Güncelleme Tarihi:
Çanakkale'nin Gelibolu ilçesinde çıkan orman yangınına karadan yapılan müdahalenin yanı sıra havadan yapılan çalışmalarda yangın söndürme uçak ve helikopterleri görev aldı.
Yangına müdahale etmek amacıyla İstanbul Beykoz'da bulunan Poyraz Orman Yangın Harekât Merkezi'nde görevli yangın söndürme helikopteri pilotu Altan Dardağan, Çanakkale'ye gitti. Görevini başarıyla tamamlayan Dardağan, Beykoz'daki harekât merkezine geri döndü.
Yangına müdahale ettikleri anları anlatan Altan Dardağan, o anlara ilişkin çektiği cep telefonu görüntülerini paylaştı. Görüntülerde geniş alana yayılan yangın, gökyüzüne yükselen dumanlar ve helikopterle müdahale anları yer aldı.
"AYNI ANDA HEPİMİZE EMRİ GELDİ"
İhbar alınır alınmaz 7 dakika gibi kısa bir sürede havalandıklarını belirten Altan Dardağan, "İhbarları ortak grubumuzdan görüyoruz. İlk olarak oradan gördük.
Pilotlar güne başladıklarında meteorolojiyi ve NOTAM'ı takip eder. Meteoroloji birkaç gündür aşırı rüzgâr gösteriyordu. Bizdeki en önemli unsur rüzgâr faktörüdür.
"GÜN BATIMINA KADAR ÇALIŞMALARIMIZI SÜRDÜRDÜK"
Yangına diğer illerden müdahaleye gelen helikopterler sebebiyle yoğun bir hava trafiğinin oluştuğunu ve bu yüzden koordineli çalıştıklarını belirten pilot Dardağan, "İlk gittiğimizde Çanakkale Boğazı'nda dumanları gördük. Orada çalışan bir uçak ve önceden giden helikopterler vardı.
RÜZGÂR HEM AVANTAJ HEM DE DEZAVANTAJ OLDU"
Öğle saatlerinde başlayan yangının hızla ilerlemesinde kuvvetli rüzgârın etkili olduğunu söyleyen Dardağan, gece rüzgârın terse dönmesiyle birlikte çok daha büyük bir yangının önüne geçildiğini ifade etti. Dardağan, "Çanakkale'de çoğu zaman gece rüzgâr terse dönüyor. Çiğ ve rutubetin basmasıyla yangın biraz daha çökmüş oluyor.
Ertesi gün, gün doğumuyla sortilerimize başladık. Zaten kontrol altına alınmıştı. Gün batımına kadar soğutmalarımızı gerçekleştirdik. Çok büyük bir yangını rüzgâr faktörüyle kapatmış olduk" dedi.
"EN AZ HASARLA YANGINI KAPATMAK AYRI BİR HİS"
Yangına müdahale anlarının normal bir uçuş olmadığını anlatan Dardağan, "Bizimkiler normal bir uçuş olmuyor. Adrenalin çok yüksek oluyor. Tabii altınızda da büyük bir yük taşıyorsunuz.
Bununla beraber rüzgâr çok yoğun, rüzgâra karşı uçuyorsunuz. Türbülans oluyor. Konforsuz bir uçuş oluyor. Yangını sadece orman, ağaç olarak düşünmemek gerekiyor. Bu ormanların içinde hayvanlar da var.
Canlıları kurtarmak ya da en az hasarla yangını kapatmak ayrı bir his. Çok yorucu, bazen gün boyunca süren uçuşlar olabiliyor ama en sonunda bize vermiş olduğu haz bir şeyleri başarmak, kurtarmak inanılmaz bir duygu"ifadelerini kullandı.