Güncelleme Tarihi:
35 yaşından büyükseniz ve anne olmayı düşünüyorsanız, bunun daha zor olabileceğini duymuş olabilirsiniz. Ancak günümüzde pek çok kadın, kariyer, eğitim, finansal bağımsızlık gibi çeşitli nedenlerden dolayı ebeveynliği 30'lu yaşlarına kadar erteliyor. Böylelikle hamile kalma yaşı her geçen gün artıyor.
Geçtiğimiz aylarda 49 yaşında ikiz bebeklerini kucağına alan Seray Sever’in hamileliği çok konuşuldu. Şimdilerde de oyuncu Hilary Swank’in 48 yaşında ikizlere hamile olduğunu duyurması tekrar dikkatleri ‘ileri yaşlarda hamilelik’ konusuna çekti.
Peki ileri yaşta hamilelik konusunda tıp ne diyor?
Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Tolga Ergin, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cevahir Tekcan, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Kocatepe ile konuştuk.
'İLERİ ANNE YAŞI' SON ON YILDA GÜNCELLENDİ
35 yaşından sonra yumurta kalitesinin azalmaya başladığının altını çizen Tekcan, “En doğru gebelik yaşı 20’li yaşların başı ve sonlarıdır. 30 yaşında sağlıklı ve doğurgan bir kadının denediği her ay gebe kalma oranı yüzde 20 iken kadın 40 yaşına geldiğinde bu oran yüzde 5’in altına düşer. Zaten 40 yaşın üzerindeki hastalarda genellikle gebelikler yardımcı üreme teknikleriyle gerçekleşir” dedi.
Son on yıldan beri 37 yaş üzerinin ileri anne yaşı (İAY) olarak kabul edildiğini söyleyen Kocatepe, "Önceleri 35 olarak kabul edilen ileri anne yaşı, son yıllarda 37 olarak güncellendi. Bunun en önemli nedeni eskiden tam olarak bilmediğimiz bir alan olan ileri anne yaşının bir anlamda sırlarını çözmüş olmaya başlamamızdır" ifadelerini kullandı.
GEBELİKTE YAŞ SINIRI KADININ SAĞLIĞIYLA ORANTILI
Ergin, yaş sınırının kadının sağlığıyla doğru orantılı olduğunu ifade ederek, "Kadın genç bile olsa kronik hastalığı veya başka bir faktörün olması yaştan bağımsız olarak kişiyi riskli gruba sokabilir. 35 yaş sonrası gebe kalma ihtimalinin düşmesinin yanı sıra gebelik sırasında komplikasyon gelişme ihtimali yaş ile artış gösteriyor. Tabii ki ilerleyen yaşlarda sağlıklı gebelik de mümkün. Ancak gebelik öncesinde mutlaka bir doktor muayenesi ile risk faktörleri belirlenmeli ve sorun varsa tespit edilip tedavi edilmeli” açıklamalarında bulundu.
30 yaşından sonra, hamilelik şansı her yıl yaklaşık yüzde 3 azalır ve kadın 37 yaşına geldiğinde yaklaşık 25 bin yumurtası olduğu tahmin edilir. Bu sayı doğurganlığın başlangıcındaki yumurta sayısının sadece yüzde 2,5'i kadardır.
İLERLEYEN YAŞ TÜP BEBEK BAŞARISINI ETKİLİYOR
Kadınlarda gebe kalmayı güçleştiren en önemli faktörlerden birinin yumurtalık rezerv kaybı olduğunu söyleyen Tekcan, “Bu rezerv kaybı yaşla birlikte artar. Yumurtalık havuzunda rezervin azalması özellikle yumurtayı uyaran FSH denilen hormona duyarlılığı azaltır. Daha yüksek hormon seviyelerinde yumurtlama gerçekleşir. Sonuçta yaşla birlikte hem yumurta kalitesinde azalma hem de yumurtalık rezerv kaybı kadınlarda gebeliği güç hale getirir” dedi ve ekledi:
“İlerlemiş anne yaşı ile birlikte tüp bebek tedavisi daha sıklıkla başvurulan bir tedavi yöntemi olarak karşımıza çıkar. Ancak yumurta kalitesi ve kapasitesinin azalması da tüp bebek tedavisinin başarısını etkileyen faktörlerden biri. Tüp bebeğin başarısı 35 yaş altındaki kadınlar için yüzde 60 civarındayken, 40 yaşın üzerindeki kadınlarda bu oran yüzde 20’nin altındadır.”
TIBBİ TEKNOLOJİ BİYOLOJİMİZE ÜSTÜN GELDİ
Kocatepe, yumurtalık rezervi düşük olan kadınlar için yumurtalarını 5 yıla kadar dondurma seçeneği olduğunu belirterek, "Henüz çocuk düşünmeyen ancak ileride çocuk sahibi olmayı seçecek olan anne adaylarına her yıl düzenli olarak jinekolojik kontrollerde antral folikül sayımı dediğimiz ultrason ölçümünü ve AMH gibi kan testlerini yaparak yumurtalık rezervini belirliyoruz. İdeal olanı tabii ki kendi taze yumurtası ile hamile kalmak olsa da, yumurta dondurma uygun bir seçenek olarak tıbbi teknolojinin biyolojimize kısmen üstün geldiğinin bir göstergesi olarak ele alınabilir" dedi.
