Sürüş İzlenimi: Emre ÖZPEYNİRCİ
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2006 00:00
Ünlü Amerikan markası Dodge, kısa bir süre önce 50 yıllık bir ayrılığın ardından yeni modeli Caliber ile Türkiye’ye dönüş yaptı. Geçtiğimiz hafta test konuğum olan Dodge Caliber ile İstanbul’da meraklı bakışlar altında keyifli bir test sürüşü yaptım. Bir SUV gibi güçlü ve kaslı durmasına rağmen C sınıfında yer alan Caliber, 26 bin 903 Euro’dan başlayan fiyatıyla tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Test ettiğimiz 2.0 litre benzinli ve CVT şanzımanlı versiyonun fiyatı ise 28 bin 924 Euro.
Dodge markasına birçoğumuz aşinayız. Bazılarımızın gençlik otomobili, bazılarımızın ki bunlar içinde ben de varım, uzun yıllar Bostancı-Taksim hattı ulaşım aracı oldu Dodge. 50 yıl aradan sonra Türkiye’ye yeniden geri dönüş yaptı. Avrupa pazarı için özel olarak tasarlanan Caliber modeli ile Türkiye’de satışa sunulan Dodge, geçmişten gelen imajını bu yeni modelle birlikte artırmayı hedefliyor. Dodge, Caliber’in hemen ardından piyasaya sunacağı 4X4 modeli Nitro ve arkasından sedan bir model olan Avanger ile Avrupa’da da başarı istiyor.
İlk kez İspanya’da test ettiğim Caliber’i geçtiğimiz hafta da İstanbul yollarında deneme fırsatı buldum. Avrupa’da orta sınıfa ciddi bir alternatif olarak piyasaya çıkan Caliber’in öncelikli olarak yüksek yapısından bahsetmem gerekir. Bir SUV gibi duran aracın yüksek oturma pozisyonu size 4X4 kullanıyormuş hissi veriyor. 17 inçlik lastikleri de bunu destekliyor.
VARSIN İÇİ DE SIRADAN OLSUN
Dışarıdan tam bir Amerikalı duran aracın içinde de bu çizgiyi görmek mümkün. Yurtdışında kullandığımda içinin dışına göre biraz basit olduğu izleniminin uyandığını söylem gerekir. Ancak İstanbul’da bu fikrim belki alışmamdan dolayı biraz değişti. Sonuçta hem dışarıdan görkemli görünecek hem de fiyatı 26 bin Euro’dan başlayacak. Varsın içi de biraz sıradan olsun diyebilirsiniz.
Ön kısımda Dodge modellerine özgü geniş bir ızgaraya sahip olan araç, büyük farların üzerinden akan çizgilerle güzel bir görüntü oluşturuyor. Yandan bakıldığında arkaya doğru alçalan tavan çizgisi aracın dinamik görünümüne katkıda bulunuyor. Geniş çamurluklar dinamik etkiyi artırırken, araca kaslı bir görünüm kazandırıyor. Arka kısma geçildiğinde ise küçük arka cam, yüksek tampon ve stop lambaları aracın sportif bir SUV gibi görünmesini sağlıyor. Bu da Dodge Caliber’in dışarıdan çok fazla dikkat çekmesini sağlıyor. İstanbul’da denediğim aracın çevresi hep doldu. Meraklı bakışlar sürekli aracın üstündeydi. İnanın 100-200 bin Euro’luk araçlar bile bu kadar dikkat çekmiyor. Sonuçta Dodge Caliber’i erken keşfedip satın alan 26 bin Euro’ya yolların en dikkat çeken modellerinden birine sahip olabilir.
VİTES TOPUZU ÖN KONSOLDA
Aracın iç mekana geçersem, sürücüyü sade tasarımlı bir konsolun karşıladığını söylemem gerekir. Kullanımı zor ve kafa karıştıran herhangi bir düğmenin bulunmadığı ön konsolun en üst kısmında havalandırma ızgaraları yer alıyor. Onun altına ise sırasıyla müzik sistemi ve klima kumandaları yerleştirilmiş. Konsolda en çok dikkat çeken nokta ise vites kolu. Orta konsolda daha fazla yer açılması için vites kolu ön konsolun en alt kısmına yerleştirilmiş. Böylece hem iç mekandan yer kazanılmış hem de sürücünün daha rahat bir biçimde vites değişimini gerçekleştirmesi sağlanmış. Çift renkli tasarlanan ön konsolda kaliteli plastik malzeme kullanılmış. 4 kollu tasarlanan direksiyon simidinin arkasında yer alan dairesel göstergeler sportif ruhu destekler nitelikte. Ortada kilometre ve sağda devir saati bulunurken, en soldaki göstergede ise yakıt ve hararet ibreleri yer alıyor.
KIZIMIN OYUNCAĞI OLDU
Farklı aksesuarlara sahip oyuncak gibi bir otomobil olan Caliber’in bagajda yer alan katlanabilir müzik sistemi opsiyonu özellikle piknikçiler için önemli bir avantaj sağlıyor. Aracı park edip, bagajı açıktan sonra müzik sistemini dışarı doğru yönlendirebiliyorsunuz. Bu sistem aracın dışında da müzik dinlemenize imkan tanıyor. Ayrıca araçta, kendi kendini şarj edebilen çıkarılabilir el lambası ve 0.5 litreye kadar şişe veya kutu konulabilen soğutuculu torpido gözü bulunuyor. 524 litrelik bagaj hacmine sahip aracın çıkarılabilir el lambasına dönersem küçük test danışmanımdan (kızım) bahsetmem gerekir. Çünkü bu lambayı fark eden kızımın en büyük oyuncağı oldu. Eve bile götürmeye kalktığı lambanın eğer kaybolmamasını istiyorsanız çocuklarınızdan uzak tutun.
MİNİBÜS VURDU TIK YOK
Son olarak aracın güvenliğinden bahsetmeliyim. ABS, ESP, çekiş kontrol sistemi, hidrolik fren destek sistemi gibi güvenlik sistemlerinin yer aldığı araçla başıma ilginç de bir olay geldi. Tam Hürriyet’in ön kapısından girerken arkadan bir minibüs Caliber’e ciddi bir şekilde vurdu. Bu darbeyle öne doğru savruldum ve "Gitti aracın arkası" dedim. Caliber’den inip bana vuran minibüsün ön plastik tamponun göçtüğünü görünce endişem arttı. Ama o da ne Caliber’in arkasında bir şey yok. Hemen ekip geldi ve araçlara bakıp, minibüs şoförüne sordu, "Sen bu araca vurduğuna emin misin?" Dodge Caliber bu olaydan sonra güvenlik konusunda benden tam not almayı başardı.
Ne de olsa Amerikan...
2 litrelik benzinli motoru yakıtta cimri
Avrupa’da orta sınıfa alternatif oluşturması üzerine geliştirilen Caliber’de 1.8 ve 2.0 litre benzinli ve 2.0 litre dizel motor seçenekleri bulunuyor. Bu hafta test konuğumuz olan Caliber’de 2.0 litrelik benzinli motor görev yapıyordu. Maksimum gücü olan 156 beygiri 6300 d/d’de üreten motor 5100 d/d’de ise 190 Nm’lik maksimum torkunu ortay koyuyor. Bu motor ile 0-100 km/s hızlanmasını 11.3 saniyede gerçekleştiren araç maksimum 186 km/s hıza ulaşabiliyor. Hem manuel hem de otomatik olarak kullanılabilen 6 ileri CVT şanzımanın standart olarak sunulduğu bu motor seçeneğinin 100 kilometredeki ortalama yakıt tüketimi ise 6.1 litre.