Güncelleme Tarihi:
Dünyanın en çok satan kitaplarına imza atan Brezilyalı yazar Paulo Coelho, doktorunun bir ay içinde ölebileceğini söylemesi üzerine oturdu, 22’nci kitabı olan “Akra’da Bulunan Elyazması”nı kaleme aldı.
Coelho, kitabında, Antik Mısır harabelerinde bulunan bir elyazmasını temel alarak, günümüz insanının aklını en çok yoran “yalnızlık”, “başarısızlık”, “cinsellik” gibi kavramlar üzerine yazdı. Savaşta mahvolmanın eşiğindeki bir halkın gözünden insani değerlerin sorgulandığı eserinde kendi sözlerini kitabın başkişisi olan Kıpti’ye söyletti.
“KIPTİ İKİNCİ BENLİĞİM”
Coelho, ‘Akra’da Bulunan Elyazması’nda savaşı bekleyen halka konuşan Kıpti için “Benim ikinci benliğim” diyor ve şöyle devam ediyor:
“Gerçi o benden daha bilge, ben o kadar da bilge değilim. Yazar yazdığı sırada transa girer, ‘Simyacı’da, “dünyanın ruhu” adını verdiğim şeyle bağlantı kurar. Bu kitap, Halil Cibran’a ve günümüzde ne yazık ki unutulan ‘Ermiş’ adlı kitabına bir saygı duruşu niteliğinde…”
SHAKESPEARE VE İNCİL’DEN ALINTILAR
‘Akra’da Bulunan Elyazması’nda Manuel Banderia’dan, Shakespeare’den ve İncil’den alıntılar mevcut... Ama Coelho bu kitaplardan hiçbirini “başucu kitabı” olarak nitelendirmiyor. Yazarın, “yanımdan hiç eksik etmem” dediği şey basılı bir kitap değil, e-kitap okuduğu Kindle’ı…
“DÜNYA DİNSEL FANATİZME KAYIYOR”
Kitabın girişinde, “Her şey mahvolduktan sonra geriye hangi değerler kalır?” diye soruyor Coelho. Buna paralel olarak da, bugün gereken en önemli değerin cesaret olduğunu ifade ediyor:
“Akra’da Bulunan Elyazması’na yazmaya karar verdiğimde günümüzde kimsenin cesaret ve cüret göstermediğini, herkesin oturduğu yerde keyif çattığını düşündüm. Maddi krizlere ve ahlaki değerlere pek itibar göstermem. Bence bazı insanları diğerlerinden daha muhafazakâr ve katı yapan da tam bu cüretkârlık korkusu; Hıristiyan, Yahudi veya Müslüman olmaları fark etmez. Temelde dünya dinsel fanatizme doğru kayıyor.”
“ASLA YAZAR OLAMAYACAĞIMI SANIYORDUM” BİR PAPİRÜSTEN KİTABA Paulo Coelho'nun bahsettiği, Antik Mısır harabelerinde bulunan elyazması İngiliz arkeolog Walter Wilkinson’ın oğlu tarafından gönderilir. 1307 senesi dolaylarında yazılan ve Akra şehrinden gelen bu papirüs, 1974’te Coelho'nun eline geçer. Yazar, buradan yola çıkarak 1099’da Kudüs’teki Müslümanlar, Yahudiler ve Hıristiyanlar Haçlı işgaline hazırlanırken geçen kurgusal bir öykü yaratır. Kıpti adıyla bilinen bilge bir Yunanlının etrafında toplanan halk savaşı kazanma şansının olmadığını bildiğinden savaş taktiklerini değil kültürlerini baki kılmanın yollarını tartışmaya başlar.
Kıpti, kitapta, “Kaybettiğimiz şey bir mücadele de olsa, sahip olduğumuzu sandığımız şeyler de olsa hüzne kapılırız. Fakat çok geçmeden hepimizin içinde bulunan o esrarengiz gücü keşfederiz,” diyor. Coelho’yu en çok kamçılayan mağlubiyeti ise gerçekten çok çarpıcı. Kitapları 160’ı aşkın ülkede yayımlanan, 73 dile çevrilen, 100’den fazla uluslararası edebiyat ödülü kazanan, dünya genelinde 140 milyondan fazla satan yazar, ilk mağlubiyetini şu sözlerle anlatıyor:
“Asla yazar olamayacağımı, hayalimi asla gerçekleştiremeyeceğimi düşünüyordum. 39 yaşındaydım ve kendimi mağlup görüyor, hayalimin imkânsız olduğunu zannediyordum. Santiago de Compostela Yolu’nu yürüyüp ‘Hac’ı yazdığımda tam olarak bir hayal kırıklığı döneminden geçiyordum. Hem yaşamımın anlamsız olduğunu hem de bir şeyleri değiştirmek için fazlasıyla yaşlı olduğumu düşünüyordum. Her şeyi (tiyatro, gazetecilik, müzik) bir kenara bıraktım ve meleklerin düşmeme izin vermeyeceklerine güvenerek uçurumdan aşağı atladım.”
“FACEBOOK’UN EN ETKİLİ KİŞİSİYİM”
Twitter ve Facebook’ta yaklaşık 15 milyon takipçisi olan Paulo Coelho, tam anlamıyla bir sosyal medya kurdu. Twitter’ın ilk kullanıcılarından biri, hesabını 2007’de açmış. Klout puanı (insanların internetteki etkisini 1-100 arası bir puan vererek ölçen bir site) 80.
Yazar, Facebook’taki en etkili kişi olduğunu da gururla söylüyor. Twitcam kullanarak okuyucularıyla konuşan, en son teknolojileri kullanarak onlarla mesajlaşan Coelho, yeni kitabı için, hem kendine gelen elyazmasından hem de sosyal medyada genç okurlarının anlattıklarından ilham almış:
“Sosyal ağlarda oldukça fazla vakit geçiriyorum ve insanların kendilerini müthiş işe yaramaz hissettiklerini fark etmeye başladım. Hiçbir işe yaramadıklarını, hayallerinin çoktan yitip gittiğini düşünüyorlar. Bu yüzden kitapta değindiğim mağlubiyet, korku, hayal kırıklığı ve acizlik hislerine kapılıyorlar.”
Sebla Kutsal