2017 yılında Washington’da yapılan büyük bir çalışmada, anne ölümü veya ciddi komplikasyon oranı 25-34 yaşlarında 1000'de 14 civarındaydı. Bu oran 35-39'da 1000'de 18, 40-44'te 1000'de 23 ve 45 yaş ve üzerinde 1000 kişide 36 olarak tespit edildi.
SADECE ANNE İÇİN DEĞİL BEBEK İÇİN DE RİSKLER VAR
İleri yaş hamileliklerin hem anne hem de bebek için pek çok risk barındırdığını belirten Ergin, “Tüm insanlarda yaşla birlikte tansiyon, diyabet gibi sorunlar da artış gösterir. Dolayısıyla ileri yaş gebeliklerinde özellikle bu tip hastalıklar anne adayları için risk oluşturur. Diğer yandan yaş ile birlikte döllenme hataları ve bunun sonucunda kromozom bozuklukları da artış gösterir. Böylelikle Down Sendromu görülme ihtimali de çok yüksek hale gelir. Yaş artışı ile düşüklerde sık görülüyor. Aynı zamanda anne karnındaki bebekte gelişme geriliği, erken doğum gibi sorunlarda da artış yaşandığını görüyoruz” açıklamalarında bulundu.
İleri yaş hamileliklerde Down Sendromu olmak üzere çeşitli kromozom bozukluklarındaki artan riski azaltmanın kısmen mümkün olduğunu söyleyen Kocatepe, "Tüp bebek tedavisinde PGD adı verilen yöntem, kromozom bozukluğu olmadığı saptanan embriyonun seçilerek yerleştirilmesi teknolojisidir. Yani kendiliğinden oluşan gebeliklerde bu kromozom riskinin azaltılabilmesi söz konusu değilken, ilerleyen yaşlarda sıklıkla uygulanan tüp bebek tedavisinde mümkün. Eskiden anne adaylarına yaşları ileri olduğunda rutin olarak kromozom bozukluğunu ortaya çıkarmak için bazen bebeğin kaybedilmesiyle sonuçlanabilen amniyosentez yani bebekten sıvı alma işlemi öneriliyordu. Günümüzde ise anne adayından alınan bir kan, bu durumu oldukça doğru sonuçlar verecek şekilde tarayabilir" dedi.
EN ÖNEMLİ NOKTA GENETİK TESTLERİNİN UYGUN ZAMANDA YAPILMASI
Riskleri en aza indirmek için herhangi bir yöntemin bulunmadığını ifade eden Tekcan, “Normal gebeler nasıl takip ediliyorsa, ileri yaş gebeler de öyle takip ediliyor. Burada annenin yaşam tarzına, beslenmesine dikkat etmesi ve rutin doktor kontrollerinin mutlaka yapılması gerekiyor. Bebeğin genetik testlerinin uygun zamanda yapılması ve ayrıntılı ultrasonun doğru şekilde yapılması ise en önemli nokta. Kontrollerini düzenli şekilde yaptıran gebelerin doğumları genellikle herhangi bir problem olmadan gerçekleşiyor” dedi.
Hamilelik belirtilerinin ilerleyen yaşlarda daha yoğun yaşandığına dair bilimsel bir çalışma yok. Ancak ilerleyen yaşlarda yoğun bir tempo ile çalışan anne adaylarında özelikle gebeliklerinin son 3 ayında yorgunluk, kasık ağrıları, tuvalet sorunları gibi şikâyetler daha yoğun hissedilir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum/Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Tolga ErginHORMONAL DEĞİŞİKLİKLER ÇOĞUL GEBELİK İHTİMALİNİ ARTTIRIR
2019’da ABD’de yapılan bir araştırmaya göre doğal yollarla ikizlere hamile kalma ihtimali, yaş ilerledikçe artıyor. Bunun sebebini sorduğumuz Ergin, “Anne yaşı ilerledikçe kadınlardaki yumurta sayısı azalır. Bu azalma ile birlikte bazı hormonal değişiklikler de olur. Bu değişikliklerin etkisi ile normalde her ay bir yumurta gelişmesi beklenirken bu dönemlerde birden fazla yumurta gelişme ihtimali artar. Dolayısıyla çoğul gebelik ihtimali de artar” ifadelerini kullandı.
İLERİ YAŞ GEBELİKLERDE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
İleri yaşta hamile kalmış olan anne adaylarına önerilerde bulunan Kocatepe, "En iyi öneri beslenmelerine ve günlük yaşamlarına iyi bir şekilde dikkat etmeleri ve düzenli doktor kontrolünden geçmeleri şeklinde olabilir. Her ne kadar internette ileri yaşlarda hamilelikle ile ilgili korkutucu senaryolar yazılıp çizilse de çoğu ileri yaş anne adayı bebeğini sağlıklı bir şekilde dünyaya getirebilir" dedi.