Güncelleme Tarihi:
Üniversitenin Tıp Fakültesi Toplantı Salonu'nda düzenlenen ‘Diyabetle Mutlu Yaşam’ toplantısı, diyabet hastalarıyla doktorları biraraya getirdi. Doktorlar, diyabeti anlatırken, hastalar merak ettikleri sorularına yanıt aradı. Tıp Fakültesi Endokrinoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ümit Karayalçın, diyabetin dünyada ölüm nedenleri arasında 4'üncü sırada yer aldığını belirterek, diyabetin kişinin yaşam süresini 10- 15 yıl azalttığını kaydetti. Diyabet hastalarının en çok kalp hastalıklarına bağlı nedenlerden öldüğünü belirten Prof.Dr. Karayalçın, “Diyabet, böbrek yetmezliklerinin en sık görülen nedeni. Gelişmiş toplumlarda enfektif olmayan körlük nedenlerinin başında geliyor” dedi.
Diyabetin son yıllarda görülme sıklığının arttığını belirten Prof.Dr. Karayalçın, “10 saniyede 2 kişide diyabet gelişiyor, 10 saniyede 1 kişi şeker hastalığı nedeniyle ölüyor. Tahminlere göre dünyada 250 milyon şeker hastası var. Türkiye’de hastalığın erişkinlerde görülme sıklığı yüzde 7. Türkiye’de 5- 6 milyon şeker hastası olduğu tahmin ediliyor ve dünyada ve Türkiye’de görülme oranı hızla artıyor” diye konuştu.
15- 20 yıl içinde gelişmiş toplumlarda şeker hastalığının daha da artacağını ifade eden Prof. Dr. Ümit Karayalçın, “Diyabetin başlıca nedeni fazla kilo alıp az hareket etmek” dedi.
YARISI HASTALIĞINI BİLMİYOR
Tip 1 diyabetli hastaların yarısının şeker hastası olduğunu bilmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Ümit Karayalçın, “Bazı ülkelerde hastalığının farkında olmayan hasta oranı yüzde 80’e kadar çıkıyor” yorumunu yaptı.
Yaşam tarzıyla hastalığın görülme sıklığının bağlantılı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ümit Karayalçın, “Yaşam tarzınızı değiştirirseniz, sağlıklı dengeli ve yeterli beslenir, egezersiz yaparsanız, günde yarım saat yürürseniz şeker hastalığının gelişmesini engelleyebilirsiniz. Şeker hastalığının yüzde 80’e kadar engellenmesi mümkün olabilir” diye konuştu.
KALP HASTALIĞI RİSKİNİ ARTIRIYOR
Tip 2 diyabet hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Ümit Karayalçın, bu tip diyabetin ereşkinlerde sık görüldüğünü, ancak artık gençlerde de kötü beslenmeye bağlı olarak arttığına dikkat çekti. Prof.Dr. Karayalçın, şişmanlık, fiziksel aktivite azlığı ve genetik faktörlerin Tip 2 diyabetin görülme sıklığını artıran etkenler olduğunu belirtti.
Gizli şekerin hastalar için büyük risk olduğunu söyleyen Prof.Dr. Karayalçın, “Gizli şekerde kalp hastalığı riski 1.5 misli daha fazla. Aşırı susama, sık ve çok idrara çıkma, aşırı iştah, buna rağmen kilo kaybı ile yorgunluk diyabetin belirtileri” dedi.
Şeker hastalığının komplikasyonlarından bahseden Prof. Dr. Ümit Karayalçın, “Hastalık sinsi gelişebiliyor, kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, körlük, bacaklarda kesilmelere kadar varan hasarlar iktidarsızlık da yaratıyor” diye konuştu.
DOKTOR HASTANIN İDRARINI TADIYORDU
Öte yandan Pediatrik Endokrinoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Doğa Türkkahraman, diyabetin tarihinin M.Ö 1500’lü yıllara dayandığını belirterek, “Bu, eski çağlardan beri bilinen bir hastalık. O dönem ‘şekerli idrar hastalığı’ deniyormuş. Doktorlar, hastanın idrarını tadarak teşhis koyuyorlardı ve tedavi olarak da alkol öneriliyordu” dedi. 2- 3 aylık bebeklere bile artık Tip 1 diyabet teşhisi konulduğunu söyleyen Doç. Dr. Türkkahraman, hastaların çoğunun aşırı kilolu olduğunu kaydetti. Doç. Dr. Türkkahraman, çocuk idrar kaçırıyor, çok su içiyor, idrara çıkma sayısı artıyor, çok yemesine rağmen kilo kaybı ve halsizlik görülüyorsa ailelerin doktora başvurmasını istedi.