Her 4 çocuktan 1'i, seks sitesine giriyor

Güncelleme Tarihi:

Her 4 çocuktan 1i, seks sitesine giriyor
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 05, 2002 15:00

Dünyada her 4 çocuktan 1'i internette seks sitesine giriyor, her 5 çocuktan 1'i ise cinsel tekliflerle karşılaşıyor.

Haberin Devamı

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sevil Atasoy, internetteki seks ve pornografi sitelerinin çocukları tehdit ettiğini belirterek, "Dünyada her 4 çocuktan 1'i internette bir seks sitesine giriyor, her 5 çocuktan 1'i bir tür cinsel teklifle karşılaşıyor" dedi.

Prof. Dr. Atasoy, ilköğretim müfettiÅŸlerine yönelik Özel Kültür Ä°lköğretim Okulu'nda düzenlenen "Çocuk Ä°stismarı ve Ä°hmali" konulu eÄŸitim programında yaptığı konuÅŸmada, çocuk pornografisinin internettehızla yaygınlaÅŸtığını, hatta bu sitelerde cinsel iliÅŸkilerin canlı olarak yayınlandığını vurguladı.Â

Dünyada 25 milyon çocuğun internette saatlerce dolaştığını, 2005 yılında bu rakamın en az 44 milyona çıkacağının hesaplandığını anlatanProf. Dr. Atasoy, "İnternetteki seks ve pornografi siteleri aslında pek çok çocuğu tehdit ediyor. Gelişmiş ülkelerin verilerine göre dünyada, her 4 çocuktan 1'i internette bir seks sitesine giriyor, her 5 çocuktan 1'i bir tür cinsel teklifle karşılaşıyor" dedi. 

"PORNOGRAFÄ°K SÄ°TELERÄ°N YARISININ SAHÄ°BÄ° KADINLAR"
İnternetin eğitim için çok gerekli bir araç olduğunu, çocuk istismarının önlenmesi amacıyla internetin yasaklanmasının da düşünülemeyeceğini belirten Prof. Dr. Atasoy, şöyle devam etti: 
"Çocuk pornografisi, internet üzerinden yapılan ticaretin 10'da 1'ini oluşturuyor. Pazar hacminin de uyuşturucu ticaretinin para hacmine ulaştığı biliniyor. 2001 yılında internet üzerinden 425 bin çocuk pornografisi sayfasına ulaşılırken, dün akşam internette 0.06 saniyede 968 bin çocuk pornografisi sayfasına ulaşılabileceğini gördüm. Süre artınca bunun ne kadar artacağı malum. İnternette resmi, yani internet sağlayıcılarına kayıtlı çocuk pornografisi web sitesi sayısı 900 bin dolayında. Bunun 7 bin 500'ü, yapılan soruşturmalar sonucu kapatılmış durumunda. 2 bin kadar amatör site de var.  

En ilginci, psikolojik açıdan da muhakkak masaya yatırılması gereken bir hadise de, pornografik web sitelerinin yüzde 50 kadarının sahibi kadınlar. Bu sitelerin 100 bin tanesinde, çocuk pornografisi cinsel ilişki boyutuyla yer alıyor ve tahmini olarak 2 milyon çocuğun fotoğraf ve filmlerinin çekildiği düşünülüyor. Demek ki dünya üzerinde 2 milyon çocuk, bir biçimde ticari meta olarak, başka insanların cinsel dürtüleri için pazarlanıyor."

Hiçbir çocuk pornografisinin ve fotoÄŸrafının, çocuk incitilmeden ve iÅŸkenceye uÄŸramadan çekilemeyeceÄŸine iÅŸaret eden Prof. Dr. Atasoy, bu fotoÄŸraflara ve sitelere ulaÅŸmanın çok kolay olmasını da düşündürücü bulduÄŸunu bildirdi.Â

Prof. Dr. Atasoy, dünyada yapılan çeşitli araştırmaların, her bin çocuktan 7'sinin bir biçimde cinsel şiddetle karşılaştığını ortaya koyduğunu belirterek, bunun ileri ülkelerdeki veriler olduğunu, geri kalmış ülkelerdeki durumun ise daha da vahim boyutta bulunduğunu kaydetti.  

