Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2004 00:00
Bir zamanlar PKK’nın üst düzey yöneticilerinden olan Selim Çürükkaya, komutanları zehirleme ve vurma olayını PKK’lı erlerden dinlediğini söyledi.PKK yanlısı erler, dönemin komutanlarını silahla vurma konusunu da tartışmış. Üstünkaya, ‘Erlerden biri arkadaşına, ‘Komutanların hepsini silahla vuralım’ demiş ama zehirleme daha uygun bulunmuş’ dedi.GATA eski Komutanı Ömer Şarlak’ın yazdığı, anılarında PKK’lı askerlerin dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Muhittin Fisunoğlu, 1’inci Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve 3’üncü Kolordu Komutanı Korgeneral Hikmet Köksal’a zehirli kahve vermesiyle ilgili, Almanya’da bulunan eski PKK’lı Selim Çürükkaya da konuştu. PKK karşıtı ‘Rizgari’ örgütünün internet sitesinde zehirli kahve olayını yazan Selim Çürükkaya, konuyu ilk kez Bekaa Vadisi’nde Türkiye’den kaçıp gelen Pazarcıklı Mustafa ile Batmanlı Osman adlı iki teröristten duyduğunu belirtti. Selim Çürükkala, Mustafa’nın, zehirleme olayını anlatırken şöyle dediğini ileri sürdü:FAKSTAN GÖRMÜŞ‘Tugay’daki sorumlu yarbayın emir eriydim. Bir gün, yarbaya faksla gelen bir kağıda bakmıştım. Kuvvet komutanlarının tugaya gelip
yemek yiyeceklerini bu nedenle gerekli hazırlıkların yapılmasını emrediyordu. Durumu tugayın lokanta bölümünde çalışan Osman’a söyledim. ‘5 komutan buraya gelecek, silahları bulalım, beÅŸini de öldürelim, ondan sonra da kendimizi öldürelim, halkımızın katliamına da böylece dikkat çekeriz’ diye düşündük. Osman bana ‘ArkadaÅŸlarla görüşelim, zehir isteyelim, ben yemeklere koyayım bunları zehirleyerek öldürelim’ önerisinde bulundu. Bu öneri bana da mantıklı geldi. Örgütten bir kese kağıdı dolu fare zehiri getirmiÅŸti. Siyanür istemiÅŸtik ama fare zehirine razı olmak zorunda kalmıştık. Komutanların ziyaret günü bütün yemeklere, tatlılara, pastalara, çorbalara, masaların üzerindeki tuzluklara, biberliklere, limonluklara zehiri kattık. Yemek saati geldi, bize ‘Komutanlar askerlerle yemek yiyecekler ama kahveyi odada içecekler’ denildi. BU KAHVE ACIBiz hemen planımızı kahve üzerine kurmaya baÅŸladık. Kahveleri ben ve Osman yapacaktık. Komutanlar geldi, kendileri için hazırlanan odaya çıktılar. Kahveleri hazırladık, zehiri kattık, bütün cesaretimi topladım, kahve tepsisini alarak odaya girdim, kahveleri herkesin önüne bıraktım. Genelkurmay BaÅŸkanı GüreÅŸ kahveden bir yudum alınca ben daha odadan çıkmamıştım. ‘Bu kahve çok acı’ deyince kapıdan çıktım. Osman’la birlikte binayı terk etmeye çalıştık. Ä°ndiÄŸimiz alt katın koridorunda çok sayıda özel tim elemanı midesini tutmuÅŸ kusuyordu. Binadan hızla uzaklaÅŸtık.’Â
button