Her 5 Türk’ten 1’i...

Nefret suçları, Avrupa Birliği’nde günlük yaşamın bir gerçeği. Avrupa Birliği Temel Haklar Ajansı'nın (FRA) hazırladığı iki rapor, AB ülkelerinin yarısının, nefret suçlarının önüne geçmekte yetersiz kaldığını ortaya koydu.

Raporlara göre ırkçılık, yabancı düşmanlığı, dini hoşgörüsüzlük, cinsel yönelim ve cinsiyet ayrımcılığıyla ilgili suçlar sadece hedefteki kişilere zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda insan hakları temeline dayanan Avrupa sözleşmelerini de ihlal ediyor.

FRA'nın yayımladığı ‘Avrupa Birliği’nde Nefret Suçlarını Görünür Kılmak’ isimli rapora göre 27 AB ülkesinin 13'ü nefret suçlarıyla ilgili olarak yalnızca 'kısıtlı' veri sağlayabiliyor.

Bu da olayların küçük bir kısmının kayıt altına alındığı, verilerin genelde kamuoyuyla paylaşılmadığı ve suçlar bildirilse de bunların genellikle ırkçılıkla sınırlı kaldığı anlamına geliyor.

İspanya, İrlanda, İtalya, Yunanistan, Macaristan ve Bulgaristan bu alanda yetersiz bulunan ülkeler arasında yer alıyor.
Rapora göre Romanya'da ise nefret suçlarına dair veri toplama faaliyeti hiç bulunmuyor.

Yalnızca İngiltere, Hollanda, Finlandiya ve İsveç’te cinsiyet, cinsel yönelim, engellilik durumu, din ya da ırkları sebebiyle saldırıya uğrayanların durumlarının kapsamlı bir şekilde kaydediliyor.

Raporda yalnızca aşırılara odaklanmanın da, engellilerin sindirilmesi gibi istismarın her gün yaşanan türlerinin görmezden gelinmesine yol açtığı kaydediliyor.

HEDEFTE AZINLIKLAR VAR

Raporlar nefret suçlarının hedefindeki en büyük grubun etnik azınlıklar olduğunu da ortaya koydu. ‘Suç Mağdurları olarak Azınlıklar’ başlıklı rapora göre, etnik azınlıklar hırsızlık, aşağılama ve tehdit, ya da ciddi tacize toplumun geri kalanından daha fazla mazur kalıyor. Raporda her 4 kişiden 1’inin son 12 ay içerisinde bu suçlardan birinden dolayı mağdur olduğu belirtiliyor.

Nefret suçuna uğrayan en büyük grupları yüzde 33, yüzde 32 ve yüzde 26 ile sırasıyla Sahraaltı Afrikalılar,  Romanlar ve Kuzey Afrikalılar oluşturuyor.

Bu saldırıların çoğu polise bildirilmiyor. Saldırıları polise bildirmediklerini söyleyen kişilerden yaklaşık yarısı, polisin suçluları yakalamak ve cezalandırmak için eyleme geçmeyeceğine inandıkları için polise gitmediklerini söylüyor.

Rapor için 27 AB üyesinden Mayıs-Kasım 2008 tarihleri arasında 23.500 kiÅŸiyle görüşüldüğü kaydediliyor.Â

HER 5 TÜRK’TEN 1’İ YAŞIYOR

Rapora göre Avrupa Birliği’nde yaşayan Türk kökenli azınlıkların yüzde 21’i son bir yılda hırsızlığa, aşağılama ve tehdide ya da ciddi tacize uğradı. Araştırmada yer alan Türk kökenlilerden yüzde 8’i bu suçların ‘ırkçı’ güdülerle işlendiğini söylüyor.

Türk kökenliler, ırkçı saldırılara maruz kalma oranında Romanlar, Sahraaltı Afrikalılar ve Kuzey Afrikalılar’ın ardından dördüncü sırada geliyor.

SADECE AÅžIRI-SAÄžCILAR YAPMIYOR

Raporun diğer bir çarpıcı bulgusu da önyargılarımızı yıkacak nitelikte. Buna göre nefret suçlarının tümü aşırı sağcılar tarafından yapılmıyor. Rapora göre, Türk kökenli kurbanların sadece yüzde13’ü saldırganlarını aşırı-sağcı bir grup üyesi olarak tanımlıyor.

ÇÖZÜM YASALARDA

Raporda, bu durumun üstesinden gelinmesi için öneriler de yer alıyor. Buna göre sorunun çözümü, AB devletlerinin nefret suçlarını yasalarında net bir şekilde tanımlaması.

FRA, Brüksel'in de üye ülkeleri ırkçılık ve önyargıdan kaynaklanan suçları düzgün bir şekilde raporlamaya zorlayacak yasalar çıkarmaya davet etti.