TÜRKİYE'DEKİ DURUM... 
Türkiye'de yapılan araştırmaların da, çocuğun cinsel istismarı yönünden dünya ile paralellik gösterdiğini ortaya koyduğunu dile getiren Prof. Dr. Atasoy, "Türkiye'de bilinen çocuk cinsel istismarı oranı, gerçeğinin ancak yüzde 5-10'unu geçmez" dedi. 

Prof. Dr. Atasoy, kız çocukları kadar erkek çocukların da istismara uğradığını belirterek, yaşta bir ölçünün olmadığını, birkaç aylık bebeğin bile cinsel istismara uğradığının görüldüğünü anlattı.

Cinsel istismar ve çocuk pornografisiyle mücadelede ülkelerin iÅŸbirliÄŸi yapmaları gerektiÄŸini vurgulayan Prof. Dr. Atasoy, ancak bunun için yasal ve hukuki eksiklikler, kültürel farklılık ve yoksulluÄŸun en büyük handikapı oluÅŸturduÄŸunu söyledi.Â

Prof. Dr. Atasoy, bazı ülkelerde çocuk pornografisinin suç olmadığını, bazılarında "rıza yaşının" farklı olduğunu ifade ederek, kültürel farklılıkların da önem taşıdığını belirtti.  Bazı Afrika ülkelerinde AIDS'li bir kişinin bundan kurtulması için bakire bir çocukla yatması gerektiğine inanıldığını anlatan Prof. Dr. Atasoy, bunun da küçük kız çocuklarında AIDS'in hızla yayılmasına yol açtığını kaydetti.

Yoksulluğun çocuk cinsel istismarının artmasında büyük önem taşıdığına dikkat çeken Prof. Dr. Atasoy, 200 bin Nepalli küçük kızın Hindistan'da, 800 bin Tayvanlı kızın da Asya kıtasındaki diğer ülkelerde seks için satıldığını ifade etti.  Prof. Dr. Sevil Atasoy, çocuk pornografisi fotoğraflarının internette 30-300 dolar arasında değişildiğini ve bu sitelere üye olmak için yeni fotoğraf eklenmesi gerektiği için de fotoğrafların çığ gibi arttığını bildirdi.  

DNA BANKASI...
Çocuk cinsel istismarını yapanlar arasında toplumun her kesiminden ve her meslekten insanlara rastlandığını hatırlatan Prof. Dr. Atasoy, bazen bir din adamı, bazen bir öğretmen, bazen bir çocuk doktoru, bazen de iyi bir komÅŸu gibi gözüken kiÅŸinin de istismarcı çıkabildiÄŸine deÄŸindi.Â

Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Atasoy, çocuk cinsel istismarının en sık tekrarlanan suç tipi olduÄŸuna da iÅŸaret ederek, suç iÅŸleyenin tekrar suç iÅŸlemesini önlemek için DNA bankalarının oluÅŸturulmasının batılı ülkelerde hızla yayıldığını belirtti.Â

Prof. Dr. Atasoy, "Bu suç tipini önlemek amacıyla, Türkiye'de DNA bankasının mutlaka kurulması için ısrar etmek zorundayız" dedi.

Cinsel istismarın önlenmesinde anne-babalara da görev düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Atasoy, yaÅŸanılan çevre konusunda uyanık olunması, okul ve çevresi ile ilgilenilmesi gerektiÄŸini vurguladı.Â

Prof. Dr. Atasoy, "benim çocuğumun başına gelmez" diye düşünülmemesi gerektiğini belirterek, bu konuda çocukların eğitiminin anne-babaların eğitiminden daha da önem taşıdığını söyledi.   Çocuklara, "hayır" diyebilmeyi öğretmenin önemine değinen Prof. Dr. Atasoy, ayrıca çocuğun bilgilendirilip ne yapması gerektiğinin anlatılması ve korkmadan karşı koymanın öğretilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!