Güncelleme Tarihi:
 Ancak 18-24 yaÅŸ grubunda yüzde 90’a ulaÅŸan okullarda cinsel eÄŸitime evet 45 yaÅŸtan sonraki grupta düşmeye baÅŸlıyor.ÂCinsel eÄŸitime gerek yok diyenler de en yüksek oranda 55 ve üstü yaÅŸ grubunda: Yüzde 37.4
 Cinsel eğitime en gönülsüz evet diyenler İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleri (Yüzde 66.9). Güneydoğu dahil diğer bölgeler, yüzde 80’lerin üzerinde bu eğitimi onaylıyor. Ancak Marmara Bölgesi -metropolleri de geçerek- güçlü bir evet diyor (Yüzde 93.7)
 Liberaller okullarda cinsel eğitim verilmesini yüzde 90.1 oranında isterken, muhafazakarlar geride kalıyor (Yüzde 66).
 Cinsel eğitime gerek yok diyen muhafazakarlar (Yüzde 34), liberalleri (Yüzde 9.6) üçe katlıyor
GENÇLER KONUŞUYOR
OKAN ÜÇOK (25, uluslararası bir şirkette pazarlama sorumlusu)
Kısmen şeffaf ortamda büyüdük. Ancak, bu konuda yeterli bilgiye sahip olmayan bir sürü insan var. Biz yetişmiş, üniversiteliler bu insanları bilinçlendirmeliyiz.
MELDA KÖSE MARDUÇ (27, araştırma görevlisi)
Cinsel suçların, aile içi ensest ilişkilerin bu kadar çok olduğu ülkede bir eğitimsizlik oduğu muhakkak. Okulda cinsel eğitim verilmesinden yanayım.
ENDER DEMİR (24, araştırma görevlisi)
Cinsel eğitimi küçük yaşta almalı. Ancak, normal eğitimin kalitesi artarsa, cinsellik konusunda bilinç de artar.
YASEMİN BÖLÜKBAŞ (25, bilgi işlem müdürü)
Ben cinsel eğitime taraftar değilim. En azından küçük yaşta olması taraftarı değilim. Bu konuda yaş sınırı belirlemeli. Anne baba cinselliği çocuğa anlatmalı.
KERİM GÖKNEL (29, bir denizcilik firmasında iş geliştirme müdürü)
Türkiye’nin en büyük sorunu cinsel eğitimin yıllardır devreye geçirilememiş olması. Olabilecek en erken yaşta insanlara cinsel eğitim vermeli.
GÜLER ERTAŞ (34, araştırma görevlisi)
Dinsel eğitim kadar, cinsel eğitim de gerekli. Üniversitelerde bu noktada belki de eğitimleri artırıcı platform olabilir. Bu tür şeyler şeffaf ortamlarda konuşulmalı.
Cinsel eğitim yurttaşlık bilgisinden önemli
 Türkiye’de çoğunluk, cinsel eğitim verilmesinden yana. Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz?
- Yurttaşlık bilgileri zorunlu verilirken, insan yaşamının temeli sayılabilecek bir olgunun seçmeli olması, konuyu tabulaştırmanın göstergesi olur. Zorunluluk sözünü sevmiyorum ama bu eğitim verilmeli. İnsan yaşamında, yurttaşlık bilgisinden daha önemli. Pedagojik gereklere çok dikkat edilmeli. Çocuğun okulda ve çevresinde öğrendikleri ile aileden öğrendikleri arasında çelişki olmamalı. Çocukların eğitimi için ailenin eğitimi koşul gibi gözüküyor.
Cinsel bilgilerinin iyi olduğunu söyleseler de birçok kişi fizyolojisine ait sorulara doğru yanıt vermedi. Bilinç nasıl sağlanabilir?
- Bunların dil bilim kurallarına uygun Türkçe karşılıkları bulunmuş olsaydı, öğrenilmesi çok daha kolay olurdu. İnsanların yabancı dilden kelimelere duygusal tutumları farklı ve bu öğrenmeyi geciktiren bir faktör. İkincisi, bu da bilgilenme sorunun bir parçası. Asıl büyük problem ergenlik ve evlilik yıllarında.
Sizin de çocuklarınız var. Onlara cinsel eğitim verdiniz mi?
- Çocuklarımdan biri ergenliği geride bırakıyor, 17’sinde, biri de henüz girmedi. Biz çok küçük yaşlardan eğitimlerine önem verdik. Cinsel eğitimlerini, anne baba paylaştık. Şu ana kadar bir sorun yaşamadık inşallah farkında olmadığımız bir sorun da yoktur.
Çocuklarınızdan size cinselliğe yönelik sorular geldiğinde ne yapıyorsunuz?
