisinde olduğu, doktoru ile gerçekleştirilen görüşmede Hele’nin durumunun hastaneye yatışının yapıldığında mevcut durumuna göre daha iyi olduğu ancak hayati tehlikesinin devam ettiği, Şehed isimli çocuğun ise belinde kırıklar olduğu, mama ile beslendiği ve 3 gün gözetim altına tutulacağı şu an Mardin Devlet Hastanesi servisinde takibinin yapıldığı, Linda ve Hammude isimli çocukların tetkik sonuçlarından sonra ilaç tedavisine başlandığı ve hastaneden taburcu olduktan sonra Musa Cihaner Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğüne misafir olarak yerleştirildiği, eş M.E.’nin ise şu an göz altında olduğu ve hakkında başlatılan soruşturmanın devam ettiği bilgileri edinilmiştir. S.S. ve beraberindeki 2 çocuğu ise 26.06.2018 tarih ve E. 549 sayılı Müdürlük oluru ile Kadın Konukevi İlk Kabul Birimine yerleştirilmiştir. S.S.’nin Kadın Konukevine kabul işlemlerinin yapıldığı sırada yanında bulunan Murad ve Meram isimli çocuklarının ise vücutlarının çeşitli yerlerinde sigara söndürme izlerinin olduğu, çocuklarına karşı ilgisiz olduğu, hastanede tedavi olan çocuklarının durumu hakkında bilgi talep etmediği, eşinin cezaevinden çıktıktan sonra çocukları eşine bırakarak Almanya’da yaşayan ailesinin yanına gideceğini ifade ettiği bilgileri Kadın Konukevi personelinden alınmıştır" diye konuştu.
ACİL KORUMA TALEP EDİLDİ
S.S. ile gerçekleştirdikleri görüşmede mağdur kadının 6284 Sayılı Kanun, Kadın Konukevi Hizmeti, ŞÖNİM hizmetleri, ALO 183 ve ALO 155 hakkında bilgilendirildiğini vurgulayan Efetürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "S.S. sığınma talebinin olduğunu ancak hakkında tedbir kararı istemediğini belirtmiştir. Bunun üzerine gerekli işlemler yapılarak S.S., Kadın Konukevi Müdürlüğü İlk Kabul Birimine yerleştirilmiştir. S.S.’nin çocuklarını karşılaştıkları veya karşılaşabilecekleri her türlü kötülükten/riskten koruyup kollayamadığı, çocuklarının sağlık durumları hakkında bilgi sahibi olmadığı ve tarafımızdan bilgi talep etmediği, çocuklarına karşı ilgili bir tutuma sahip olmadığı, çocuk yetiştirme konusunda yetersiz olduğu, eşinin çocuklarının temel ihtiyaçlarını karşılamasına engel olduğu, kendisinin de bu duruma sessiz kaldığı, tüm bu sebeplerden dolayı çocukların ihmal ve istismara açık olduğu izlenimi oluşmuştur. Söz konusu durumlar göz önünde tutularak Kadın Konukevi Müdürlüğü tarafından sosyal inceleme raporu ile S.S.’nin 6 çocuğu hakkında 5395 Sayılı Kanunun İlgili Maddeleri gereğince Acil Koruma Kararı talep edilmiştir. S.S. her ne kadar hakkında tedbir kararı talep etmemişse de eşi M.E. tarafından can güvenliği riskinin olduğu düşünüldüğünden 'Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun' kapsamında uygun görülen tedbir kararları talep edilmiştir.”