Güncelleme Tarihi:
Ancak bütün bunlara rağmen milletvekillerinin gözü kulağı ziyaretçi yasağının ne zaman getirileceğindeydi. Çünkü ne kadar önlem alırsanız alın, Meclis’e gelmiş bir ziyaretçiyle ilişkinin olmazsa olmazları var. Birçok milletvekili, ‘samimi’ partililerin el-ense hareketinden ve öpüşmelerinden kaçınamıyor. Söz gelimi odaya dalan 20 kişilik heyetten ilk partili öptükten sonra 20’siyle de öpüşmek kaçınılmaz. Yoğun bir günde Meclis kampusuna ortalama 5-6 bin vatandaşın yolu düşüyor. Yani bir kasaba dolusu insanın tokalaşıp öpüştüğünü düşünün.
Çoğu milletvekilinin haftada birkaç kez uçak kullandığı, parlamentodaki ziyaretçilerin yanı sıra teşkilat çalışmalarında günde ortalama 1000’den fazla kişiyle tokalaştığı dikkate alındığında, risk grubunda oldukları kesin. Kültürel kodlarımıza işaret eden bir milletvekili, “El sıkmayan, öpüşmeyen vekil zaten siyasi mevtadır” diye ifade ediyordu tabloyu. Neyse ki TBMM Başkanı Mustafa Şentop, ziyaretçi yasağıyla herkesi kurtardı.
GARO PAYLAN NE SORACAK
Bilenler bilir. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, uzun saatler süren toplantılarıyla meşhurdur. Gelen yasa teklifleri ve tasarıları görüşmek için toplanan komisyonda, özellikle muhalefet vekillerinin soruları belirleyici olur ve karşılıklı sorular ve tartışmalar da uzun saatler süren görüşmeleri beraberinde getirir. Geçtiğimiz dönemlerde tasarılara gelen soruları bakanlar ve bürokratlar yanıtlarken, yeni dönemle birlikte artık sorulara yanıt verme işini teklif sahibi milletvekilleri ve bakan yardımcıları üstlenmiş durumda. Bu da tekliflere ilişkin ayrı bir hazırlık gerektiriyor. Meclis kulislerinde konuşulanlara göre, komisyon görüşmeleri başlamadan önce bürokratlar ve vekiller, bir nevi prova sayılabilecek toplantılar yapıyor. Bu toplantılarda muhalefet vekillerinin sorabileceği sorular üzerine yoğunlaşılıyor. Konuşulanlara göre bu toplantılarda HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın sorabileceği sorular, ayrı bir başlık olarak değerlendiriliyor. “Acaba Paylan ne sorabilir?” üzerinden hazırlık yapıldığını duyduk.
Çünkü teklifler üzerine en çok söz alan isimlerden olan Paylan, düzenlemelere ilişkin en fazla soruyu soran isim. Öyle ki Paylan, sorduğu sorulara yanıt alabilmek için bazen saatler süren tartışmalar sürdürmekten çekinmiyor. Hatta komisyon başkanlarının “Lütfen Sayın Paylan’ın sorularını yanıtlayın da gündeme dönelim” dediği biliniyor.Bu nedenle, komisyon toplantılarına hazırlıklarda ayrı bir “Paylan gündemi” açılıyor.
GURABAHANE-İ LAKLAKAN
Bazen Meclis’te öylesine özgün değerlendirmeler yapılır ki günün karmaşık siyasi gündemini bir tarafa bırakıp ilgilenirsiniz. “Gurabahane-i Laklakan” da böyle bir şey.
Kamu Denetçiliği, yani Ombudsmanlık Kurumu, incelediği konular arasına hayvan haklarını da aldı. Kurumun Meclis’e sunduğu 2019 yılı raporunda, Türkiye için özgün bir model önerisinde bulunuldu. Model, dünyanın ilk hayvan hastanesi olarak da bilinen Bursa’daki “Gurabahane-i Laklakan (düşkün leylekler evi)” uygulaması oldu. Turan Yılmaz’ın bilgisine göre raporda sorunun çözümü için insan ve hayvan boyutunun birlikte değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı: “Sokak hayvanlarına yönelik yapılacak çalışmalar için ülkemize özgü bir model arayışında olunması gerekmektedir. Nitekim Bursa’da 19. yüzyılda göçmen kuşların bakımının yapılması amacıyla kurulun ve ‘dünyanın ilk hayvan hastanesi’ olduğu bildirilen, ‘Gurabahane-i Laklakan’ olarak bilinen göçmen kuşlar hastanesinde, geçmişte başta leylekler olmak üzere her türlü kuşun bakımı ve tedavisi yapılmıştır. Bu anlayış ve çerçevede bugün için de etkin çözümler bulunabilecektir.”
Yaklaşım iyi de, çözüm önerisi bekliyor insan...