Her an ölebilirler

Ölüm orucunun 57'nci gününe giren 34 eylemci, her an ölme noktasına geldi. Bakan Türk, cezaevlerindeki odaların en az 20 kişilik koğuşlar halinde düzenlemesinin kesinlikle sözkonusu olmayacağını söyledi.

Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, hükümlü ve tutukluların ölüm oruçlarına son vermek için, cezaevindeki odaların en az 20 kişilik mekanlar şeklinde düzenlemesini istediklerini, ancak bu öneriyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını açıkladı. Türk, ölüm orucunun 57. gününde olan tutuklu ve hükümlü sayısının 34 olduğunu ve bu kişilerin her an ölebileceğini de belirtti.

Türk, dün düzenlediği basın toplantısında, cezaevlerinde devam eden açlık grevleri ve ölüm oruçlarının, cezaevi olayı boyutundan çıkıp, ‘‘düzeni bozmaya yönelik eylem’’ niteliği kazandığını, bunun hoşgörü ile karşılanmasının beklenemeyeceğini vurguladı.

Türk, 1, 3 ve 8 kişilik odalardan oluşan F tipi cezaevlerinin, ilgili meslek örgütleri ile temasa geçilerek gözden geçirilebileceğini, ancak koğuş sistemini anımsatan bir düzenlemeyi kesinlikle kabul etmeyeceklerini söyledi. Türk, ‘‘Koğuş sisteminin kaldırılması Türkiye'de cezaevi sorununun çözümünün önkoşuludur. Hükümet hiçbir zaman koğuş sistemi anlamına gelebilecek bir öneriyi kabul edemez. Koğuş sistemini sürdürmek, Türkiye'de cezaevi sorununun devamı demektir’’ dedi.

Türk, Türkiye genelindeki cezaevlerinde 1110 kişinin açlık grevi, 249 kişinin de ölüm orucunda bulunduğunu belirtti. Türk, hükümlü ve tutukların ‘‘siyasi programı’’ anımsatan isteklerinin kesinlikle kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, şöyle dedi: ‘‘Türkiye'de koğuş sistemi sürerse, cezaevi sorunu çözülemez. Hükümlü ve tutuklular 20 kişilik veya 18 kişilik oda önerisinde bulundular. Bu koğuş sisteminin devamından başka birşey değildir. Cezaevi reformu projemizde, oda sistemini geçersiz kılacak herhangi bir öneriyi kabul etmemiz söz konusu olamaz.’’

MAKUL ÇÖZÜME HAZIRIZ

F tipi cezaevlerinin açılmasının ertelenmesini daha önce açıkladığını, toplumsal mutabakat çerçevesinde eleştiri ve önerilerinin bu erteleme süresinde dikkate alınacağını anlatan Türk, bu süre içinde, bilimsel ve teknik yönden yapılacak çalışmalarda makul bir çözüme ulaşılacağını söyledi. Türk, ‘‘20 kişilik odayı kabul etmediğinize göre sizin bakanlık olarak öneriniz nedir?’’ sorusunu da, bunun ayak üstü konuşulacak bir konu olmadığını, bunun, bilimsel ve teknik çalışma gerektirdiğini söyledi. Türk, ''Ayaküstü rakam belirleme yanlış olur. Bu aşamada bir rakam telaffuz etmek cezaevi reform çalışmalarını tehlikeye düşürür'' dedi.

EYLEME SON VERİN

Daha önce yaptığı toplumsal mutabakat çağrısının iyi değerlendirilmesini isteyen Türk, ‘‘Tek bir hükümlü veya tutuklunun sakat kalması veya ölümü hepimizi üzecektir’’ dedi. Türk, ‘‘O nedenle bir kez daha herkese sesleniyorum: Açlık grevlerini ve ölüm oruçlarını daha fazla uzatmadan sona erdirin’’ diye konuştu. Türk, eyleme son verilmesi halinde tıbbi müdahalenin derhal yapılacağını, bu konuda ilgili kuruluşların gerekli hazırlıklarını yaptıklarını kaydetti.

İNSANLIKLA BAĞDAŞMIYOR

İnsanlıkla bağdaşmayan, insanı ölüme sürükleyen bu eylemin derhal sona erdirilmesini isteyen Türk, bütün herkesin de aynı şeyi beklediğini söyledi. Türk, ölümü yaklaşan tutuklu veya hükümlünün bulunup bulunmadığı sorusu üzerine, ölüm orucunun 57. gününde olan tutuklu ve hükümlü sayısının 34 olduğunu ve bu kişilerin her an ölebileceğini de belirtti.

GÖRÜŞMELER KESİLDİ

Eylemi Türkiye'den yönlendirilenlerle, Bayrampaşa Cezaevi'ne yapılan görüşmelerin önceki akşam kesildiğini anımsatan Türk, ‘‘Bu görüşmelere katılanların artık bir katkılarının olmayacağını belirtmeleri üzerine görüşmelerden çekilmişlerdir’’ dedi. Türk, ‘‘Görüşmeler kesildiğine göre müdahale söz konusu mu?’’ şeklindeki bir başka soru üzerine, ‘‘Tıkanma vardır, ama cumhuriyet savcılarımız görev başındadır. Eğer, eylemcilereyleme son verirlerse, tedavileri için her türlü hazırlık yapılmıştır. Bunu yapabilmemiz için eylemin sona erdirilmesi şarttır’’ dedi. Türk, başka bir soru üzerine, hala tıbbi müdahalenin kabul edileceği umudunu taşıdığını söyledi.

Neler istiyorlar

BAKAN Hikmet Sami Türk, ölüm orucundaki tutuklu ve hükümlülerin taleplerini de şöyle sıraladı:

F tipi cezaevlerinden tamamen vazgeçilmelidir.

Mahkumların kalacağı mekanlar 20 kişinin bulunabileceği mekanlar olarak düzenlenmeli, sportif, kültürel ve benzeri faaliyetlere ilişkindüzenlemeler yapılmalıdır.

Terörle Mücadele Yasası'nın 2., 8., 16. ve 17. maddeleri kaldırılmalıdır.

DGM'lerin kaldırılacağı güvencesi verilmelidir.

Hapishanedeki uygulamaları denetleyecek ve çözüm üretecek izleme komiteleri kurulmalıdır.

Daha önce cezaevlerinde meydana gelen olayların sorumluları yargılanmalıdır.

İşkence yapan devlet görevlilerinin yargılanacağı güvencesi verilmelidir.

1996 yılında yapılan ölüm oruçlarında sakat kalanların tedavileri sağlanmalıdır.