Hep aynı masal

Almanya'da doğan ve doğuştan Alman vatandaşlığını da alan göçmen kökenlilerin 18-23 yaşları arasında tek vatandaşlıkta karar kılmalarını içeren „Opsiyon modeli“ uygulamasına son verilmesini içeren yasa tasarısı görüşüldü.
Aslında Almanya'da vatandaşlık ve „Çifte vatandaşlık“ tartışmaları yeni bir olgu değildir.
Yıllardır ülkenin gündemindedir...
Hem de 1980'li yılların ortalarından beri...

* * *

Hem Almanya'nın eski başkenti Bonn'da, hem de 2000 yılından beri Berlin'de bu tartışmaları çok yakından izledim.
Hala da izliyorum...
Önceki günkü oturumu da izledim...
Bizleri bu denli ilgilendiren „Opsiyon modeli“nin kaldırılmasına ve çifte vatandaşlık hakkının verilmesine Alman parlamenterlerin ne kadar ilgisiz kaldığına bir kez daha tanık oldum.
631 sandalyeli Federal Meclis'te Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri'nin (CDU/CSU) 311, Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) 193, Sol Parti'nin 64 ve Yeşiller'in de 63 milletvekili bulunmakta.
Oturum salonuna bakıyorum...
CDU/CSU'lu 22, SPD'li 23, Sol Partili 12, Yeşiller'li 13 parlamenter var...
Başbakan Angela Merkel, G 7 Zirvesi için Brüksel'de...
Aynı anda Berlin'de olması mümkün edğil...
Bakanların sıralarına bakıyorum...
Hepsi de müsteşarlarını göndermişler...

* * *

Bir ara aynı zamanda SPD'nin genel başkanı olan Federal Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel'i görüyorum...
Bir süre sonra o da gidiyor...
Federal Hükümetin Göç, Sığınmacılar ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz orada...
Yeşiller ve Sol Parti, CDU/CSU ve SPD'den oluşan büyük koalisyon hükümetinin „Opsiyon modeli“ ile ilgili yasa tasarısını yerden yere vuruyor...
„Kaldırın şu 'Opsiyon modeli'. Olmaz böyle bir uygulama. İsteyen herkese 'Çifte vatandaşlık' verilsin“ diyorlar.
Aslında SPD'liler de onlar gibi gibi düşünoyor.
Ama „büyük ortak“ karşı olduğu için direnemiyorlar...
„En iyisi biz şimdilik 'Opsiyon modeli' ugyulamasını devre dışı bırakalım. Çifte vatandaşlığı ilerde hallediriz“ diyorlar...
CDU ve CSU'lu konuşmacılar ise her zaman olduğu gibi yine „bir insan iki ülkeye birden sadakat gösteremez“ gibi kendilerinin bile inanmadıkları tezleri savunuyorlar.
Oysa ki, onlar da bal gibi biliyor...

* * *

Almanya'da son verilere göre 15 milyon 300 bin göçmen kökenli insan yaşamaktadır.
Bunların yarıya yakını „çifte vatandaş“ statüsündedir...
Avrupa Parlamentosu seçimlerine CDU/CSU'nun lider adayı olarak katılan Aşağı Saksonya Eyaleti'nin eski Başbakanı David McAllister hem Alman hem İngiltere vatandaşıdır.
Yani çifte vatandaştır, iki pasaportu vardır...
Ama hiçbir sadakat sorunu yaşanmamıştır.
Çitfe vatandaş statüsündeki milyonlarca insanın da böyle bir sorunu yoktur...
Böyle olduğu halde CDU/CSU'lu parlamenterler, hala hep aynı masalı anlatmakta hep aynı türküyü söylemektedir.
„Bir insan iki ülkeye birden sadakat gösteremez“...

* * *

Avrupa Briliği (AB) üyesi ülkelerin dışında Almanya'nın tam 25 ülkeyle daha karşılıklı çifte vatandaşlık sözleşmesi vardır.
Yani AB kalkanının arkasına saklanmak da mümkün değildir.
Kaldı ki, AB üyesi Danimarka'da hükümet, hem kendi vatandaşlarına başka bir ülkenin vatandaşı olma, hem de ülkede yaşayan göçmen kökenlilere kendi vatandaşlıklarını koruyarak Danimarka vatandaşı olma yolunu açan yasa tasarısını kabul etti.
Gelecek yılın ortalarında yasal olarak uygulamaya koyma kararı şimdiden alındı.
Hükümet partilerinin yanı sıra muhalefetin önemil bir bölümü de buna destek vardı...
Evet, aklın yolu birdir...
Sıra şimdi Almanya'dadır...