- Bütün çocuklar gibi bizim çocuklarımızda cinselliğe yönelik sorular sordular, soruyorlar. Biz de onların algılayabileceği gibi anlatıyoruz.
İlk cinsel ilişkide kadınlar korku, erkekler heyecan duyduklarını söylüyorlar. Bu da eğitimsizlikten olabilir mi?
- Her ikisinin de ne kadar sağlıklı olduğu kuşkulu. Varsayım olarak eğitimsiz kalmış kimselerde erkeklerde de ciddi bir korkunun olacağını zannediyorum. Bütün bunlar dediğim gibi eğitimde normalleşme sorunları.
Erkekler cinsel sorunları olduğunda doktora gitmiyor, neden ketumlar?
- Psiko-analiz dediğimiz koca bilimalanının konusu zaten bu. Cinsellik üzerinden oluşan kompleksler. Yani Freud hayatını buna adamış, iki cümlede nasıl cevap vereyim. Tabulaşma, gene bilgi noktası, gene aynı şey. Konuyu tabulaştırmaktan kaynaklanıyor, o da bilgisizlikten kaynaklanıyor.
Cinsel eğitim ders kitaplarına konulacak
MİLLİ EĞİTİM BAKANI            SORULARIMIZI CEVAPLAMADITürkiye’nin eğitiminden sorumlu en üst mevkideki sorumlu kişisi olarak Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’e, araştırmanın bilgi düzeyi ve eğitimle ilgili sonuçlarını kapsayan sorular yönelttik. ‘Cinsellik tabu olmaktan artık çıkmalı mı; yoksa örf, adet, gelenek, töre, din, ayıp gibi barikatlarla gerçeklik temelinden uzaklaştırılarak tabu olmaya devam mı etmeli? Türkiye toplumu bu çıkmaz sokaktan nasıl çıkacak? Bakanlığınızın bu konudaki projeleri nelerdir?’ gibi sorular sormak istediğimiz Çelik, konuyu ‘hassas’ bulduğunu söyleyerek cevaplamadı. Onun yerine Milli Eğitim Bakanlığı Sağlık Daire Başkanı Cebbar Çalışkan aynı sorulara cevap verdi:
ÖNCE ÖĞRETMENLERE                         CİNSEL EĞİTİM VERİYORUZMilli Eğitim Bakanlığı ve İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı işbirliğiyle Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) mali desteğiyle yürütülen ‘Ergenlerin Sağlık Bilincini Geliştirmesi Projesi’nde kullanılmak üzere öğretmenlere dağıtılan bir kitap hazırladık. Kitap, 2000 yılında 2500 adet basıldı. Bu konuda çeşitli üniversitelerden, öğretim üyeleri her şehirdeki gönüllü öğretmenlere           eğitim veriyor. Yedi şehirde bu eğitimleri    sürdürdük. Ergenlik çocuklar için büyük sorun.       Bu eğitimlerde bilgilenen öğretmen, çalışkan öğrencinin tembelleşmeye başladığını, kızların makyaj yaptığını görünce veliler gibi hemen saldırmasın. Veliler de ‘kızım çalışkandın, niye böyle oldun’ deyip korkuyor. Oysa, onlar artık ergen oluyor. Onları üzmemek için bu ergenlik eğitimi almalı öğretmenler. Ergenlik sadece çocukların değil, anne-baba, ablaların,                 teyzelerin de sorunu. Adam, 40 yaşında evleniyor. Kaç kere cinsel münasebet yapması gerektiğini bilmiyor. Bu konuda eğitilmemiş. Çok iyi matematik öğrenmiş olabilir, ancak cinselliği bilmiyor. Bu konular, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ders kitaplarına konulacak.
CİNSEL EĞİTİM DENİNCE POZİSYONLAR AKLA GELİYORSağlık Bakanlığı Sağlık Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zübeyde Ozanözü de Milli Eğitim Bakanlığı’yla işbirliği halinde çalıştıklarını söyledi: ‘Cinsel sağlık bilgilerini gençler akranlarından, sokaktan alıyor. Yanlış öğreniyor. Biz devlet olarak gençlerin bu konuda problemi olduğunu biliyoruz. Öğretmenlerimizden beklentilerimiz cinsel bilgileri, her ne konuda olursa olsun vermeleri. Ancak, öğretmenlerimizin kendileri de biz bu kadar detaylı eğitim almıyoruz, diyorlar.
SÜLEYMAN HECEBİL (Üstün Dökmen Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi Uzmanı)
Öğretmenler de henüz hazır değil
Fiziksel gelişme ve olgunlaşmaya ulaşan çocukların duygusal olgunlaşma ve gelişmeye ulaşmadan cinsel deneyimi yaşaması sorun getirir. Eskiye göre cinsel ilişkiye girme yaşı küç