Hem üretiyor, hem öğretiyor

Güncelleme Tarihi:

Hem üretiyor, hem öğretiyor
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2003 19:34

Makine, elektrik elektronik ve bilgisayar teknolojilerinin bir arada kullanılması anlamına gelen mekatronik geleceğin teknolojisine damga vuracak. Çünkü buz dolabından fotoğraf makinesine birçok ürünün yapımında bu teknoloji kullanılıyor. Bu alanda hizmet veren Festo teknoloji üretmenin yanı sıra gerçekleştirdiği eğitim faaliyetleriyle de dikkatleri çekiyor.

Mekatronik kelimesini gelecekte çok sık duyabiliriz. Çünkü günümüzde gittikçe önem kazanan teknoloji dallarından biri. Makine, elektrik, elektronik ve bilgisayar teknolojilerinin bir arada kullanılması anlamına geliyor. Bu sayede akıllı makineler, robotlar tasarlanıp üretiliyor. Mekatronik teknolojisi, uzay, otomotiv, kimyasal işlemler, bilgisayar, iletişim, elektrik, tıp gibi birçok alanda uygulanabiliyor.

Fotoğraf makinesi, dijital kamera, buzdolabı, çamaşır makinesi gibi değişik teknolojilerin birlikte kullanılmasıyla oluşmuş ürünlere, mekatronik sistemde oluşmuş ürünler adı veriliyor. İçlerinde mekanik, elektrik ve elektronik kısımlar ve çeşitli bilgisayar donanımlarını içeren bölümler bulunuyor. Ayrıca ürünün içinde bulunan bir parça tek başına mekatronik ürün olabiliyor.

Mekatronik kelimesi ilk defa 80'li yıllarda Japonya'da kullanılmaya başlanmış. Daha sonra buradan diğer ülkelere yayılmış. Endüstrileşmiş birçok ülkede bir meslek olarak kabul ediliyor. Meslek okullarında ve üniversitelerde okutuluyor.

TÜRKİYE’DE DE VAR

Türkiye'de de bu eğitimi veren üniversiteler ve meslek yüksek okulları var. Örneğin, Sabancı Üniversitesi mekatronik bölümünü açan ilk üniversite. Ayrıca Kocaeli Üniversitesi, Marmara Üniversitesi gibi köklü üniversiteler bu eğitimi veriyor. Sakarya Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu ve Kocaeli Üniversitesi Gebze Meslek Yüksek Okulu da yüksek okul bazında mekatronik eğitimi veriyor. Gelecek öğretim yılından itibaren bazı meslek okullarında mekatronik bölümleri açılacak. Buralarda pilot eğitimler yapıldıktan sonra diğer okullara da yayılacak.

1925'te Almanya'da kurulan Festo bu alanda hizmet veren büyük şirketlerden biri. Dünya çapında 52 ülkede kendi ofisleriyle temsil ediliyor. 200'ü aşkın ülkede bayi ve distribütörleri var. 10 binin üzerinde çalışana sahip. 1989'dan bu yana Türkiye'de kendi ofisiyle hizmet veriyor.

Festo Türkiye'de 86 kişi çalışıyor. Daha çok makine üretimi, otomotiv ve lastik, gıda, içecek, paketleme, mobilya, cam, beyaz eşya, metal ve tekstil sektörlerine hizmet veriyor. Danışmanlık, çözüm ortaklığı, ürün satışı, servis, teknik destek ve teknolojik eğitim hizmetleri sunuyor. Aralarında Kent, Ülker, Arçelik gibi yerli firmaların yanı sıra Mercedes, Unilever gibi yabancı firmaların da bulunduğu dört bini aşkın müşteriye sahip.

Festo Teknik Müdürü Hayrettin Karcı mekatroniğin yeni bir teknoloji değil yeni bir düşünce tarzı olarak görülmesi gerektiğini söylüyor: ‘‘Artık karmaşık teknoloji içeren ürünlerin tasarımı, imalatı, bakımı gibi faaliyetlerin mekatronik bilgisi olan teknik elemanlar tarafından yürütülmesi gerekiyor.‘‘

MERKEZİ TUZLA’DA

Festo'nun merkezi geçtiğimiz aralık ayından bu yana Tuzla'da bulunuyor. Festo Türkiye Genel Müdürü Otto Bauer çevredeki Sabancı Üniversitesi gibi eğitim kurumunlarıyla ve çeşitli endüstri merkezleriyle birlikte çalışabilmek için Tuzla'yı tercih ettiklerini söylüyor. Festo hem bilimsel çevrelere hem de endüstriye yakın olmak istiyor. Böylece bilimin yapıldığı ve uygulandığı merkezler arasında bir köprü olmayı amaçlıyor.

Festo mekatronik üzerine teknoloji üretmenin yanı sıra bu alanda eğitimler de veriyor. Eğitimlerden bugüne kadar 30 binin üzerinde kişi faydalanmış. Eğitim alanlar daha sonra bu teknolojiyi kendi firmalarında uygulama fırsatı bulmuşlar. Festo, kısa süre sonra eğitimleri e-learning (uzaktan eğitim) sistemiyle de vermeye başlayacak.

Bauer, Festo'da eğitimin harcama değil, yatırım olarak algılandığını söylüyor. Festo'nun felsefesini ‘Bir şirket ancak eğitime yatırım yaparak büyüyebilir’ olarak açıklıyor. Vizyonları ise 'öğrenen bir çevrede bulunan 'öğrenen bir şirket olmak'. Bu nedenle mekatronik alanında kitaplar, yazılımlar, eğitim ekipmanları çıkarılıyor.

Bauer, mekatroniğin günümüzde endüstriyel teknolojinin anahtar sektörlerinden biri olduğunu söylüyor. Gelecek 10-15 yılda endüstrileşme alanında önemli bir rol oynayacağını belirtiyor:

‘‘Avrupa'da bu alandaki bir mühendis ya da teknisyen yılda birkaç defa eğitime gönderiliyor. Böylece bilgisini tazeliyor. Türkiye çok geriden takip ediyor. Burada 'üniversite eğitimi bir işi yapmak için yeterlidir' diye düşünülüyor. Avrupa'da ise eğitimin ancak bir şirkete girmek için yeterli olduğu düşünülür. Bir işi yapmak için değil.‘‘

Bauer'e göre Türkiye'de mekatroniğin değeri henüz anlaşılamıyor. Buna karşılık Kuveyt'te bile altı yedi yaşındaki çocukların mekatronikle tanıştığını söylüyor. O yaşta robot yapmaya başlıyorlar. 15-16 yaşına geldiklerinde işi öğrenmiş oluyorlar. Türkiye'deki bakış açısının değişmesi gerektiğini söylüyor.

Festo neler yaptı?

Mekatronik ve endüstriyel otomasyon üzerine 18 eğitim programı geliştirildi, Türkçe'ye çevirildi,

Türkiye'de ilk endüstriyel otomasyon sözlüğü yayınlandı,

Teknolojik Eğitimi Geliştirme Vakfı'nın (TEGEV) kurucuları arasında yer aldı,

Türkiye çapında toplam 218 meslek okulu için, endüstriyel otomasyon teknolojileri eğitim projesi uygulandı. Bu kapsamda 500 öğretmen eğitildi,

Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi’nde mekatronik laboratuvarları açıldı,

Mekatronik ve endüstriyel otomasyon alanında e-learning bazlı programlar geliştirilmeye başlandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!