Güncelleme Tarihi:
Ülkücülerin 12 Eylül'e karşı darbe planlarında liderlik önerdikleri iddia edilen MGK üyesi Nurettin Ersin, ‘‘Bunlar uydurma, iftira, hayatımdaki en ağır itham’’ dedi.
20 yıllık suskunluğunu bozan Ersin Paşa, o dönemde suikast duyumları aldıklarını ise doğruladı, şunları söyledi: ’’Evren Paşa ile helikopterdeydik. İhbarı alınca gerekli tedbirleri aldık.’’
Gündem, deli saçmaları ile meşgul ediliyor
ALPARSLAN Türkeş'in oğlu, Aydınlık Türkiye Partisi (ATP) Genel Başkanı Tuğrul Türkeş, aklı başında adamların Rıza Müftüoğlu, Selim Kaptanoğlu, Şakir Önem, Bahattin Ergezer'in anlattıklarını ‘saçma’ bulduğunu söyledi.
Babası Türkeş'in kendisine, ‘‘Türk Ordusu'nun bir alternatifi yok. Yanlış yapan, hataya düşen olabilir. Bunları vurgulayın’’ dediğini bildiren Türkeş, şöyle konuştu:
‘‘Türkeş, 1944'te Turancılık olaylarında tutuklandı ve 9 ay 10 gün Tophane'de ünlü Tabutluklarda kaldı. Türkeş, NATO'nun en üst karargahı olan Shape Karargahı'nda, ondan önce de ABD'de piyade eğitimi, Almanya'da ise kurmay yarbayken nükleer eğitim gördü. Kurmay Alb. iken de 27 Mayıs 1961 ihtilalinde yer aldı. Bir ihtilalci olarak ihtilal şartlarını bizzat yaşadı. 13 Kasım 1960'da Hindistan'a ailesiyle birlikte sürgüne gitti ve 2.5 yıl kaldı. 1963'ün Şubat'nda Türkiye'ye döndü. 21 Mayıs 1963'te Talat Aydemir olayında ‘İhtilalci' gerekçesiyle tekrar tutuklandı. Tekrar 8-9 ay Mamak'ta tutuklu kaldı. Bütün bunları yaşayan, bu kadar birikimli bir şahsiyet olarak, anlatılan harekatın içinde yer alır mıydı, takdiri okuyucuya bırakalım. Bu deli saçmaları ile Türkiye'yi meşgul etmeyelim.’’
‘‘Bunları Türkeş sağken niye anlatmadılar’’ diye soran Türkeş, ‘‘Öldükten sonra konuşmalarını manidar buluyorum. Ülkücü camiaya sistemli bir darbe indirmek istiyorlar’’ dedi. Türkeş, Kenan Evren’in de, ‘İnfaz emri’ ile suçüstü yakalandığını öne sürdü.
MHP davasından yargılanıp hapis yatanlardan Hakkı Şafak Ses de, ‘‘O dönemde biz firardık. Bunu duyunca güldük geçtik. O dönemde hiçbir aklı başında parti yöneticisi ciddiye almadı. Türkeş sağ olsaydı, bunların hiçbiri böyle konuşamazdı. Kaldı ki, o dönemde Şakir Önem ve Selim Kaptanoğlu'na tam güvenilmiyordu’’ dedi.
İsminin yazılmasını istemeyen, Türkeş'le birlikte hapis yatan ve halen MHP yöneticisi olan bir kişi de, ‘‘Bu konuşanların ortak özelliği, bugünkü MHP yönetiminden veto yiyip, dışlananmış olmaları. Şimdi tabana selam gönderip isim cilalıyorlar’’ dedi.
12 EYLÜL Askeri Müdahalesi'nin Milli Güvenlik Konseyi Üyesi, eski Genelkurmay Başkanı Nurettin Ersin, 20 yıllık suskunluğunu dün Hürriyet'e bozdu. Ersin, eski MHP Lideri Alparslan Türkeş'in doktoru Selim Kaptanoğlu'nun, ‘‘Nurettin Ersin'e, biz Evren Paşa'yı yok edeceğiz, hareketin başına siz geçer misiniz, denildi. Ama korktu, reddetti’’ iddialarını sert bir dille yalanladı.
Öğle saatlerinde telefonumuz çaldığında, yaveri 20 yıldır sessizliğini koruyan Ersin'in konuşmak istediğini söylüyordu.
Ersin Paşa'nın sesi hiç değişmemişti. Genelkurmay Başkanlığı dönemindeki ses tonu ve vurgulamaları aynıydı.
Kısa bir hal hatır sorduktan sonra her zamanki gibi doğrudan konuya girdi:
‘‘Sarıkaya, bugün benimle ilgili bir iddia var, onun için aradım. Türkeş'in doktoruymuş, benimle ilgili bazı iddialarda bulunmuş...’’
Konuşmasına ara vermeden, Türkeş'in doktoru Kaptanoğlu'nun dün Hürriyet'te yer alan kendisiyle ilgili iddiaları sıralıyor.
Bu iddiaları bir kez daha okumanın verdiği sinir gerginliği sesinin tonuna yansıyor.
BÖYLE BİR TEKLİF GELMEDİ
Ersin Paşa devam ediyor:
‘‘Benim bu işten haberdar edildiğim, bana teklif getirdikleri ve kabul etmediğimi söylüyor. Ben hayatımda böyle bir uydurma, yalan, iftira duymadım...’’
Kendisine hiçbir şekilde böyle bir teklifin gelmediğini, hatta bu yönde bir duyum dahi almadığının vurguluyor ve ekliyor:
‘‘Askerlik hayatımla ilgili bu kadar ağır bir ithamla ilk kez karşılaşıyorum...’’
Ersin Paşa, sadece askerlik hayatı değil, sivil hayatında da böyle bir ‘‘ithamla yüz yüze kalmadığının’’ altını çiziyor ve ‘‘Bu bana çok tesir etti’’ diyor.
SUİKAST İHBARI HELİKOPTER'DE GELDİ
Bu aşamada Nurettin Ersin Paşa'ya, ‘‘O dönemde hiç suikast ihbarı almış mıydınız?’’ sorusunu yöneltiyoruz.
Duraksamadan, ‘‘Evet’’ yanıtını veriyor.
Dönemin Milli Güvenlik Konseyi Başkanı, 7'nci Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in konuya açıklık getirdiğini hatırlatıyor ve suikast ihbarının geldiği günü şöyle ilk kez şu sözlerle açıklıyor:
‘‘Suikast ihbarının geldiği gün Evren Paşa ile birlikteydik. Zannediyorum İstanbul'dan Gölcük'e gidiyorduk. Helikopterdeydik. Böyle bir ihbar geldi. Hemen gerekli tedbirler alındı.’’
Evren'in ‘‘Konsey üyelerinden birine suikast düzenlenir ve birşey olursa bunu yapanların hapisteki taraftarlarının hepsini öldürün’’ talimatıyla ilgili olarak da Ersin Paşa şunları söylüyor:
‘‘Evren Paşa açıklamış zaten. Üzerinden 20 yıl geçti. Ben çok detay hatırlamıyorum. Ama bazı tedbirlerin alındığını biliyorum...’’
Ersin Paşa telefonu kapatırken sözlerini şöyle tamamlıyor:
‘‘Bu yalan, uydurma, iftira sözlerle neye ulaşacaklar anlamıyorum. Herhalde geçmişte kalan hınçlarını böyle alıyorlar...’’